Siz de merak ediyorsunuz ve en çok bu soruyu soruyorsunuz;

Bu seçimde ne olur sonuç değişir mi?

Peki, ben sorayım; siyaseten, sonuçların değişmesi için, beş ay kısa bir zaman değil mi?

Bu soruya "evet kısa bir zamandır ve hiçbir şey değişmez" diyorsanız, bilin ki siz, sonucun değişmesini istemeyenlerdensiniz.

Yok, eğer "beş ay siyasette çok uzun bir zamandır" diyorsanız, bilin ki siz de sonucun değişmesini isteyenlerdensiniz.

Dikkat ettiyseniz tepkiler, genelde bu iki yönde, birde bu işin reel boyutu var.

Zaman mefhumu dışında, sonuçların değişmesini etkileyen faktörler vardır. Bu faktörlere dikkat edilirse, bu sorulara daha sağlıklı cevaplar verilebilir.

Eğer siz "sonuçlar değişmeyecek" diyenlerdenseniz, bunu mutlaka gerekçelendirmeniz lazım. Yoksa söyledikleriniz sadece laf olsun torba dolsun...

Yok, "sonuç değişecek" diyenlerdenseniz, sizinde mutlaka bu söyleminizigerekçelendirmeniz lazım. Yoksa sizinde laf olsun torba dolsun hikâyesi olacak...

Basından, medyadan ve anketlerden takip ettiğimiz kadarıyla, genel kanaat sonuçların çok ciddi anlamda değişmeyeceği yönünde.

Peki bu konuda, ben sizin gibi düşünmüyorum desem, ayıp olur mu?

Hatta değişimler biraz da tahmin ettiğimizden daha sert olabilir desem, kızmazsınız değil mi?

Bazen yeri geldiğinde yapmanız gerekenleri yapmadığınız da, bazen de yapmamanız gerekenleri yaptığınızda...

Aradaki zamana bakılmaksızın, sonuca ne denli bir etki edeceğini tahmin ediyorsunuz.

Meşhur bir sözdür; siyasette bazen bir saat bile uzun bir zamandır...

Alışıla gelen durum, seçimler arası süre uzadıkça, seçim sonuçlarının değişme olasılığının daha yüksek olacağı noktasındadır. Ancak bazen seçim arası kısa bir zaman da olsa, yapmadıklarınız, yanlış yaptıklarınız, zamanın bir önemi olmadan da sonuca etki edebilir.

Ben bu seçimin de böyle bir sonuç doğuracağını düşünüyorum.

Seçimin sonucunun değişmeyeceğini söyleyenler, şunu söyleyebilirler mi?

"Seçimi etkileyen faktörler değişmedi, yeni dinamikler oluşmadı, toplumsal psikoloji bu süreçten etkilenmedi."

Tabi ki bunların hepsi değişti, bu nedenle seçimin sonuçlarının da doğal olarak değişeceğini söyleyebiliriz.

Ancak şunu hemen ifade etmekte yarar var;  1 Kasımda yapılacak olan seçimde, partiler bir puan artırıp, eksiltirlerse, bu bir değişim olamaz. İki veya üç puan bir değişimdir, ancak sonuca çok ciddi etki etmeyebilir. Ancak dört ve üzeri puan artışı bütün dengeleri değiştirebilir. Ülkenin son aylarda içinde olduğu durumun değişmesi için gereken puan artışı ve eksilmesi ne kadar ise, halk o oranda bir iradeyi sandığa yansıtacaktır veya diğer adıyla herkese hak ettiği dersi bu halk verecektir.

7 Haziranda seçmenin %20'sinin hangi Saiklerle, hangi partilere oy verdiğini bildiğimizi varsayarsak, bu oranın kaygan ve psikolojik oylar olduğunu bilmeliyiz. Ve bu kitlenin beklentilerinin gerçekleşmemiş olması, bu kaygan oyları, bu seçimde farklı tercihlerde bulunma durumunu doğuruyor.

Şunu çok açık ve net söyleyebiliriz; seçimden önceki toplumsal beklenti karşılanamamıştır. Seçimden hemen sonra Aytaç BARAN’ın vurulması, SURUÇ katliamı, CEYLANPINAR, DAĞLICA, MUŞ, ANKARA vb. olaylar toplumda tercih değiştirmede önemli birer etken olacaktır. Toplum kendini güvende hissetmek isterken, maalesef toplumsal bir panik ve güvensizlik ortamı yaratıldı. Bu durum seçmeni farklı ve değişik arayışlar içine itmiştir.

Tekrar soruyorum;

Beş ay öncesine göre ekonomik olarak, daha kötü durumda mıyız?

Beş ay öncesine kadar bütün eksikliklerine rağmen yürütülen çözüm sürecinin, topluma getirmiş olduğu psikolojik rahatlık şimdi var mı?

Bu çözüm süreci akamete uğradı mı?

Ülkede her vatandaş, güvenlik sorunu yaşıyor mu?

Ülkenin birçok yerinde çatışmalar yaşanıyor mu?

Bir tek bu nedenler bile, tercihlerin değişmesi için yeterli değil mi?

7 Haziranda ki seçimde koalisyon için gerekli şartlar oluştuğu halde, koalisyon kurulmaması, seçmeni tek parti hükümetine itmez mi?

Şu anda yaşadığımız siyasi, ekonomik, güvenlik ve istikrarsızlığın temel nedeni, hükümetin kurulmaması değil mi?

Halk bütün bunların müsebbibi olarak, hangi partiyi ve kimleri görüyorsa, bu seçimde o partiyi cezalandırır diye düşünüyorum...

Netice itibarıyla 1 Kasım da yapılacak olan seçimde, 7 Haziran seçiminde aranan şartlar ve özellikler aranmaz.

Halkın taleplerini doğru okuyan, bunun için ortaya somut veriler koyabilen partiler, halkın tercihi olacaktır.

Ben 1 Kasım 2015 tarihinde yapılacak olan genel seçimin huzur ve kardeşlik ortamında geçmesini temenni ediyorum, başarılar diliyorum.