Yüzümüzü Kızartan Gençlik Festivalleri

Sn. Erdoğan’ın, en çok hoşumuza giden bir sloganı vardı; “dindar nesil yetiştireceğiz” diye…

Ne yazık ki son zamanlarda yoğunlaşan bazı etkinlikler, bu sloganı tersyüz etmiş durumda..!

Resimler, videolar var… ispatlı, delilli…

Nereden çıktı bu iğrenç ‘gençlik festivalleri, yaz konserleri’ aklımız almıyor arkadaş..!

Sosyal medya ve haberlerde gördükçe utanıyoruz, yüzümüz kızarıyor..!

Kimler düzenliyor peki…

Ak Parti ve MHP’nin belediyeleri…

İktidara bağlı kurumlar…

Devlete bağlı üniversiteler…

Muhafazakâr bilinen kuruluşlar…

Yarı çıplak eğlenceler, kızlı erkekli dans ve rakslar, sarmaş dolaş bağırıp çağırmalar, örtülü bacılarımızın omuzlardaki halleri, bazılarının ellerinde çeşitli içecekler falan..!

Ne diyeceğimizi, ne yapacağımızı şaşırdık inanın…

Sayın Erdoğan böyle bir gelenekten gelmedi…

Cumhurbaşkanı yardımcısı sevmez böyle şeyleri…

Bakanların çoğunun ailesi böyle değil…

Vekillerin ezici çoğunluğu gençliğinde yapmadı böyle şeyler…

Peki neden yukarıdaki ahlaki bakış ve yaşantı, alt kademelere yansımıyor..!

Belediye başkanları hiç mi düşünmez ‘dava’ dedikleri mevhumu…

Rektörler, dekanlarda hiç mi Allah korkusu olmaz…

Yerel yöneticiler, valiler, kaymakamlar neden izin verirler bu tür tertiplere…

Kime şirin görünmeye çalışırlar, kimlerden çekinirler, kimlerin aklına uyarlar…

Cumhurbaşkanımız bunları izlemiyor mu, danışmanları hatırlatmıyor mu, bakanlarımız dilsiz mi, vekillerimiz uyuyor mu, yereldeki teşkilatlar ve idareciler dost mu/düşman mı?.!

Anlam veremiyoruz, cevap bulamıyoruz ve utanıyoruz…

Anlı seccadeye giden muktedirlerimize soruyoruz; “dindar nesilden kastınız bunlar mıydı!?”

Sayın Cevdet Yılmaz’ın, hizmette tembellik eden yöneticiler için; “bizler yukarılarda ne kadar vanaları açsak ta, aşağıda borular çatlak olursa, verim alamayız..!” dediği söz aklıma geliyor da…

“Adam ne kadar da veciz bir söz kullanmış” diyorum..!

O sözü, bu tür festivallere uyarladığımızda, şu sözü kullanmamız yanlış olmayacaktır; “Yukarıdakiler ne kadar ahlaklı, temiz, mütedeyyin olurlarsa olsunlar, aşağılardaki damarlarda çatlaklık olursa, ne dindar nesil yetişir, ne ‘dava’ kalır, ne de seccadeye gidecek yüzümüz..!

Ve Sayın Cevdet Yılmaza da hatırlattığım gibi, şu realiteyi de eklemek istiyorum; aşağıdakileri de belirleyen, yine yukarıdakiler değil mi?.!

Böyle giderse, bazı dostlarımızın; ‘mahşeri olarak siz de sorumlusunuz’ suçlamalarını daha ciddi düşünmek zorunda kalacağız... Ki evvelce iktidara oy verenlerin bazıları, böyle düşünmeye başladı bile.!

Özetle; aşağıda, yerelde, yöneticilerde sıkıntı var… ve bu sıkıntılar, hem ilimizde, hem de vatanın dört bir yanında, yüzlerimizi kızartmış durumda… Muktedirlerden aldıkları güç ve yetki ile..!

İkaz bize, gereğini yapıp/yapmamak onlara düşüyor..!

Herkes, yapıp/yapmadıklarının karşılığını mutlaka alacaktır; gah bu dünya da, gah öte diyarda..!

Hayırlı işler yapanlardan eyle bizleri Ya Rab..!

Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler..! Saygılarımla..!