Televizyon, kalkınma alanında kullanılacak önemli bir gelişmişlik aracıdır. 

Gelişmişlik sorunu sadece ekonomik gelişme değil, toplumsal ve kültürel gelişmeyi de kapsayan bir sorun olarak tarih boyunca hep var olmuştur ve olmaya da devam edecektir. 

Televizyonun, geri kalmış toplumların ve halkların kalkınmalarında kullanılabilecekleri çok yaygın ve etkin bir araçtır.  Bu gerçekliği göz ardı edenler kendi gelişmişliklerinin önündeki takozlardır.  

Ancak, bilinmelidir ki tek başına hiçbir şey yeterli olmayabilir, sınırlı görülebilir ama kendini tanımaya çalışan ve gerçekliğini arayan halklar için televizyon çok önemli ve etkin bir araçtır. 

Bir halkın kendi televizyonunu kurma isteği o halkın kendini tanıma, kültürel, sosyo-ekonomik yapısını sınırlı da olsa kendi gerçekliğinin nedenlerini açıklamayı amaçlamıştır.  

Geri kalmışlıktan kurtulmak, kendi kültürünü yaşamak isteyen bir halk kendi televizyonunu kurma ve o televizyonun olumlu kullanımı için yerine getirilmesi gereken bütün koşullar o halkın kendisinin karanlıkta kalan yanlarını ortaya çıkarma mücadelesi ve umududur. 

Gelinen çağda yani günümüzde sosyal ve kültürel alanlarda değişerek gelişen toplumlarda her halk ve birey gelişen toplumlarla aynı seviyeye ulaşmak ister. 

Halklar kendi değerlerini yaşatma ve geliştirme çabalarında olması gereken bütün enstrümanları kullanmak durumundadır. Değişimler ve gelişmeler, geçmiş ile gelecek arasında güçlü bağlar oluşturmakla mümkündür. 

Kendi halklarının dinamiklerini korumak ve kültürünü korumak ve yaşatmak isteyenler kültürlenmekle beraber taklitçi bir varoluşçuluktan kaçınıp kültürel emperyalizmin tahakkümünden kurtulmalı, sosyal ve kültürel dinamikleri ile var olmalıdır. 

Zaza halkı kendi gerçekliğini aramak ve bu gerçekliğini yaşamak için kendi kültürünü yaşamak, kültürel istilacılıktan kurtulmak zorundadır. 

Bunun en önemli adımlarından bir tanesi de kendisini en doğru şekilde anlatabileceği çağın en önemli iletişim aracı olan televizyondur. 

Çok şükür, Zaza halkının artık bir televizyonu vardır; 

ZAZA TV. 

Öncelikle Zaza TV’nin kurulmasında emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Yakın zamanda yayınlarına başlayacak olan Zaza TV’nin başta zazahalkına ve bütün insanlığa hayırlı olmasını diliyorum. 

Toplumların hassasiyetlerini de göz önüne alarak bir iki öneride bulunmak istiyorum. Kadim ve kıymetli zaza halkının hiçbir yanlışa mahal vermeyeceklerini biliyorum. Yine de bunları ifade etmek isterim. 

Zaza tv, yayın politikasında ayrıştırıcı değil birleştirici,  

Öteleyici değil kucaklayıcı ve kaynaştırıcı olmalıdır. 

Zaza tv, Zazacılık değil, Zazaların nasıl kadim ve kıymetli bir halk olduğunu herkese gösterecek bir platform olmalıdır. 

Zaza tv, diller, dinler, mezhepler merkezli değil, insani merkezli yayınlar yapmalıdır. 

Zaza tv, bir halkın değil, her haklının yanında ve safında olmalıdır. 

Zaza tv, hiç kimseye bir şey dayatmayacağı gibi kendilerine dayatılan her yanlışın karşısında dimdik durmalıdır. 

Yayın politikalarında hiçbir koşulda, Zazaların değer yargılarından kopmamalı, kültürel korumacılığını sürdürmeli, araştırmaya, geliştirmeye önem vermeli ve açık olmalıdır. 

Zaza tv, dünyanın neresinde olursa olsun varsa bir zaza, dini mezhebi ne olursa olsun gidip onu bulmalı ve beklentilerini diğer zaza soydaşları ile paylaşmalıdır. 

Toplumların temel kültür taşımacıları ve yaşatıcıları olan sanatçılarına hiçbir ayrım gözetmeden sahip çıkmalı ve onlardan her alanda ve anlamda faydalanmalıdır. 

Zaza TV, özellikle Zazaca akademik çalışmalar yapan akademisyenlerinden çokça faydalanmalıdır. 

Bütün bunların yanında zaza iş adamları, siyasetçileri, bürokratları, esnafı, köylüsü, kentlisi, maddi ve manevi anlamda kendi televizyonlarına sahip çıkmalıdır. 

Buradan bütün anne, baba, nine ve dedelerimize bir müjde vermek istiyorum. Artık dünyada nelerin olup bittiğini kimseye sormadan Zaza TV sayesinde sizlerde bilecek ve göreceksiniz. 

Tekrar Zaza TV’nin hayırlı olmasını diliyorum. 

Zaza Tv’nin açılmasında çokça emeği geçen başta Murat Bukan, Timur İstemi, Ramazan Yıldız, Deniz Barak, Mutalip Atan ve buradan adını yazamadığım bütün gönül dostlarımıza, zaza derneklerine ve kadim zaza halkına şükranlarımı iletiyorum. 

Savaşsız, coronasız bir dünya dileğiyle herkesin Ramazan Bayramını tebrik ediyorum. 

Bir zaza olarak çok mutluyum. 

Not: Zaza Tv Mikrofonları Bingöl’de…