Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma’nın konuşmacı olarak katıldığı ve Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen ‘Tarihe Bir Derkenar’ söyleşi programının moderatörlüğünü Yakın Doğu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. M. Mahfuz Söylemez yaptı.

“Öğrencilerimize, kariyerleri açısından örnek olabilecek iki değerli hocamızı ağırlıyoruz”

Söyleşi programının selamlama konuşmasını yapan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Çiftci; “Bu söyleşi programına katılım sağlayan öğrencilerimizin kariyerleri açısında örnek olabilecek iki değerli hocamızı ağırlamış bulunmaktayız. Bizleri kırmayıp davetimize icabet ettikleri için hocalarımıza üniversitemiz adına teşekkür ediyorum” dedi.

“Okula başlamam hayatımın en zor anı oldu”

Okula başlamasının hayatın en zor anlarından biri olduğunu söyleyen Prof. Dr. İhsan Süreyya, “Siirt’in Pervari ilçesinde doğdum ve eğitimim ilk evresi burada başladı. Okula başladım ve okula başlamam hayatımın en zor anı oldu. Çünkü Türkçe bilmiyordum. Benim en acılı günlerin o günlerdi, daha sonra çektiklerim önemli değil. Öğretmen ders anlatırken ben ağlardım. Okulda ağlamalarım 2 ay sürdü. Öğretmenin anlattıklarını anlamıyordum ve neden anlamadığım sorusuna cevap bulmak için 2 ay boyunca sürekli ağladım. Ya okulu bırakacaktım ya da sabredip okuluma devam edecektim. Ama Allah lütfetmişti okumayı seviyordum. Sebat ettim, bazen üzüldüm, bazen ağladım ama ilerleyen zamanlarda Türkçe öğrenmeye başladım” dedi.  

“Annemin ve babamın öğrettiklerinden başka şeylerin olduğunu anladım”

Öğretmenimin söylediklerini anlamaya başlayınca, annemin babamın bana öğrettiklerinden başka şeylerin de olduğunu da anladım diyen Pof. Dr. Sırma,  “Ortaokulu okumak için Siirt merkeze gittim. Siirt’te herkes Arapça konuşuyordu ve ben yine anlatılan hiçbir şeyi anlamıyordum. Orada da yine çok sıkıntı çektim. Bizim dönemimizde üç ilde Ankara, İzmir ve İstanbul’da üniversite sınavına giriliyordu. Ben Siirt’e yakın olan yer Ankara’yı seçtim. Bana yabancı gelen ilahiyatı seçtim ve araştırdım, nedir bu ilahiyat? O zaman bir tane ilahiyat vardı gittim, sordum ve araştırdım benim de dillere karşı bir merakım vardı, Fakültenin çalışanı bana burada Arapça, Farsça, İngilizce diller öğretiliyor söyleyince ilahiyatı tercih ettim” şeklinde sözlerini sürdürdü.  

Fransa’daki eğitim hayatının ilk yıllarının da çok zor geçtiğine vurgu yapan Sırma, konuşmasına şöyle devam etti:  “Fransa’daki ilk yıllarım zor geçti. Fransızca bilmiyordum. Yine bir dil sorunu yaşadım. Doktora dönemimde hayatıma dönüm noktası olan biriyle karşılaştım. Muhammed Hamidullah. Bizlere öğrencilerle beraber tutuğumuz bir medresede haftada iki gün ders verirdi. Muhammed Hamidullah bizlere çok büyük bir örnekti. Bu konuda çok şanslıydık, çünkü hoca inancını yaşıyordu ve bize yaşadığı inancı her zaman yaşatıyordu. Türkiye’de fazla kalamadım. Dönemin yönetimi görevime son verdi. Ben de dönemin İstanbul Belediye Başkanı ve şimdiki Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a danışmanlık yaptım. Danışmanlık sürecinde 28 Şubat sürecini yaşadık ve 28 Şubat sürecinde ben de Viyana’ya yerleştim ve Viyana’da ‘İslam Araştırmaları Enstitüsü’nü kurdum. Oradaki kız öğrencilerine yönelik siyer ve tarih dersleri verdim”.

Prof. Dr. Sırma, program sonunda Bingöl Üniversitesi’nde olmaktan mutluluk duyduğunu, böyle bir ortamı hazırlayan ve bizleri davet eden Rektör Prof. Dr. İbrahim Çapak ve ekibine teşekkür ediyorum’’ dedi.

Söyleşi programına Üniversitemiz Rektör Vekili Prof. Dr. İbrahim Yasin Erdoğan, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Çiftci, Genel Sekreteri Öğr. Gör. Mesud Öğmen, akademisyenler, idari personel, öğrenciler ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Program sonunda konuşmacılara plaket takdim edildi. (HABER MERKEZİ)

Editör: MD MEDYA GROUP_