Çarşıda bir kahve ismi Tavıjlar kahvesi bakmayın siz isminin Tavıjlar kahvesi olduğuna aslında üzerinde isim yazılı bir tabelası yok, ilginç bir şekilde kendi ismini zamanla kazanmış bir mekân burası. Çevresindeki esnafın ekseriyetinin Tavzlı olmasından mütevellit Tavıjlar kahvesi ya da Tavz Cafe diye nitelendiriliyor. Genelde gençler Tavz Cafe orta yaşlılar da tavıjlar kahvesi der. Bingöl’de hemen herkesin bildiği bir kahve, bir arkadaşınıza Tavz Cafedeyim gel oturalım dediğinizde nerde demeden mekâna gelir. Bu anlamda mekânın ciddi bir cazibesi vardır.
Bir gün arkadaşlarla oturuyoruz ve hepimiz birden bu soruyu sorduk. Niye her gün buradayız? Bu sorunun cevabı zannedersem mekânın havasında gizli. Burası size özel hissettirir mesela şef garson Ferhat, aslında kendisine orkestra şefi de denebilir neredeyse bütün müşterilerini tanır mekânın sahiplerindendir aynı zamanda. Mekâna geldiğinizde sizi sorar siz de onu sorarsınız çayı ne sıklıkla içtiğinizi bilir çok seridir kendisi saatte on on beş arasında çay servisi çıkarır elaman seri ol, fön çek sesi kulaklarınızda yankılanır. Hangi masanın kaç tane çayı var hepsini aklında tutar. Hesabı ödediğinizde bir daha bekleriz demez nede olsa mekânın müdavimisiniz koyu bir Galatasaraylıdır öyle ki Galatasaray’ın maç kaybettiği hafta iki üç günde anca kendine gelir, ocak başındaki Beşiktaşlı Seyit Usta da kendisine takılmayı ihmal etmez.
Seyit Ustanın adı Seyithan’dır ama biz kendisine kısaca seyit deriz. Muhabbeti güzeldir, inceden dokundurmaları meşhurdur kıvrak zekâsıyla kelimelere adeta raks ettirir. Kendisinden laf yemek için takılanlar epey fazladır, çayın belini çok iyi kırar ve tam bir emekçidir.
Bir de Mekânın ağır abisi vardır Aydın Usta kendisi mekânın kurucusudur, o da ocak başında çay çıkarır, çay çıkarmadığı zamanlarda müşterilerle çayını yudumlar. Başı sıkışan esnafın yardımına Hızır gibi yetişir koyu fenerlidir aynı zamanda. Mekânın başrollerini müşterilerle birlikte bu üçlü paylaşır, birbirlerine takılmayı severler onları samimiyeti mekâna ayrı bir hava katar.
Mekânın insanı kendiliğinden konuşturan bir havası vardır içeri girdiğinizde herkesi konuşur vaziyette görürsünüz. Mekânı özel kılan özelliklerinden biri de budur zaten; muhabbeti. Müşterileri genelde kahvenin müdavimleridir hemen her kesimden insan vardır. Öğretmen, öğrenci, işçi, esnaf, mühendis, avukat, hayvan tüccarı vs. Bu yüzden mekânın muhabbeti de çeşitlidir hemen hemen her konudan konuşulur. Eğitim, siyaset, ekonomi, spor ve din.
Mesela oturduğunuz masanın hemen yanı başında bir öğretmen grubunu öğrencileri değerlendirir vaziyette bulursunuz, ya da bu sene saman fiyatı çok fazla diyen hayvan tüccarlarının, ay sonu reçetelerini ne zaman gireceksiniz diyen eczacıların, Galatasaray’ın davası boştur diyerek derin bir tartışmaya girenlerin, geçen ki binanın inşaatı projeye uygun yapılmamış diyen inşaat mühendislerinin, oruçluyken iğne yapmak orucu bozar mı tartışmasını yapan ulemanın muhabbetine kulak misafiri olursunuz.
Mekân günün her saatinde kalabalıktır, özellikle havanın güzel olduğu hafta sonları bütün Bingöl buraya dökülmüş izlenimi verir. Mekânın kalabalık olmasından mütevellit çayı her daim tazedir.
Mekânın bir diğer özelliği maç izleme esnasında oluşan ambiyansıdır. Özellikle derbi maçlarda 300-400 kişinin oluşturduğu stat havası görülmeye değerdir. Maç öncesi stattaymışçasına tezahürat yapma, rakip takımı ıslıklama müthiş bir hava oluşturur. Arada küfreden birkaç numune çıkar onlar da Aydın Ustanın uyarısından sonra sessizliğe sükût ederler.
Mekânın özel misafirleri vardır. Her şeyden habersiz çayınızı yudumlarken Babo Yaşar gelir hafiften kulağınıza doğru eğilip severim seni babo der. Bir liradan fazla istemeyen Necati masanıza gelip hele bir milyon ver der. Bingölspor sevdalısı Kırmê Ehmo’nun bir köşede sessizce insanları süzmesini izlersiniz. Her an Şeyh Muhammed’in kahvenin tam ortasına gelip “Şeyh Muhammed diyor ki” cümlesiyle başlayan manifestosunu okumasına şahit olabilirsiniz, ya da kafasını bacaklarınıza doğru sürtüp adeta beni sev diyen kedileri görebilirsiniz. ÖZETLE MEKÂN BİZE BİZ MEKÂNA ÖZELİZ
