Madleen Gemisi, İnsanlığın Uyanış Sembolü…

Madleen Gemisi, İnsanlığın Uyanış Sembolü…

Bu çağın gemisi lüks olmayacak.

Bu çağın kurtuluşu, teknolojik değil; etik olacak.

Çünkü bizler artık biliyoruz; Çiplerle değil, kalplerle ilerleyeceğiz.

Milyonlarca dolarlık savaş teknolojileri değil, milyonlarca vicdan sahipleri barışı getirecek.

Tuğlaları vicdan, direkleri dayanışma, yelkenleri umut olan bir gemi var önümüzde.

Adı Madleen.

Bu gemi, sadece Gazze’ye değil, insanlığın ortak vicdanına doğru yol alıyor.

Ve bu gemiye, sadece birkaç idealist değil; tüm dünya halkları binmeli.

Kıtalar ötesinden, farklı dillerden, inançlardan, geçmişlerden insanlar bu gemide birleşmeli.

Çünkü bu bir coğrafi mesele değil, bu bir insanlık sınavıdır.

Bu sınavda tarafsız kalmak, seyirciyim demek, suça ortak olmak demektir.

Devletlere olan inancımız tükendi.

Barışı diline pelesenk eden ama barutla beslenen, tanklarla konuşan, halklara sırtını dönen o sahte yapılara artık güvenmiyoruz.

Birleşmiş Milletler dilsiz; Uluslararası Ceza Mahkemesi sağır; diplomasi sahnesi çoktan trajik bir maskeli baloya dönüşmüş durumda,

Ve artık biliyoruz ki ; Bu düzen içinde barış, yukarıdan inmeyecek.

Artık tek bir çaremiz kaldı, aşağıdan yükselen bir insanlık hareketi.

Madleen Gemisi işte bu hareketin sembolü oldu!

Bu gemi, yalnızca limanlardan değil, insanların kalplerinden kalkmalı.

Bu gemi; İstanbul’dan, Johannesburg’tan, Buenos Aires’ten, Şam’dan, Berlin’den, Manila’dan, Delhi’den, Meksika’dan, İskenderiye’den ve ismini bilmediğimiz nice köylerden, beldelerden, arka sokaklardan insanlarla yola çıkmalı.

Her insan bir tuğla koymalı, her yürek bir yelken açmalı, her vicdan sahibi bir kürek sallamalıdır.

Bu bir yardım çağrısı değil, bu bir varoluş çağrısıdır.

Bu bir vicdan konvoyudur.

Ve bu gemi büyümelidir.

Büyümelidir ki içine insanlık sığsın.

Büyümelidir ki hiçbir çocuk dışarıda kalmasın.

Büyümelidir ki sınırlar değil, yürekler konuşsun.

Tarihin bir başka zamanında, tufandan kurtuluşun sembolü Nuh’un Gemisi’ydi.

Bugün ise çağın başka bir tufanla boğuştuğu bu dönemde, insanlığı ahlaki enkazdan kurtaracak olan Madleen Gemisidir.

Madleen durduruldu el konuldu ve devletler sustu.

Ama insanlık susmasın!

Yeni Madleen Gemileri dünyanın her tarafından yola çıksın.

Yola çıksın ki insanız diyebilelim.

Yola çıksın ki insanı koruyamayan tüm yasalar hükümsüz kalsın.

Ve artık sahte, insanlıktan uzak sistemler değil! ilahi, insani, vicdani sistemler inşa edilsin.

Unutmayalım;

Bu gemi batarsa, yalnızca Gazze değil; İstanbul da, New York da, Tokyo da, Dakar da boğulur.

Çünkü barış bir ülkede olmaz; barış ya her yerde olur ya hiçbir yerde olmaz.

Ve bugün barış, dünya halklarının ellerinde büyümeli

Çünkü;

Devletler yıkıldığında geriye yalnızca insan kalır.

Ve insan, yeniden inşa etmeye başlar.

İşte o yeniden inşanın adı Madleen Gemisi olmalıdır.

Yelkenleri umutla yol almalıdır.

Çünkü başka bir dünya hâlâ mümkün.

Yukarıdan değil;

Aşağıdan…

Halklardan…

Kalplerden…

Kuran söyler; ‘’ İnsan yeryüzünde emaneti taşıyan halifedir yeryüzünü ifsat etmek için değil ıslah etmek için gönderilmiştir’’….