İnsanın fikri ne olursa olsun, öncelikle samimi ve dürüst olmalı…

Bakın adamlar ister Türk ırkçısı olsun…

İsterse de Kürt ırkçısı olsun…

İster ateist, ister LGBT’li olsun…

Davalarında samimiler ve geri adım atmıyorlar…

Peki, bu samimiyeti muhafazakâr camia da gösteriyor mu?

HDP’NİN kapatılması ve Andımız’ın kaldırılması konularında…

Maalesef bu samimiyeti göremedik…

Hem ‘HDP terör örgütünü açıktan destekliyor, dağa adam gönderiyor’ diyeceksiniz…

Hem de partiye kapatılma davası açıldığında, ‘parti kapatılmasına karşıyım’ diyeceksiniz…

Bu riyakârlıktır, samimiyetsizliktir…

Şahsen bu konuda baştan beri tavrımı net koymuşumdur…

Eğer bir parti teröre açıktan destek veriyorsa, teröristlerin propagandasını yapıyorsa, şehitlerin hatıralarını acıtacak söylemlerde bulunuyorsa, ülkede sokak eylemleri ile birilerinin ölümünde peş peşe rol oynuyorsa, devletinin dışa karşı aleyhinde çalışıyorsa ve bunların odağı haline gelmişse… Âmâsız, fakatsız kapısına kilit vurulmalıdır ve sorumluları siyasetten -değil beş yıl- ömür boyu men edilmelidirler…

Yerine kurulacak parti de öyle kolay kolay kurulmamalı, çıkıp canlı yayında ‘terörü lanetlemesi’ hükme bağlanmalıdır…

HDP keşke kapatılacak eylem ve söylemlerde bulunmasaydı...

Ancak belki on defa kapanmayı hak edecek faaliyetlerde bulundular.

Ve zerre de pişmanlık emareleri göstermediler…

En basitinden şunu bir düşünün; dünyanın hangi ülkesinde, o devletin askerini şehid edenlerin cenazelerine milletvekilleri katılıp, tabutuna omuz verir ve ardından ‘davanız davamızdır’ diyebilir.

Dünyanın hangi ülkesinde, o ülkenin askerine, polisine bombalar döşeyerek binlerce kişinin ölümünden sorumlu gösterilen bir örgütü lideri için ‘heykelini dikeceğiz’ sloganlarına izin verilir…

Evet, bunlar yanlış ve kapatılmayı hak edecek kusurlar ise…

Hiç riyakârlık yapıp ‘parti kapatılmasına karşıyım’ demeye gerek yok…

Bu eylemleri yapanlar kim olursa olsun, kapılarına kilit vurulmalıdır…

Keşke HDP yerine kurulacak parti bir açıklama yapıp “madem milletimiz bizden bunu önemle rica ediyor, bundan böyle şiddet ve terör eylemlerini açıktan kınayacağız, bu eylemeler içinde bulunan hiçbir örgüt kişi ve oluşumla adımız birlikte anılmayacaktır’ dese…

İnanır mısınız, o zaman şahsen ben bile oy verebilirim HDP ye... Bizim ki de hayal işte…

Ders çıkarsaydılar Çözüm Sürecinden ders çıkarırlardı…

Bildiğim; kırmızı plakalar ile keyif çatanlara bir şey olmuyor...

Olan; garibana oluyor…

Gelelim Andımız meselesine…

Andımızın kaldırılmasına CHP, MHP ve İYİ Parti’nin karşı çıkması kadar doğal bir şey yoktur.

Çünkü onlar Atatürk Milliyetçiliğini savunan partilerdir…

Ancak HDP ve AK Parti gibi partilerin bu konuda sessiz kalmalarını da ikiyüzlülük olarak görüyorum.

Çünkü bu partiler bilirler ki, bu marşlar zulümdür, haksızlıktır, incitici unsurlar ve sloganlar barındırır.

Neticede bu işlerin bir de mahşer tarafı vardır…

Ezcümle: HDP kapatılmayı hak etmiştir...

Andımız marşının kaldırılması da yerinde bir karardır…

Bazı önemli kararların sancıları da olacaktır elbet...

Ancak ‘dik durmak’ bu sancılı dönemlerde anlam bulacaktır…

Rabbim ülke ve ümmetin yar ve yardımcısı olsun…

Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler… Saygılarımla