Eleştiri mi Hakaret mi?

Toplumu her fırsatta geren, ayrıştıran bir güruh var ülkemizde. Adeta germekten haz duyan hastalıklı zihniyetler var. Her olumsuzluğun kaynağına İslam'ı koyup inananlara saldırmayı görev bilen şeytan fikirli birileri hep var olmuştur.

Her münferit olaydan sonra acılar üzerinden şeytanın avukatlığına soyunan bu sadist kişiler toplumda fitne çıkarmaya fazlasıyla azimlidirler. Toplumdaki mevcut  inanç ve ideolojileri birbirine kırdırma mücadelesi vermektedirler.

Her olumsuzluğu İslama yükleme hastalığı, bu tiplerin gözünü kör kulaklarını sağırlaştırmıştır. Öyle bir körlük ki adeta akıl tutulması yaşıyorlar.

Ülkemizde sebepleri farklı da olsa ölümle, şiddetle veya istismarla sonuçlanan üzücü vakalar gerçekleşmektedir maalesef. Her olay, her hukuksuzluk, adaletsizlik, istismar, şiddet vb durumlar kimden gelirse gelsin mutlaka araştırılıp hızlıca ve adilce sonuca bağlanmalıdır. Haksızlık, şiddet, istismar veya hukuksuzluğun tarafı  kim olursa olsun göz yumulmamalı, masum insanımıza kanun eliyle sahip çıkılmalıdır.

Ancak niyeti çirkin, kendisi çirkef, kişilik zaafiyeti olan yeminli İslam düşmanları her olaydan kendilerine bir pay çıkarıp Allahın dinine ve ona inananlara saldırıyorlar.

Bir din ki haksız yere insan öldürmeyi tüm insanları öldürmek kadar ağır bir vebal saymış ve insanı en şerefli varlık olarak tanımlamıştır. Ve yine bir din ki fitne çıkarmayı insan öldürmekten daha ağır bir suç olarak tanımlamıştır. Fitne çıkarıp toplumu kutuplaştırmak ve insanımızı birbirine düşman yapmak isteyenlerin fikirleri kursaklarında bırakılmalı. 

Fikir özgürlüğü ile hakaret biribirinden ayrılmalı. Aşağılamak ile eleştirmek birbiriyle karıştırılmamalı. Elbette insanlar konuşmalı, fikrini beyan etmeli, tartışmalı, münazara yapabilmeli ama bunların sınırlarını korumayı asla ihmal etmemek gerek.

Fikir özgürlüğünü kendisine set yaparak her fırsatta İslama saldıran azgın bir ideoloji var ve artarak devam ediyor malesef. Dine değil İslama saldıran bir güruh bu. Onların en büyük derdi, karın ağrısı İslamdır. Bunlara göre  biri cinsel tacize uğrarsa suçlu İslamdır. Biri intihar ederse suçlu islamdır. Biri hanımını sokakta döverse suçlu İslamdır. Bir başkası adam öldürürse yine hiç şüphesiz suçlu İslamdır bu hastalıklı zihniyete göre.

Her türlü gelişmeyi ve ilerlemeyi sekülerizme, her türlü gerilik ve çirkinliği ise İslama mal edecek kadar ahmak bir zihniyet bu.

Bu zihniyet marazlı kalbi ile hep var olmuştur. Şeytani mücadelenin gönül erleridir bunlar. Allah ve dini ile savaşmaya yeminlidirler. "Allahu ekber" diyenin nefes almasını içlerine sindiremezler, çünkü fikir dünyaları bu güzelliği kaldıramaz. Bünyeleri lağım tahliye borularından farksızdır. Konuştuklarında içlerindeki iğrençlik dillerinden akar. Onlar için güzel ve estetik olan şey sadece şeytanın emir ve yasaklarıdır.

Çözüm ne midir? Tabi ki çözüm hukuki yollardır ancak bilinmelidir ki iflah olmak istemeyen bir topluluğu kimse kurtuluşa erdiremez. Bu güruhun hükmü Allaha aittir. İlahi adaletin tecelli edeceği ve ağızlara mührün vurulduğu gün onların bir yardımcısı da olmayacaktır. Onlara dokunacak olan ise sonsuz bir ateştir.