Dünyada gurbette olan yol arkadaşım. Dinle bak ne diyeceğim?

Az sonra yükümüzü yüklenip gideceğiz. Katılacağız öte alemin kervanına. Sakın aldanma süslü varlığa, geniş topraklara, mülke, hayta evlada. Kabristanlar aldananlarla dolup taştı görmedin mi? Bir fatiha dahi okuyanı kalmamışlar var biliyorsun.

Dünyadayken "ben ben" diye nice hüküm sürenler vardı; ama bir bak şimdi mezar taşı bile  yok ortada. Mezar taşı olanları ise tanıyan yok şimdi. Öyle boynu bükük, eli boş, yüzü kara kalakaldılar toprakta. Pişmanlığın fayda etmediği diyarlara göç ettiler. Gerçeği görüyorlar şimdi ama elden ne gelir.

Herşeye vaktin varken, sadece vaktin sahibine ayıracak zamanın yok öyle mi? Sen daha bu alemde unutacaksın Rabbini ve öylece süreceksin hayatın sefasını öyle mi? Onun da hiçbir şeyin fayda vermediği öte alemde seni unutmasından korkmuyor musun gerçekten?

İmanım var diyorsun da varlığını neden ıspatlamıyorsun. İmanı işletmezsen pas tutar. Demir gibi, su gibi, et gibi ve kullanılmayan herşeyin bozulup çürümesi gibi çürür, erir, dağılır,kokar zarar vermeye başlar sana, sakın unutma.


Sürekli hükmetmeye çalışıyorsun insana, güce, paraya ve toprağa. Unutma toprak insana değil, insan toprağa aittir. Topraktan yastık yapıp sırtını da toprağa dayayıp üzerine de toprak attıklarında bunu yakinen anlayacaksın.

Maddi açlık öldürür seni, ama manevi açlık öldürmekle kalmaz yakar kalbini. Manevi doyumların peşinden koş. Bitmeyen mükafatların sahibini bul. Onu razı etmeye çalış. Maddi birikimler sadece çöp olur, etrafı kirletir, aklını çeler. Yavan umutlara hapseder seni.

Bir de gidemediği yerden kuyruğuna teneke bağlayarak geçmeye çalışanlar vardır. Hatırladın mı? Herkesi cennete sokmaya çalışanlar...  Kendini kurtarmaya gücü yetmeyenler bir de başkasını kurtarma telaşına düşüyorlardı hatırla. Kalbim temiz diye ortalığı ayağa kaldıranları da unutma. "Bence bu da girer, şu da girer cennete" diyerek Allahın kurallarına kendi kurallarını dayatan zorba tipler. Tasan nedir söyle bana? Şimdi cevap ver; "Adil" olanın adaletine mi kendi kıt mantığına mı itimat ediyorsun? İnanıyorsa zaten sonunda gidecek cennete.İnanmıyorsa cennete ve sahibine, neden zorla koymaya çalışıyorsun inkar ettiği cennete. Allahtan daha mı merhametlisin acaba?

Hiçbir döngüyü Rabbinin rızası olmadan tamamlayamazsın. Ömrünü O olmadan planlayamazsın. Emirlerini göz ardı edemezsin. 


Mezarın içine hazırlanman gerekirken vicdanını rahatlatmak için mezarın dışını süsleme telaşına düşüyorsun. Oysa mezar süslemek için değil dışardakilerin huzuru için derin olmalıydı. Geri dönmeyeceğine ikna edecek kadar derin ve karanlık...

Şimdi hesabını senin vereceğin, sefasını ise başkasının süreceği göz boyaması dünyalıklar biriktiriyorsun. Neredeyse nefes bile almadan ve ara vermeden... Hırsla, kendine acımadan. 70 yıllık ömür için bin yıllık geçimlik toplama gafletindesin. Kimin için? Ne için?

Sorsam sana "gitmek ister misin cennete" diye. "Kim gitmek istemez ki" dersin. Cennete herkes gitmek ister; ama "cennete götüren amellere" davet edilince bahaneden sayılmayacak bahaneler buluyorsun. 

Unutma en çok neyle meşgulsen sonun da onunla olur. Yani duvar meyilli olduğu tarafa düşer. Meyilli olduğun yeri gör ki sonra düştüğün yeri garipsemeyesin, pişmanlık acıtmasın canını. "Keşke"lerin cehennem yolunun karınlık taşlarına dönüşmesin. 

Duydun mu yol arkadaşım. Yap hazırlığını, gidiyoruz...