Söz verdiyseniz tutun…

Dostlarınıza söz verdiyseniz, arkadaşlarınıza, çevrenize, ailenize ve her kime söz verdiyseniz tutun.

Verdiğiniz sözü tutmadığınız zaman veya geciktirdiğiniz zaman içinizi bir huzursuzluk kaplar, kaplamasın.

Söz verip onu yerine getirme imkanınız da olduğu halde, basit sebeplerle onu geciktirmeniz veya tutmamanız, yalnız söz verdiğinizin değil, sizin de canınızı sıkar, sıkmasın.

Verdiğiniz sözü hangi gerekçelerle olursa olsun, tutmamazlık etmeyin yoksa size olan güven azalır, azalmasın.

Verdiğiniz sözü tutmadınız, unuttunuz, geciktirdiniz, önemsemediniz, acelesi yok dediniz ne olur biliyor musunuz?

Söz verdiğiniz insan size kırılmamış gibi görünebilir, fiziki olarak bunu size belli etmeyebilir ama inanın manevi olarak aranızda duvarlar örülmeye başlanmıştır, başlanmasın.

Unutmayalım, aslında başkasına verdiğimiz her söz, kendimize verdiğimiz sözdür.

Kişinin kendine verdiği sözü tutmama sebebi, sözünü yerine getirmemek için halihazırdaki bahanenin arkasına sığınmasıyla olur, olmasın.

Çok önemli bir gerekçe, burada ifade ettiklerimizi her zaman battal eder.

Gelelim asıl konuya; Bingöl gündemini, siyasetin aktığı mecrayı ve muhtemel gelişmelerin en doğru okunduğu kaynak olarak görülen Aziz Dağ ve…

Öncelikle Aziz Dağ kardeşimi, üç ay önce seçimle ilgili öngörüsünden dolayı tebrik ediyorum. 
Bütün öngörülerinde nokta atışı yapmış.

Konu: Ağa Koçer kardeşimizin Simitçi Dünyası’ndaki iş yerinde şahitlerin huzurunda Aziz kardeşimizin öngörüsüne, Bakan yardımcımız Yusuf Coşkun Bey’in itirazı ile işin iddiaya dönüşmesi.

İddia da şu; Aziz kardeşimiz ortada herhangi bir gündem yokken, Nisan 2018’de bir erken genel seçimin olacağını ve bunun MHP üzerinden gündeme getirileceğini söylemesi üzerine Yusuf Bey’in itiraz etmesi.

‘’Eğer dediğin tarihte bir seçim olursa, ben sana ve burada bulunan şahitlere birer takım elbise alacağım, yoksa sen aynısını alır mısın?’’ ile başlayan bir iddia.

Sözler burada, şahitler huzurunda verilmiş ve Aziz kardeşimizin öngörüsü tutmuş.

Tutmuş olmasına tutmuşta, Yusuf Bey halen elbiselerin beden numarasını sormamış.

Yusuf Bey’i herkes cömertliği ile sözüne sadıklığı ile tanıyor.
Buradaki gecikmeyi hızla gelişen gündeme bağlıyorum.
 Ama artık zamanın da geldiğini hatırlatmakta fayda görüyorum.

Her ne kadar Aziz kardeşim “Abi sana da bir takım elbise yakışır.” dediyse de, biz kendisine teşekkür ettik.

Yusuf Beyin kesesine bereket, sizlerde iyi günlerde güle güle kullanın.

Daha nice iddialar kazanmanız dileği ile Aziz kardeşim.

Benim beden numaram 52.

ŞAKA…

Cümlenize muhabbetler.