Dünyayı kasıp kavuran corona salgını ülkemizi de ciddi oranda etkilemiştir. 
Bahse konu ve sorun corona salgınından önce varolan ve corona ile birlikte bariz bir şekilde etkisini gösteren bir sorun olduğu için bunu yetkililere duyurmak, yapılması gerekeni hatırlatmak ve belki de ciddi bir mağduriyete dönüşen bu soruna bir çözüm bulmak olacaktır.
Bu sorun Usta Öğreticilerimizin sorunudur.
Sıcağı sıcağına ilk sorunu hemen ifade edeyim;
Coronavirüs tedbirleri kapsamında, eğitim kurumlarında görev yapan yönetici ve öğretmenlere genel idari izin verildiğini, bu izin kapsamında kadrolu eğitmenlerin ücret almaya devam ederken usta öğreticiler ile antrenör ve uzman öğreticilerin bu uygulamanın dışında tutulmasıdır. 
Bu durum usta öğreticilere yapılan bir haksızlık değil midir?
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında 12.03.2020 tarihinde gerçekleştirilen toplantıda dünyada hızla yayılan Coronavirüs salgını nedeniyle bazı tedbirler alınmasına karar verilmiştir. Bu süreçte bakanlığa bağlı örgün ve yaygın eğitim kurumları tatil edilmiş; bu eğitim kurumlarında görev yapan yönetici ve öğretmenlere genel idari izin verilmiştir.
Milli Eğitim Bakanlığının yayınladığı genelge öğretmen ve okul yöneticilerini ilgilendirmektedir. Kadrosuz usta öğreticiler, antrenör ve uzman öğreticilerle ilgili herhangi bir ibare yer almamaktadır. Dolayısıyla usta öğreticilere ve uzman öğreticilere herhangi bir ek ders ücreti ödemesi, belirlenen tarihler için yapılmamıştır…
Halk eğitim merkezlerinde çalışan usta öğretici ve antrenör ek ders ücretleri ödendi mi? 
Hükümet bu süreçte antrenör ve usta öğreticilerle ilgili bir düzenleme yapamaz mıydı? 
Ve genelgeye kadrosuz usta öğreticilerle ilgili bir ibare eklenemez miydi?
Kadrosuz usta öğreticiler, kadrolu usta öğreticilerle aynı işi yapıyor ve aynı şartlarda çalıştırılıyorlar. Burada bir üvey evlat muamelesi söz konusu. 
En azından bu süreçte biraz daha hassas davranılabilinirdi. 
Gelin bu hussuasta merak ettiklerimizi sorular halinde soralım;
1- Usta öğreticiler her türlü sağlık haklarından faydalanıyorlar mı?
2- Kıdem tazminatı alabiliyorlar mı? Alamıyorlarsa sebebi 12 ay çalıştırılmadıklarından mıdır?
Bingöl Usta Öğreticiler Derneği, Türkiye’de ki bütün Usta Öğreticilerin yaşadığı problemleri yaşıyor ve sorunlarına bir türlü çözüm bulamıyorlar. Özellikle özlük hakları problemleri aşılamıyor. 
Usta öğreticilerin haftalık ders saatleri Halk Eğitim Merkezlerinin imkânları çerçevesinde belirlendiği için elde edilen ücretler asgari geçim standartlarının, açlık sınırının altında kalmaktadır. 
Usta öğreticilerin SGK primleri düşük olduğundan; gün sayıları primlerinin 67,65’e bölünmesi ile elde edilen rakam olmaktadır. Haftalık 30 saat ders okutabilen bir usta öğreticinin aylık SGK prim günü 20 veya 21 gün olmaktadır. 
Halk Eğitim Merkezlerin de çalışan kadrosuz usta öğreticilerin sigorta primlerinden işsizlik sigortası kesilmediği için kursları bittiğinde işsizlik maaşından yararlanamamaktadırlar. 
Usta öğreticiler,  Kurs süresi genelde 5 ile 7 ay arasında olması sebebiyle kalan aylar itibari ile işsiz bir şekilde maaş ve sigorta gibi birçok maddi ve manevi hakları kaybolmakta ve ayrıca kurs açamadıkları süre boyunca SSK girişi bulunmadığından sağlık haklarının birçoğundan faydalanmamaktadırlar. 12 ay devamlı çalışamadıkları için de kıdem tazminatı hakkından da yaralanamamaktadırlar.
Kısmen ve kademeli olarak bir düzeltmeye ve iyileştirmeye gidilebilinir.
Mesela; Usta öğreticilik belgesi olup en az 4-5 yıl çalışmış olan ve hala çalışan usta öğreticilerin Milli Eğitim Bakanlığınca belirlenecek diğer şartları da taşımak kaydı ile sözleşmeli usta öğreticilik kadrolarına alınarak yıl boyunca asgari ücret almaları sağlanabilir ve okuttukları fazla ders saatlerinin de ek ders olarak maaşlarına eklenmesi ile bir adım atılabilir.  Sigorta primleri 30 tam gün ve 12 ay olarak yatırılabilinir. Böylece kadrosuz Usta Öğreticiler işsizlik sigortası ve kıdem tazminatından yaralandırılabilinirler.
Usta Öğreticilere doğum, hastalık ve yakınının ölümlerinde izin hakkı verilebilir. Bundan dolayı ücretleri kesilmeyebilir, tatil hakları sağlanabilir, belli bir yılın üzerinde çalışan kadrosuzlar kıdem tazminatından yararlandırılabilinir
Ayrıca Eğitim için tutulan kurs yerlerinin kirası, elektrik, su, eğitim araç ve gereçleri karşılanabilir. 
Anayasanın 46. maddesi gereği çalışma esası ile ilgili hükümlerinde “Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışanları ve işsizleri korumak, istihdamı artırmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır.” hükmüne rağmen usta öğreticiler bu kapsamın dışında, bu haklardan ve düzenlemelerden faydalanamamaktadır. 
Başarısı ve becerisi ne olursa olsun, kadrosuz olan hiçbir çalışan kendi geçimini tam sağlayamadığı için geleceğine garanti gözüyle bakamaz ve yarınlarını planlayamaz. Böyle bir durumda başarının artması değil düşmesi teşvik edilmiş olur.
İmkansızlıklar içinde, en ücra köylere kadar gidip vatandaşa hizmet etmek isteyen kadrosuz Usta öğreticilerimize yoksulluk sınırı eşiğini geçirtecek kadar imkanlar sunulmalı ve emeklerinin karşılığı verilmelidir.
Bingöl Usta Öğretici Derneğine kayıtlı Usta Öğreticilerimizin sorunlarını çok ayrı bir yazıyla sizinle paylaşacağız.
Ben buradan Bingöl’ün değerli siyasetçilerine ve yöneticilerine bu durumu özelikle arz ediyorum, onların da memleketin bu sorunu ile yakından ilgileneceklerini düşünüyor ve inanıyorum.
Zaten her şey insanlarımız ve memleketimiz için değil mi?