Sevr Mağarasından Yükselen Ses: "Korkma"

Her milletin varlık ile yokluk noktasına geldiği zor zamanları vardır. Zor zamanların olmazsa olmazları kahraman şahsiyetleri vardır. Bizim mazimiz de böyle kahramanlarla doludur. Dönemine ve sonrasına etki eden en değerli kahramanlarımızdan biri de Mehmet Akif’tir. Hayatın anlamını "İnanç" ta bulan bir şahsiyettir Akif. İnanmak, inandırmak, azim, cesaret onun karakteriydi.

Her safhası mücadele ile geçen bir ömrün sahibidir. Karakter inşa eden bir mimardır. Maddi yokluk ile yoğrulan ömrünü şükür varlığıyla zenginleştiren kanaatkâr insandır. Mütevazılığın ete kemiğe bürünmüş halidir. Gerçek bir memleket aşığı görmek isteyen Akife bakmalı. Küçük hesapları olmayan büyük dava insanıydı. Bir nesil hayal etmiş, bu uğurda ruhu ile mücadele vermiş ve ona "Asım'ın Nesli" demişti. Asım'ın neslinin ilk insanı oydu belki de.  İdealleri olan memleketine, insanına sevdalı cesur bir yürektir Akif.

Bir gençlik tasavvur ediyordu. Bir gençlik ki sinesi iman, beyni bilgi, kalbi merhamet dolu, yüreği vatan aşkıyla çarpan bir gençliktir bu. Kendi özgeçmişinin küllerinden yeniden doğan bir medeniyet tasavvuruydu bu. Bu tasavvur kaynağını sağlam bir inançtan alıyordu. Bu uğurda yazdığı yazılar ve şiirler İslam’ın ruh kökünü taşıyordu. Onun kelimeleri hak, şehadet, ezan, iman, şuur, hürriyet gibi ilham veren büyüleyici kelimelerdi. Şahsiyetine yedirdiği bu kelimeler adeta onda hayat bulmuştu.

Onun derdi hiçbir zaman kendine ait dertler değildi. Vatan, millet, din onun vazgeçilmez dertleriydi. İstiklalimizi anlatan şiir yarışması düzenlenince, yarışma sırf ödüllü olduğu için katılmak istemedi. Sonra öyle bir ruh ile sarıldı ki kalemine, on kıtaya bir destan sığdırdı. Kırk sekiz saatte, on kıta şiir ile bir milletin özünü dile getirip zirveye oturdu. O günden sonra bu destan her gencin dilinde hiç eksilmeden aşkla okundu. Ve artık "Korkma" bizler için öğrenilmiş çaresizlik zincirini kıran bir balyoz gibiydi. Korkmuyorduk. Bir medeniyetin devasa mirasını yeniden hatırlıyorduk. O bizim öz geçmişimizdi. Yeniden tanıyıp ona sahip çıkıyorduk. Öyle bir sahipleniş ki bu yüzyıllar sürecek hiç bitmeden.

“Korkma” diye başlamıştı Akif. Bu öyle ruh dolu bir seslenişti ki Sevr mağarasından yükselen bir nidanın yansımasıydı. Ebubekir’leri (as) teselli eden ve yeni başlangıçları müjdeleyen bir söz. Yeni bir hicretin başlangıcı. Tükenmişlikten yeniden varoluşa doğru giden bir hicret. Ruha ilmek ilmek işlenen ilaç misali sözleriyle, bir milletin yaralarına merhem olan bir başlangıç. Kendi öz varlığını hatırlatarak, uyuyan devi uyandıran bir zihindi o.

Bizler, Akiflerin söz mayasından geldik bu günlere. Bir geçmiş ki cihana nam salmış. Bir mazi ki atiye ışık tutmuş. Yeniden dirilişin fitilini ateşleyen koca insan. Sana olan minnettarlığımızı ancak hayallerini gerçekleştirerek ödeyebiliriz. Tek dişi kalmış canavarlara geçit vermeyerek, hakka tapan milletin hizmetinde olarak ödeyeceğiz. Toprakta yatan milyonlarca şehidin kanını unutmayarak, vatan uğruna gözünü kırpmadan feda olmayı göze alarak ödeyeceğiz.

Evet bizler Asım'ın Nesli olarak buradayız ve dimdik ayaktayız. “Bedrin Arslanları” dediği gün Akif, biz Bedir’deydik. Uhut’ta buradaydık, Mekke’yi biz fethettik. Malazgirt’ten Niğbolulara, Kosovalara kadar hep ruhumuzla savaştık. İstanbul’u fethedip çağ açıp çağ kapatıp yorulduysak, az dinlenip kurtuluş mücadelesiyle yeniden gösterdik kendimizi. Yakın geçmişte vatanımıza kastedenlere karşı nasıl ayağa kalktığımıza tüm dünya şahitlik etmiştir. Ve bizler yine buradayız. Sesimiz çıkmasa da buradayız. Bizler yok oldukça çoğaldık. Beklesin dünya biz de bekliyoruz. Gençliğimizin mücadelesi kıyamet koptuğu gün bitecek. O gün de yeniden dirileceğiz. Mahşer yerinde sancağın altında Mehmet Akifler olarak havz-ı kevserin başında, aguşunu açmış bekleyen peygamberin (as) yanı başında yine bizler olacağız.

Havin AYDOĞDU / Bingöl Mehmet Akif Ersoy Anadolu Lisesi

(Bingöl Milli Eğitim Müdürlüğü “Genç Akifler” konulu kompozisyon yarışması Bingöl ikincisi seçilmiştir. 2020 Aralık)

Öğrencim Helin'i tebrik eder başarılar dilerim.