İlimizde, bitkiselinden sentetiğine, uçucusundan morfinine, çeşit çeşit madde var.

Tehlikeliler sınıfını yazıp reklamını yapmayalım bu lanet zehrin…

Meselemiz, bu zehir ile Bingöl özelinde yeterince mücadele edilip-edilmeyişidir.

Maalesef bunun cevabını ‘evet yeterince mücadele ediliyor’ olarak veremiyoruz.

Yaptığımız saha çalışmalarından ürpertici bilgilere ulaşıyoruz.

Burada yazmayı uygun görmediğimiz bir sürü konu var…

Özellikle hap türü olan MED maddesinin yayıldığı söyleniyor.

Bunların çocuk yaştaki gençlerimizin eline geçtiği…

Kızların içtiği… Ve daha kötüsü, kızların da sattığı haberleri geliyor.

Yaygın olan esrar maddesi için zaten çok bi şey söylemeye gerek yok.

Zira sentetik zehir olan MED benzeri maddelerin yanında o devede tüy kalıyor.

Bu illetle mücadele yöntemine dair ilgili bir raporu iktidar cenahına ilettik.

Onlar gereken önlemleri valilik bünyesinde alırlar mı bilemem, sorumluluk onlarda artık.

Gençlerimizle de nasihat ve diğer konular üzerinden vazifemizi yapıyoruz.

Fakat bazı söylentileri burada yazmak zorundayım ki, kısaca şöyle;

Emniyet güçlerinin yeterince önlem almadığı…

Topyekûn uyuşturucuya bir savaş açmadıkları…

Yukarıdaki üst düzey amirlerin hassasiyetini, mahalle ve sokaklarda gezen ekiplerin taşımadığı…

Kimin torbacı, kimin içici, kimin de baron olduğununapaçık ortada olduğu…

Mahalle mahalle, hangi mekânların uyuşturucu ile anıldığının bilindiği…

Yakalananların birkaç gün sonra serbest bırakıldığı…Kellelere dokunulmadığı…

Alt sokaklarda, üstlerinde madde yakalananlara nasihat edilip bırakıldığı…

İsteseler kuş uçurtmayacakları… bazı operasyonlara siyasilerin müdahil oldukları…

Gibi... bu tür yığınla söylentinin Bingöl sokaklarında konuşulduğunu, üzülerek belirtmek istiyorum.

Uyuşturucu ile mücadelede, tabi ki de sadece polisiye tedbirlerle hareket edilemez.

Ailelerin, çocuklarının takibini yapması en hassas konu…

Ancak tecrübemiz ve yaşadıklarımızdan çok iyi biliriz ki…

Gençleri zehirleyenlerin anladıkları en etkili dil, ‘sert önlemler’ dilidir.

Mahalleler, ara sokaklar ve şehrin alt-kenar, yeşil alanlarındaki -bilinen- yerlerde sürekli ve etkili devriyeler ile sonuç alınabilir.

Ve tabii ki de bu maddeyi getiren, piyasaya süren ve bundan büyük pastayı kazananlara acımasızca kanunlar işletilmelidir.

Sonrasında zaten içiciler ve bu pisliğe yeni bulaşan torbacı tabir edilen gençlerimize sosyal olarak sahip çıkılıp, devletin şefkati gösterilip, özellikle istihdam ve iş konusunda yardım edilmelidir.

Uzun lafın kısası; yıllarca hapis yatan bir kardeşiniz olaraksöylüyorum ki; Bingöl’ümüzde uyuşturucu trafiği müthiş derece hız kazanmıştır ve mücadele yetersizdir..!

Ve acı olan, bu âlemi bilen dostlarımızın, “yaw Reis, sankibilmiyorlar mı kimin ne yaptığını” diye söyledikleri mana dolu cümlelerdir...

Yani; kimin ne yaptığını yetkililer biliyor ve zehir solumalar olduğu gibi devem ediyor..!

Mahalle bekçileri, okul polisleri, park görevlileri ve tüm emniyet teşkilatı topyekûn bir mücadele başlatırlarsa, yerel halk ta, mahalle mahalle ‘uyuşturucu ile savaş başlamıştır’diye pankartlar asacaklardır. Bizler de basın ve STK’lar olarak tüm desteğimizi sunmaya hazırız.

Ezcümle; Acil ve sert önlemler alındı alındı…

Alınmaz ise, her iki elimiz, sorumluların her iki yakasındadır mahşer günü…

Çünkü iki küçük kızım var ve gün gün büyüyorlar..!

Bu gün başkasının kızını zehirleyenlerin, yarın bizimkilere acımayacaklarını çok iyi biliriz.

O zaman biz de onlara acımayız ama hapislerde de çürümek istemiyoruz..!

Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler… Saygılarımla…