Faili meçhullerin yaşandığı 90’lı yıllarda, doğudan batıya göç etmiş, göç ettiği yerde sırf Kürt olarak bilindiği için türlü hakaretlere uğrayıp vurmuş/vurulmuş, İmam Hatip Talebesi diye katsayı zulmüne uğrayıp ahı alınmış bir Zaza kardeşiniz olarak, “Terörsüz Türkiye Sürecine” tam destek veriyor, emeği geçenleri tek tek tebrik ediyorum…
Faili meçhullerin yaşandığı 90’lı yıllarda, doğudan batıya göç etmiş, göç ettiği yerde sırf Kürt olarak bilindiği için türlü hakaretlere uğrayıp vurmuş/vurulmuş, İmam Hatip Talebesi diye katsayı zulmüne uğrayıp ahı alınmış bir Zaza kardeşiniz olarak, “Terörsüz Türkiye Sürecine” tam destek veriyor, emeği geçenleri tek tek tebrik ediyorum…
1993 yılında, Ankara’da bir lise talebesi olduğunuzu, tam da sınıfta iken Bingöl’de 33 masum askerin şehit edildiği haberinin geldiğini, sınıftaki arkadaşlarınız tarafından yuhalandığınızı, suçlandığınızı, tehdit edildiğinizi, Bingöllü olduğunuz için terörist ilan edildiğinizi bir hayal edin sevgili okurlar…
Evet…
O günlerde daha bebe iken yaşadıklarımız ve yaşatılan nice haksızlıklara rağmen, biz Ümmet ve İslam hassasiyetleri içerisinde milletimize ve devletimize hiç küsmedik, aksine terör ve terörizmin karşısında durduk… Kürt milliyetçilerinin türlü hakaretlerine, asimile olmuş bir zavallı yaftalamalarına rağmen…
Sabrettik ve umut besledik…
Bunun nedeni, Osmanlı torunlarının ecdatlarından gelen o Müslüman Kardeşliği duygusu ve Kul Hakkı vurgusunun yaşadığına ve bu duygunun bir gün iktidar olup, kardeş hukukunu koruyacağına olan inancımızdı…
Öyle de olacaktı ve 2000’lerden sonra 80 senedir Kürt ve Zazalara yapılan nice haksızlıkların tarihe karışacağı bir dönemin yaklaştığını hissedecektik…
Birçok örnek var ama biz sadece iki-üç örnek verip konuyu vicdanlara havale edelim…
- Andımız faşizan marşının okullardan kaldırılması…
- Kürtçe propaganda serbestisi…
- Doğudaki dağlardan ‘ne mutlu Tüküm, ya sev ya terk et’ yazılarının silinmesi…
- Köylere Kürtçe/Zazaca isimlerin verilmesi…
- Alfabeye Kürtçe ve Zazaca’da olan x,q gibi harflerin eklenmesi…
- Çocuklarımıza Kütçe/Zazaca isimleri verebilmemiz…
- TRT bünyesinde Kürtçe kanal açılması…
- Leyla Zana, Hatip Dicle, Orhan Doğan’ın hapisten çıkarılıp tekrar vekil yapılması… gibi…
Ve bunlar gibi daha nice adımların atılacağı yeni süreçten sonra, Türkiye ekonomik düzlemde şaha kalkacak, İMF’ye borç sıfırlanacak, muazzam hizmetler yapılacak, doğu ve güneydoğuda 80 senedir yapılmayan yatırımlar ile doğu-batı arasındaki makas daraltılacak, bunlara imza atan hükümetler de oylarını Türkiye tarihinde hiçbir partinin başaramadığı seviye olan %65’lere çıkaracaktı…
Elbette bu gidişat, iç ve dış kindar mihrakların hoşuna gitmeyecekti…
Gizli tapelerden başlayıp, Gezi kalkışmaları ile sürüp, terör bombaları ile alevlenen, FETÖ kumpasları ile olgunlaştırılan, darbe kalkışmasına kadar, yığınla fitne ve bela başımızdan eksik edilmeyecek, komşu ülkelerdeki savaşlar, dünyayı kasıp kavuran pandemi hastalığı ve bölge tarihinin en yıkıcı depremi de üstüne gelecekti…
Tam da o günlerde Barış ve Çözüm Süreci adımı atılmıştı da, bizzat köşe yazılarımızda adeta Demirtaş başta olmak üzere Kürt siyasetine yalvarmıştık; “ne olur destek olun, köstek olmayın” diye…
Maalesef, Demirtaş’ın “seni başkan yaptırmayacağız, daha önderin heykelini dikeceğiz, korkma Erdoğan seni asmayacağız” gibi çıkışları olacaktı ve Kobani eylemleri adı altında Yasin Börü’ler şehid edilecek, çukur terörü ile süreç geri dönülemez bir kuyuya indirilecekti.
Sonra ne oldu… süreci iyi değerlendiren milliyetçiler, ülke yönetiminde söz sahibi oldu… Çözüm Süreci tahrip edildikten sonra, yine binlerce insan öldü, yüzlerce şehit haberleri geldi, milyarlarca dolar zarara uğradı güzelim ekonomimiz… Bu en çokta FETÖ ve Kemalist ırkçıların işine gelecekti…
O zamanlar da defalarca uyardığımız gibi, şimdi de Kürt ve Zaza Siyasilerini uyarıyor ve önemle ikaz ediyoruz; LÜTFEN AMA LÜTFEN AĞZINIZDAN ÇIKACAK SÖZLERE DİKKAT ediniz..!
Bir önceki Çözüm Sürecinde de uyardığımız gibi; bu süreçlerin baltalanması ile ne devlete, ne de ırkçılara bir şey olmuyor, olan Kürt ve Zazalara, olan yüreği yanık analara, olan gencecik gelinlere ve masum yavrulara oluyor… ve kimse sizden korkmuyor, çekinmiyor…
-Zaza tabiri ile- hele biraz laf dinleyin, hele biraz ne demek istediğimizi anlayın; Demirtaş devlete gider yaptı da ne geçti hem onun, hem Kürt hareketinin eline..!?
Bir çift sözümüz de, iktidar ve muktedir olan Türk kardeşlerimize olsun…
Bu ülkeyi Alah-u Ekber nidaları ile, sizlerin dedeleriyle birlikte kuran Kürt ve Zaza halkını bu şekilde kendinize muhtaç ve mecbur eyliyorsunuz ya… ama unutmayın ki, aslında Kürt ve Zazalara hak olan bazı kazanımları, birçok zaman bir lütuf gibi sergiliyorsunuz, bir takım konjonktürünüz gereği..! Ancak unutmayın ki, bu işlerin bir de öte tarafı var… zira ‘kul hakkı’ denen bir realite var, ve o realiteden azade olamayacaksınız o gün… Bu nedenle, atılan bu adımların karşılığında beklenen o Anayasal düzenlemeler, kanuni yumuşamalar ve olmazsa olmaz olan ONURLU BİR HELALLEŞME adımını atmanız, her zamankinden daha önemli bir hal almış durumda…
Bu vesile ile bölgede yaşayan bir Zaza olarak, Terörsüz Türkiye Sürecini desteklediğimizi belirtmek istiyor, süreçte emeği geçen Erdoğan, Bahçeli, Sırrı Süreyya Önder, DEM vekilleri, Hüda Par ve sürece destek veren tüm vatandaşlarımıza şükranlarımızı sunuyoruz…
Terörsüz Türkiye Süreci’nin Ümmet, Ülke ve Bölgemiz için hayırlı olmasını Rabbimizden niyaz ediyoruz…
Selam ve Dua ile…