Son zamanlarda herkesin dilinde aynı kelime: MEDYA
Peki, söyleyin Allah aşkına, nedir bu medya? Bildiğimiz televizyon, radyo, gazete, internet v.b değil mi? Yani insanların birbirleriyle iletişim kurmak için kullandıkları kitle iletişim araçları değil mi? Eğer toplum olarak bunlar bizim birbirimizle iletişim kurma araçlarımız ise ben merak ediyorum ve soruyorum; en son kaç yıl önce bir dergiye abone oldunuz? Kaç ay önce bir radyo programı dinlediniz ve en son kaç hafta önce bir gazete satın alıp okudunuz? En önemli soruya gelelim, peki en son kaç dakika önce televizyonu izlememek zorunda kaldınız? Peki tekrar soruyorum şu başından ayrılamadığımız ve bizi kendisine bağımlı hale getiren bu etkileyici kitle iletişim aracı tele-vizyon ile (yakın vizyon, iç-içe vizyon) hangi yakınımızla, hangi sevdiğimizle, hangi tanıdığımızla hangi işimiz için hangi amacımız için iletişim kuruyoruz? O zaman şunu diyebilir miyiz? Bu çok etkileyici kitle iletişim aracı olan televizyon, bizleri güldürüp, eğlendirip kendisine bağımlı hale getirirken, asla düşünmemizi istemez. Bizleri düşünemeyen ve güdülen bir toplum hale getirip, kendi çarklarını bizim körelmişliğimiz üzerine inşa etmek istiyorlar. Burada özelikle çocuklarımızı, bu sözde kitle iletişim aracı olan ancak birilerinin çıkarı için bizim çocuklarımızın geleceğini karartan veya düşüncelerini ipotek altına alan bu unsurların, çocuklarımız üzerindeki olumsuz etkilerini ve zararlarını sizlerle paylaşmak istiyorum.
Kitle iletişim araçlarının en yaygını ve etkileyici olanı televizyon ve internettir. Çocuklarımızın da en fazla bağımlı olduğu bu ikisidir, dolayısıyla bizler de burada bu ikisinin, özelikle çocuklarımız üzerindeki etkilerinden bahsedeceğiz.
Buradan bütün anne ve babalara şöyle bir soru yöneltelim; sizce televizyon ve internet üzerindeki denetimler yeterli mi?
Peki, bu yetersiz denetimlerden en fazla zararı gören gelişme çağında ki çocuklar değil mi?
Gelişmekte olan ülkelerde eğitim düzeyi düşük olduğundan çocukların zamanının büyük bir bölümünü televizyon başında geçirirken, burada çocuğun gördüğü zararı engellemesi için bu hususta ailelerin bilgilendirilmesi gerekmiyor mu?
Yani burada bir kez daha EĞİTİM ŞART dersek doğru olmaz mı?
Okuldan eve gelen çocuğun önce biraz dinlenmesi uyuması ve beslenip derslerine çalışması gerekirken, bu zamanı televizyon veya internet başında geçiriyorsa, bu çocuktan okulda bir başarı beklenebilir mi?
Az uyuyan, az dinlenen ve yanlış beslenen bir çocuğun gelişimi sağlıklı olabilir mi?
Sokakta arkadaşlarıyla geçirmesi gereken zamanı televizyon ve internet başında geçiren çocuk zamanla sosyal ortamdan kopup, odasında televizyona mahkûm olmasının, illeri ki yıllarda çevresiyle yaşayacağı iletişim kopukluğunun, onu nasıl bir psikolojiye sokacağını biliyor musunuz?
Beş altı yaşında bütün dişleri çürümüş bir çocuğun bu sağlıksız durumunda televizyonun ne kadar etkisi var biliyor musunuz?
Çocukların tüketim eğilimlerini cazip reklamlarla özelikle çikolata ve şekerleme türü yiyeceklerle nasıl çektiklerini görmüyor musunuz?
