Kentte düğün sezonu ile birlikte düğün sahipleri tarafından gelinler için çeyizlik olarak yorgan, yastık gibi eşyalarda kullanan yüne yoğun ilgi devam ediyor. Yaylalardan ve çevre illerden getirilen ve satışa sunulan yıkanmış ve kirli yünlere bu düğün sezonunda da çok büyük ilgi olduğunu hatırlatan yün satıcısı Abdurahman Becerikli, satışların şu sıralar iyi seviyede olduğunu dile getirdi. Baba mesleği olarak yüncülük işine başladığını ve 40 yılı aşkın bir süredir bu işi yaptığını ifade eden Abdurrahman Becerikli, Bingöl'ün Şerafettin Dağlarından, Iğdır’dan, Palandöken Dağlarından getirilen yünleri, dışarıdan getirttikleri bir makine aracılığıyla yıkadıklarını ve böylece kilosunu 9 ila 15 lira arasında sattıklarını ifade etti. Becerikli, "Yün satışlarımız düğün sezonu olduğu için iyi ve düğün sezonun sonuna kadar da satışlarımız istediğimiz oranda devam eder. Kilo olarak 3-3,50 liradan alıyoruz. Burada bu yünleri yıkadıktan sonra sıcak ya da soğuk suyla yıkanmasına göre 6 ila 8 TL arasında değişen fiyatlardan satıyoruz. Onun dışında bir de taranmış yünlerimiz var. Onlar bu sezon da çok iyi satılıyor. Taranmış yünlere rağbet artıyor. Taranmış yünler tabi eskiden tarakları vardı. Onunla tarardık ama şimdi makinesi var. Makinede 80 derece de yıkıyoruz, taranmış yünlerde katkı maddesi yok ama ikinci kalitesi var. Her malda olduğu gibi taranmış yünde de birinci, ikinci kalite mallar var" dedi.
Yıllık ortalama 70 ton yün satışı yaptığını dile getiren Becerikli, dağ yününün ova yününe göre daha temiz olması dolayısıyla fiyatının biraz daha yüksek olduğunu kaydederek, "İnsanımız artık kirli yün almıyor, kendini zorlamıyor. Direkt hazır, taranmış yün alıyorlar. Özellikle düğün sezonu başladığından beri yüzümüz gülüyor. Taranmış yün genel olarak yorgan ve yastıklarda kullanılıyor. Bizim iki çeşit yünümüz var. Bunlar dağ yünü ve ova yünü. Bu iki yünden dağ yünü, ova yününe göre daha temizdir. Tabi bu da dağ yününün fiyatına yansıyor. Biz yıllık ortalama 70 ton yün satışı yapıyoruz. Aslında eski yıllarda satışlarımız daha iyiydi. Satışların düşmesinin nedeni, yeni hazır yatakların çıkması. Bu da yün satışlarını düşürdü. Yerli yün ihtiyaçları karşılamıyor. Vatandaşlar hazır ürüne daha çok rağbet göstermeye başladı ve yerli yünde artık ihtiyacı karşılamıyor" şeklinde konuştu.
Yünün, hazır yataklara göre daha sağlıklı olduğunun altını çizen Becerikli, "Bazı fıtık hastalıklarının sebebi bu hazır yataklardır. Ne zaman insanlar bu yataklarda yatmaya başladı o zaman çeşitli fıtık hastalıklarından şikâyet etmeye başladı. Bizim Muş dışına da satışlarımız var. Mesela Diyarbakır, Iğdır, Kars, Erzurum gibi illere mal göndermişim. Genelde bu illerden kirli işlenmemiş yünleri alıyoruz. İşledikten sonra tekrar bu illere satış yapıyoruz. Yünümü satmak için söylemiyorum vatandaş gelsin benden iki kilo yün alsın para almam. Götürsün denesin baksın, hazırla aradaki farkı görsün. Demek istediğim çok hazırcı olmayalım. Yerli yün ihtiyaçları karşılamıyor. Onun için ithal yün pazarda çok yoğun var. Ondan dolayı yünün fiyatı düşük, bundan 20 sene önce yün fiyatları ile et fiyatları aynıydı. Yani 1 kilo etin fiyatı ile 1 kilo yünün fiyatı aynıydı, ama geldiğimiz zaman itibariyle maalesef o kadar da para etmiyor" şeklinde konuştu.