Günümüzde okullar çok ciddi sorunlarla boğuşmaktadır ve zamanın ihtiyaçlarına cevap vermekte zorlanmaktadır. Bu zorluğun birçok sebebi vardır milli eğitimin hantal bürokratik yapısı, okulların fiziksel yetersizliği,  okul ders programlarının yoğunluğu, sosyal etkinliklere yeterince bütçe ayrılmaması gibi konular sayılabilir. Bu sorunların aşılmasında özel sektöre büyük görev düşmektedir. Ancak özel sektörün genelde ülkemizde özelde ise ilimizde eğitime katkısı çok sınırlıdır.

    Milli eğitimin okullara ayırdığı bütçe belli kalemlerle sınırlanmıştır. Bunlar personel giderleri, elektrik, su, yakıt ve kırtasiye gideri gibi harcama kalemleridir. Sosyal etkinlikler ve okul altyapısının geliştirilmesi gibi başlıklarda bütçe neredeyse yoktur. Örneğin okul olarak bir gezi yapmak istersiniz bütçe yoktur. Ya da yarışma düzenleyip öğrencilere ödül vermek isteseniz para yok, tiyatro etkinliği yapmak isteseniz kostümler için para yok, kütüphaneyi geliştirmek için kitap alımına gitmek istersiniz para bulamazsınız liste bu şekilde uzayıp gider. Okul aile birliği bütçesi deseniz tam tıkır kuru bakır. Veli bağışı yok denecek kadar azdır. Okul aile birliği bütçesi çoğu okulda kantin gelirleriyle sınırlıdır.

    Maalesef Bingöl’deki para sahipleri eğitimi finanse etmekte pek istekli değil. Ama aynı para sahipleri söz konusu futbol olunca ellerini ceplerine atmakta yardım kampanyaları düzenlemektedirler. Çünkü futbolun ya da sporun reklamı var sosyal sermayesi var ileride size siyasetin ve ihalenin kapısını açabilir. Eğitimin reklamı çok fazla olmadığı için eğitime sermaye aktarımı çok fazla olmamaktadır. Bingöl’de ya da Bingöl dışında iş yapan Bingöllü firmaların öğrencilere burs verme, okulların fiziki ve sosyal altyapısını güçlendirme noktasında yetersiz kaldığını söyleyebiliriz.

  Şunu unutmayalım eğitimin altyapısı geliştirilirse nesillerin kalitesi de artar tabi eğitimde maneviyatı dışlamamak kaydı ile.  Eğitimin altyapısının geliştirilmesi için özel sektöre düşen görev ise okulları finanse etmektir.

   Bu finanse etme süreci ve toplanan paraların nasıl harcanacağı sorusuna ise şu şekilde cevap verebiliriz. Öncelikle milli eğitim müdürlüğü öncülüğünde bir fon oluşturulur. Bu fonun finanse edilmesi için sermaye sahipleri teşvik edilir. Sermayenin teşvik edilmesi için çeşitli faaliyetler yapılabilir. Bağışta bulunan şirketler adına her hangi bir okulda konferans salonu yapmak, laboratuar, sanat atölyesi kurmak ve çeşitli yarışmalar düzenlemek gibi faaliyetler yapılabilir.

   Toplanan paraların harcanma sürecinde öncelikle her okul için ihtiyaç analizi yapılır. Yapılan ihtiyaç analizine göre okullara etkinlik ve yatırım takvimi oluşturulur. Her okulun yatırım danışmanı olmak kaydıyla yapılan etkinliklerin verimliliği takip edilir. Tabi bu organizasyon eğitimde başarıyı sağlamak için alınacak tedbirlerden yalnızca biridir ancak kısa sürede sonuç alınacak bir tedbirdir.

Unutmayın ki TEK YİYEN TEK ÖLÜR. O halde getirin paraları birlikte yiyelim