Türkiye siyasetinde adını altın harflerle yazdıran ülkücü hareketin lideri, büyük devlet ve fikir adamı Alparslan Türkeş’in 23. ölüm yıl dönümünde mesaj yayımlayan Ülkü Ocakları Bingöl İl Başkanı Mesut Boğatemur, mesajında Başbuğ’u anlattı. 

 

İşte O Mesaj : 

‘’Cesaret, yüreklilik, atılganlık olmayan hiçbir dâva başarıya ulaşamaz.’’ sözleriyle tarihe adını kendi ülküsüyle, inancıyla, yürekliliğiyle yazdıran alperen nefesli bir ulu çınar, büyük bir liderdi Alpaslan Türkeş, aynı zamanda Türk siyasi hayatındaki hikâyesi en zor anlatılabilecek liderlerindendir. Onu anlatmanın zorluğu, çok yönlülüğü ve özgünlüğündendir. O bir askerdir, devlet adamıdır, demokrattır, mahkûmdur, genel başkandır, bilgedir, dava adamıdır, liderdir, ülkücüdür ve her şeyin önünde bir başbuğdur.

Hakkında olumlu ya da olumsuz söylenmedik söz, belirtilmeyen kanaat de neredeyse kalmamıştır. Türk siyasi tarihinde onun kadar ön yargılarla sorgulanmış, suçlanmış, itham edilmiş, iftiraya uğramış, haksızlık yapılmış insan çok azdır. Alparslan Türkeş; Soğuk Savaş döneminin ideolojik kalıplarıyla teçhiz edilmiş gruplar tarafından dinlenilmeye ve anlaşılmaya değil, yargılanmaya tabi tutulmuştur.

12 Eylül yargısı; nesilleri, daha doğrusu idealleri ve düşünceleri işkenceden geçirirken Başbuğ; iddiası, ilkesi ve ülküsüyle boşluk içinde yabancılaşmaya açık bir gençliğin kendisine dönmesini sağlamış ve onları Türk-İslam ülkü ve idealiyle buluşturmuştur. Türkiye’nin en çalkantılı ve istikrarsız dönemlerinde yaptıkları işkenceler ile bu ülkenin insanını millete, vatana, askere, ülkeye ve ülküye düşman etme yerleri olan Mamak zindanlarında bile toplumsal ve siyasal gidişatı seyretmemiş, her türlü riski üstlenerek duruma doğrudan müdahil olmuş bir liderdir. Türk milletinin boğulmaya yüz tuttuğu dar bir zamanda fikirlere ve düşüncelere balta vurulan, herkesin sustuğu zor zamanlarda konuşmuş; yüce milletinin, Türk gençlerinin hizmetine koşmuş ve yanında olmuştur.

Onun ortaya koyduğu davayı, yolu ve niteliklerini yazdığı şu satırlar açık bir biçimde ortaya koymaktadır: “Gayemiz Türk milletinin kurtuluşu içindir. Mücadelemiz, Türkiye’nin başındaki bütün felaketlerdir. Fikir ve haklı bir dava en büyük kuvvettir. Biz, Türk milletinin davasını güdüyoruz. Arkamızda hiçbir yabancı güç yok. Arkamızda Türk milleti var. Bundan üreten düşmanlarımız bizi hedef almışlardır. Bunun için yolumuz doğru ve sağlamdır. Allah bizimledir. Yenilmez insanlarız, çünkü imanımızı tamdır. Yenilmez olmamızın sırrı inançlardan, ülküden, büyük davadan dönmemek, taviz vermemek ve asla yenilmeyi kabul etmemektir”. Başbuğ bu sözleriyle gücünü davasından alan, kaderini yabana ya da yabancıya değil Allah’a emanet eden bir dava adamı olduğunu ortaya koymaktadır.

O; Türk milletinin üstüne kâbus gibi çöken sefalet, ideolojik savaş ve ihanetlere karşı çağdaş bir çığlık gibi gençliğin yüreğinde yerini almıştı. Coşku dolu yüreği, heyecan yüklü düşünceleri, fikirleri ve sözleriyle bir bayrak kaldırdı ve 4 Nisan 1997'de geride kalanlara mukaddes bir ülkü bıraktı.  Paslanmış beyinleri, kirlenmiş damarları asli cevherine döndürme gayreti içinde olan Başbuğ Alparslan Türkeş; bitmiş, tükenmiş, yürümeye ve düşünmeye mecali kalmamış birçok insana aktivite kazandırmış ve onları yeniden harekete geçirebilmiş büyük liderdi.

Ebediyete intikalinin 23. yılında liderimiz, başbuğumuz Alparslan Türkeş’in önünün her kesildiğinde milletine hizmet davasını, gençliği harekete geçirme yöntemini ve toplumu uyarma görevini en güzel şekilde yerine getirmesiyle ‘’Evlatlarım’’ ve ‘’Bozkurtlarım’’ hitabına nail olmuş Ülkücü gençliğe emanet ettiği dava, canı gönülden ve büyük bir sorumlulukla devam etmektedir.  Liderliği, azmi ve bilgisiyle herkes tarafından takdirle karşılanan Başbuğ Alparslan Türkeş; Türk-İslam âlemin de milyonlarca yüreğin sevgisini ve saygısını kazanmış, onun fikirlerine ve mücadelesine gösterilen hürmet ve takdir her geçen gün daha çok artmıştır. Bu duygu ve düşüncelerle liderimiz merhum Başbuğ Alparslan Türkeş'i vefatının 23. yıl dönümünde bir kez daha rahmet ve minnetle anıyor; Türk-İslam âlemine, Türk milliyetçilerine ve ülkücü harekete baş sağlığı diliyorum. Ruhu şad, mekânı cennet olsun.

Mesut BOĞATEMUR

Bingöl Ülkü Ocakları Başkanı