Reklamların, görüntü ve ses efektleriyle en basit bir çikolatayı nasıl çocukların ilgisine sunduklarını görüyoruz. Bu durum besin değeri az olan veya hiç olmayan ürünleri tüketen çocukların iştahsızlaştıklarını ve gelişim sürecinde ihtiyaç duydukları besinleri alamadıklarını görmüyor musunuz?
Gelişim çağındaki bir çocuğun, besin değeri yüksek sebze ve meyve tüketmemesi, çocuğun fizyolojik olaraktan gelişmesini engellemektedir.
Saatlerce televizyon ve internet başında hareketsiz kalan bir çocuğun fizyolojik gelişimi sağlıklı olabilir mi?
Yanlış beslenme ve hareketsiz yaşam, süreç içerisinde çocuğun çağımızın en büyük hastalığı olan obeziteye yakalanmasını kaçınılmaz kılıyor.
Sevgili anne ve babalar, çocuğunuzun televizyon başında geçirdiği zaman içerisinde arkadaşlarıyla aynı ortamlarda bulunup oyun oynayamıyor. Buda çocuğunuzun bu tür ortamlarda öğrendiği paylaşma, arkadaşlık, yakın ilişki kurma, güven duygusu, sağlıklı ilişki kurabilme ve bundan mutlu olma duygusunu köreltmektedir.
Televizyona bağımlılığın süreç içerisinde çocuğu saldırganlaştırdığını, bununda gittikçe sıklaştığını, bunun sebebinin de televizyonda çocuklarımızın psikolojisini düşünmeden oynattıkları, bizim yaşam biçimimizle asla örtüşmeyen, şiddet, kan, öldürme v.b sahneleri değil mi?
Çocuklarımızın büyürken rol modellerini hayatın içinden değil de, bu hayali kahramanlardan seçtikleri için bu durum onların gerçek hayatta aradıklarını bulamama ve hayatı boyunca mutsuz olmasına sebep olmaz mı?
Sonuç olarak; gelecek nesilleri tek tipleştirme ve bu kuruluşların sahiplerinin kendi kaygıları olan reyting, bununla beraber saltanat kurma amaçlarını kitle iletişim araçları, özelikle televizyon ve internet üzerinden yapmak istiyorlar. Popüler kültürün çocuklarımızı bizden alıp, bizden başka her şeye ve herkese çocuk yaptıkları bir süreci yaşıyoruz. Sakın kimse bizlere bunları zorla izletmiyor demeyesiniz, peki sizlere herhangi bir alternatif tanıyorlar mı? Ve bu yayınların denetiminin sağlıklı yapıldığına inanıyor musunuz?
Sevgili anne ve babalar; bu gün müptelası olduğumuz TV ve internet, çocuklarımıza hangi erdemi, hangi değerli ideali, hangi yüksek hedefleri göstermekte ve bu alanda eğitmektedir?
Oysa istenilse bütün bunlar çocuklarımıza en güzel şekilde öğretilebilir. Çünkü kitle iletişim araçlarının yaygınlık ve etki alanı oldukça fazladır. Bütün bunlara rağmen çocuklarımıza neden bunlar öğretilmiyor da onları toplumda birer asalak ve psikopat olarak yetişmelerini istiyorlar bunları hiç düşündünüz mü?
Ey bu gücü elinde bulunduranlar sizler anne ve babanın kültür seviyesinin düşüklüğünü fırsat bilerek okul ve ailenin iletişim kopukluğunu da kullanarak, bağlayıcı değil bıktırıcı eğitimi de buna eklemleyerek istediğiniz bir toplumu inşa etmek istiyorsunuz. Peki, midenize biraz fazla bir şeyler indirmek için bütün bunlara değer mi?
Saldırganlaşan ve psikopatlaşan bir toplum, senin çocuğunu sırça saraylarda da olsa rahat bırakacağını mı sanıyorsun?
