Uluslararası iklim değişikliği sorunlarının baş gösterdiği 21. yy. da bu tartışmalara yabancı olduğumuz, uzaktan yakından ilgimizin olmadığı, konunun konuşulduğu tüm mecralara sırt çevirdiğimiz, bize hep yabancı gelen temiz suya erişim sıkıntılarının şu an tam merkezinde bulunuyor gibiyiz.............

Uluslararası iklim değişikliği sorunlarının baş gösterdiği 21. yy. da bu tartışmalara yabancı olduğumuz, uzaktan yakından ilgimizin olmadığı, konunun konuşulduğu tüm mecralara sırt çevirdiğimiz, bize hep yabancı gelen temiz suya erişim sıkıntılarının şu an tam merkezinde bulunuyor gibiyiz.

Yaşadığımız coğrafi konumu göz önüne alırsak problem yaşayabileceğimiz aklımızın ucundan bile geçmez ki geçmemeli de aslında.

İnsanoğlu sahip olduğu şeyin çok fazla olması, bol olmasına karşın vermiş olduğu kararlar ile genellikle sınanmıştır.

İlimizin birçok probleminin olduğu hepimizin malumu.

Öyle ki her köşebaşında bir kahvehane olmasına rağmen tartışılacak konuların çoğalması ile yeni çay ocakları açılmakta, yeni tabureler konulmakta kaldırım ortasına. Yeni işin ehli yorumcular taraf arayışında.

Konuşulacak, tartışılacak, zaman harcanacak birçok sebep sayabiliriz yeni yerlere kurdele kesildiği sürece.

Yıllarca eski belediyeciliğin ilimize, insanımıza, geleceğimize kaybettirdiklerini;
gidenin çöpünü gelenin önünü temizlemedikçe de gelişim ve değişimin mümkün olamayacağını konuşmuştuk.

Yıl 2025 Haziran
Maalesef
Evimizde suyumuz
Sokaklarımızda sağlığımız,
Kaldırımlarda yolumuz yok.
Şehir içi pisliklerden geçilmiyor
Sinekler, böcekler, pis kokular ortalıkta cirit atıyor.
Sokaklar düzensiz, yollar kirli, kaldırımlar bozuk, inşaatlar yol ortasında, iş güvenliği noktasında güvenliksiz caddeler, görüntü kirliliği hat safhada...

Temizlik ve düzen bir belediyecilik ilkesi olmalıdır.
Sadece belediye binası çevresi tavaf edilmemeli. Öyle de temiz bir mıntıka.

Hal böyleyken
İsmini bulunduğu coğrafyanın doğal zenginliklerinden alan, Dicle ve Fırat'ın teğet geçtiği, Murat nehrinin her sabah güneşi selamladığı, hemen hemen her mevsim yağış alabilen, bir çok sulama kanalı, içme suyu, doğal güzellik ve hidroelektrik santralinin bulunduğu bölgemizin güzide ili Bingöl, son yıllarda olduğu gibi yine ve yeniden temiz suya ( içme suyuna ) erişimde büyük sorunlar yaşıyor.

Bu sorun o kadar büyüdü ki artık insanımızın canına tak etmiş durumda. Bazı mahalle sakinleri belediye binasına kadar gidip bu durumu protesto etti.
Etmeliler
Edecekler, bu çokça da sabredilen bir konu.
Bu denli duyarsız olunmaz, kalınmaz.
Bingöl'ün su sorunu olmamalı. Olağan bir dönem olmadığı sürece.

İçme suyuna erişim bir problem olarak bu şehrin karşısına çıkmamalı.

Sorun ne olursa olsun çözülemeyecek bir problem değildir. Hele ki yeraltı suları bakımından zengin olan ilimizin.

Kendi topuğuna sıkmak deyimi nedir, ne anlama gelir nasıl uygulanır?

Bugüne kadarki tüm hizmetlerinizi, çabalarınızı, emeklerinizi, alt ve üstyapı çalışmalarınızı tek kalemde üstünü çizebilir, görmezden gelinebilir düzeyde büyük bir problem ve aynı zamanda çok büyük bir ayıp.
...Temiz Su Sorunu...

Bu ayıp sadece belediye başkanının değil belediye binasında mesai yapan tüm personellerin ayıbıdır.

Birden ortaya çıkmış kısa sürede çözüm beklenilen bir durum söz konusu değil.
Bu eksiklik yıllardır süregelen ve çözüm beklenen bir vaka.

Bu şehir ; Hizmetlerin en iyi sunulduğu, sokakların sesine kulak verildiği, halkın muhatap olarak karşılarında görmek istediği, çözüm yollarının anlatıldığı, olan, olmayan, acıtan, sancıtan, çözüme kavuşturulmuş, kavuşturulmamış ne varsa aktarıldığı yeni bir sayfada talep edilen bir maddenin bile olmadığı bir dönemi hak ediyor.

Sayın Başkan !
Lütfen sorun neyse, neredeyse çıkıp izah edin.
Bu çöplerin, konteynırların, sokakların, kokuların, caddelerin, suların, kaldırımların, kirliliğin bir izahı olmalı.

Bunları bilmiyor olamazsınız.
Halkın nabzını ölçmüyor olamazsınız.
bu küçük şehri yürümüyor olamazsınız.

Bu düzensizliğin, kirliliğin, kokuların, eksikliklerin, şikâyetlerin size ulaşmama ihtimali çok düşük.
Şayet hizmeti koltuktan yöneten bir rehberiniz yoksa.

İyi kötü bu şehir mevcut yönetiminiz ile birçok noktada ilerleme katetti. Geçmiş dönemlere nazaran.
Gelin ardınızda temiz, güvenli, sakin, ferah, yaşanılabilir ve iyi ki dedirtecek bir miras bırakın.


Lütfen gelin, tek başınıza bir gününüzü ayırıp şehri dolaşın...
Sokaklardan, caddelerden, kaldırımlardan geçin, farklı birkaç kaldırım üstü kürsüsünde spontane sohbetlere eşlik edin, kulak verin, kulak kesilin. Kadınların, yaşlıların sıcak havalarda dinlenmek için ağaç gölgesi altında bulamadıkları oturaklarda oturun.
Koskoca çarşı merkezinde kadın ve çocukların lavabo ihtiyacını karşılayamadıkları tuvaletlerin yokluğundan geçin, yürümek için kaldırımda yer olmadığından yol ortasında araçlarla mücadele edin, mahalle aralarına göz atın. Şehri halk otobüsü ile sabrın sınırlarını zorlayın, gözetleyin, bir köşede makamınızı yüreğinizde sorgulayın ve elinizi vicdanınıza koyun. Bu şehir neleri hak ediyorsa ona yol verin. Ne bir eksik ne bir fazla.