2010 yılında abluka altındaki Gazze’ye insani yardım ulaştırmak amacıyla yola çıkan Mavi Marmara gemisinde bulunan Gili, açıklamasında yaşananları ve Mavi Marmara'nın sembolik önemini hatırlattı. “31 Mayıs 2010 tarihi, sıradan bir gün değildi” diyen Gili, o günün vicdan taşıyan insanların zulme karşı çıktığı bir dönüm noktası olduğunu vurguladı.

Gili, “O gemide silah yoktu, öfke yoktu. Ekmek vardı, su vardı, ilaç vardı. Kalplerde ise sadece adalet ve merhamet vardı. Ancak bu insanlık seferi, uluslararası sularda işgalci güçlerin kanlı müdahalesiyle bastırıldı. Mavi Marmara'da şehit edilen 10 insan bize, zulme sessiz kalmanın zulme ortak olmak anlamına geldiğini gösterdi” ifadelerini kullandı.

Coğrafi İşaretli Bingöl Balı Bakü’de Sahne Aldı
Coğrafi İşaretli Bingöl Balı Bakü’de Sahne Aldı
İçeriği Görüntüle

Açıklamasında, Filistin halkının tüm zorluklara rağmen mücadelesinden vazgeçmediğini belirten Gili, “Mavi Marmara’nın yolcuları, vicdanlı bir dünyanın mümkün olduğunu gösterdi. Bize düşen, onların bize bıraktığı mirasa sahip çıkmaktır. Filistin davası sadece bir coğrafya meselesi değil, insanlık meselesidir” dedi.

Ne Olmuştu?
Gazze’ye insani yardım ulaştırmak amacıyla uluslararası sularda seyreden Mavi Marmara ve beraberindeki gemilerden oluşan “Gazze Özgürlük Filosu”, 31 Mayıs 2010 tarihinde İsrail güçlerinin saldırısına uğramıştı. Tamamı sivillerden oluşan yardım gönüllülerine yönelik saldırıda 10 kişi hayatını kaybetmiş, 56 kişi ağır yaralanmıştı.

Saldırı sonrası filo katılımcıları yasa dışı şekilde gözaltına alınmış, yaralılara kelepçe takılmış ve birçok kişi kötü muameleye maruz kalmıştı. Filo gemileri ve içeriklerindeki insani yardım malzemeleri ise zarar görmüştü.

Bingöl İHH Başkanı Muhittin Gili’nin de gazi olarak döndüğü bu saldırı, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırmış ve insan hakları ihlalleri konusunda bir dönüm noktası olarak kayıtlara geçmişti.