NEYİN DARBESİ? KİME DARBE? – Musa APUHAN

 

Öncelikle, yapılan darbe alçaklığı karşısında, canı pahasına dik duran Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’a, Başbakan ve kurmaylarına, Sayın Devlet BAHÇELİ’ye, üye ve gönüllülerine, sokaklara sahip çıkın diyen HÜDA PAR’a teşekkür ediyorum.

 

Halkın kendi idarecilerini belirlediği, yetersiz bulduğunda seçimlerde değiştirdiği bir ülkede, askeri darbe yapmaya kalkışmak alçaklıktır.

 

Her sorulduğunda, ”ülkemin ordusuna güveniyorum.” diyen bir millete darbe yapmak, sana güvenip gece yatağında rahat uyuyan, sana canını emanet eden, savaş kabiliyetin olsun diye bütçeden en büyük payı veren, giyiminden barınmana kadar her şeyini verdiği vergilerle karşılayan, maaşını ödeyen bu onurlu halka ihanettir.

 

Kendini senin ihanet edebileceğin ihtimaline karşı dahi koruma ihtiyacı duymayan, sana sırtını dayayan bu samimi halka, darbe yapmaya kalkışmak Brütüs’lüktür.

 

Halkın tercihlerine saygı duymayıp, “halkın ne istediğini biz belirleriz, çünkü halk neyin doğru, neyin yanlış olduğunu bilmeyecek kadar aptaldır.” muamelesi, ancak halkına düşman veya asıl kendisi doğruyu göremeyecek kadar aptal olmaktır.

 

Halkının iradesini hiçe sayarak, onların tercihlerini silah zoruyla değiştirmeye kalkışmak zulümdür, zorbalıktır.

 

Daha iki gün önce, ülkenin birçok yerinde savaş uçaklarıyla halkına darbeye yeltenenlerin, bu girişimleri akamete uğradı. “Ülke bu darbecilerin yapmak istediklerinden kurtuldu” deyip, bayram yapmayacağız.  Ancak bu kalkışmaya cüret edenlerin en büyük cezalara çarptırılmak için gerekli yasal zeminlerin ve düzenlemelerin yapıldığını bilirsek, mutlu olacağız.

 

Biz defalarca darbelere maruz kalmış insanlar olarak, artık darbecilere karşı sessiz kalmamamız gerektiğini öğrendik. Bedeli ne olursa olsun, halkın istemediği bir şeyi yapmanın mümkün olmadığını öğrendik, darbenin millete ihanet olduğunu, darbenin alçaklık olduğunu, darbenin halkını başkasına köle yapmak,  yoksulluğa, açlığa, ölüme, sefalete mahkum etmek olduğunu öğrendik.

 

Bu güne kadar yapılan darbelerin, yapanın yanına kar kaldığını zannedenler yanılıyorlar. Çünkü bu defa bedelini ödemeyi bu halk göze aldı. “Tankın üzerine çıkarım”  lafı bu defa gerçek oldu. Bu halk kendisine bu alçaklığı yapanları, asla hoş görmeyecek ve onların yaptığını hesapsız bırakmayacaktır.

 

Devletin askeri olan, milletin verdiği paralarla maaşını alan, ancak emirlerini vatanına ve milletine ihanet tezgahı içinde olanlardan alan bu bir grup vatan ve millet düşmanlarının tezgahladıkları oyun çok büyüktü. 

 

Başarsaydılar, bugün çok şey değişirdi.

 

Ancak onlar tuzak kurarlar, Allah’ta tuzak kurar. Allah tuzak kuranların en iyisidir.

 

Allaha şükürler olsun, Allah bu mazlum milleti bir kez daha şeytanın ve bu alçak darbecilerin şerrinden korudu.

 

Dünyanın hiçbir yerinde, en sapkın ve gözü dönmüş katiller bile, düşmana karşı halkını korusun diye kullanımına verilen savaş uçakları ve zırhlı tanklarla vatandaşına bomba yağdırmaz. Bu öyle bir cinnet halidir ki, bu öyle bir alçaklıktır ki, işte benim ülkemde benim inançlı insanlarıma bu azgın ve alçak grup bunu yaptı ve benim kardeşlerimi acımasızca katlettiler.

 

Başarabilseydiler, milletin çocukları asker ve polisi sokaklarda birbirlerine kırdıracak ve sokakları kan gölüne çevireceklerdi.

 

Kendi inlerine saklanıp, salyalarını akıtarak mazlum insanların ölümünü keyifle izleyeceklerdi. Ancak bir kez daha halk gelip, alçaklar mağlup oldular.

 

Milli iradeyi ortadan kaldırmak için defalarca planlar yaptılar, kumpaslar kurdular, fitne yaydılar ama her defasında kendi bataklıklarında, kendileri boğuldular.

 

Sonuç olarak; sizler bu ülkenin seçilmiş başbakanlarını idam ederken sessiz kalan halk yok artık. Yaşlarını büyüterek idam ettiğiniz gençlerin, boyun büken anne ve babaları da yok artık. Ölmüş olsa da mezarından hesabı sorulacak her alçaklığın. Yanına kar kalmayacak kimsenin.

 

Darbe kalkışmasının hemen ardından, neyin ne olduğunu anladıktan sonra sokaklara dökülen, polisiyle kol kola meydanlara inen, hiçbir vatandaşın malına ve canına zarar vermeyen yürekli insanımıza teşekkür ediyorum.

 

Herkes şunu çok iyi bilsin ki, bu halk artık korkusuzca kendi devletine, milletine ve iradesine, ne pahasına olursa olsun sahip çıkmıştır ve çıkacaktır.