Halkların Demokratik Partisi (HDP) Bingöl İl Örgütü tarafından ‘1 Eylül Dünya Barış Günü’ münasebetiyle kentte kitlesel basın açıklaması düzenlendi.
HDP Bingöl İl Teşkilatı İl Binası önünde toplanan grup, açtıkları pankartlarla Dörtyol Saat Kulesi önüne yürüyüşe geçti. Saat Kulesi önünde toplanan kalabalık grup, burada yaptıkları basın açıklamasıyla yaşanan çatışmalı ortamın son bulması gerektiğini savundu.
Grup adına basın açıklamasını okuyan HDP Bingöl Eşbaşkanı Başak Aydoğdu, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 12 Kasım 1984 tarihli 39/41 sayılı kararına konu olan, ‘Halkların Barış Hakkına Dair Bildirisinin 1.maddesinde, Gezegenimizde yaşayan halkların kutsal barış hakları bulunduğunu ilan eder’ demekteydi. Barış hakkı, bireyler açısından da halklar açısından da bir insan hakkıdır ve görüldüğü gibi Birleşmiş Milletler tarafından ‘kutsal barış hakkı’ olarak nitelenmektedir. Çünkü barış hakkı, bir dayanışma hakkıdır” dedi.
Aydoğdu, “1981 yılında imzaya açılan ve 1986 tarihinde yürürlüğe giren Afrika İnsan ve Halkların Hakları Şartı'nın 23.maddesinde, "Tüm halkların ulusal ve uluslararası düzeyde barış ve güvenlik içinde yaşama hakkı vardır" denmektedir. Savaşın, şiddetin ve yoksulluğun olduğu yerde insan haklarının yaşam bulmasından ve geliştirilmesinden söz edilemez” ifadelerini kullandı.
‘SAVAŞ İNSAN HAKLARINI TEHDİT EDER’
7 Haziran genel seçimlerinden sonra ülkenin içine girdiği kaos ortamına da vurguda bulunan Aydoğdu, “7 Haziran seçimlerinden sonra Türkiye de ortaya çıkan fiili savaş durumu ile toplumsal /siyasal barışa duyulan ihtiyaç daha acil ve daha ağır hale gelmiştir. Ülkemizde yapılan 7 Haziran milletvekili seçiminden sonra siyasal akıl ve bu akıl üzerinde etkili güç odakları parlamenter demokrasinin ilkeleri çerçevesinde Î seçimden çıkan iradenin gereğini yerine getirmemiş, demokrasi fikrinin temelini teşkil eden Çoğulculuk prensibine uygun olarak bir koalisyon hükümeti kurmamışlardır. Barışın temin ve tesisi siyasal erkin demokrasi ekseninde uygulamaları ile mümkün olacak ve bu halde sivil vatandaşlar açısından temel insan haklarının geliştirilmesi ve korunması mümkün olabilecektir. Ancak ne yazık ki; siyasal egemenlik gücünü kullanan odaklar 7 Haziran seçim sonuçlarından sonra sivil vatandaşların can ve mal güvenliğini temin eden demokrasi ve hukuk ekseninde değil ve fakat savaş ve çatışma yönünde irade göstermiş, katı güvenlikçi bir politika izlemiştir. Bu siyasal tercihin Türkiye toplumuna 2 aylık faturası 78 kişiye yakın sivil vatandaşın ölümü, 15 yaşını bitirmemiş 10 çocuk, onlarca polis -asker- gerilla cenazesidir” diye konuştu.
‘HERKESİN BARIŞ İÇİNDE YAŞAMA HAKKI VARDIR’
Aydoğdu, açıklamasını şu şekilde sürdürdü: “Yaşları ve bulundukları yer neresi olursa olsun her ferdin kuşku yok ki barış içinde yaşama hakkı vardır. Barış hakkını tüm yurttaşlar açısından temin eden ve bu hakkı koruyacak olan ise siyasal iradedir. Barış her politikacının öncelikli görevidir. Bizler Halkların demokrasi partisi, Bingöl Barosu, İnsan hakları Derneği Bingöl şubesi, Demokratik Bölgeler Partisi, Eğitim Sendikası Bingöl temsilcili, kürdi- der, yerel ve ulusal tüm demokrasi güçleri ile insan haklarına saygılı ve barış içinde yaşamak arzusunda bulunan tüm vatandaşlar adına 1 Eylül Dünya Barış Günü münasebetiyle barış ve huzur talebimizi bir daha yüksek sesle dile getiriyor, yaşanan ölümlerin son bulması ve kalıcı bir barışın sağlanması için mücadelemize devam edeceğiz. Biliyoruz ki, istemek yetmiyor, yetmeyecek! Ülkedeki siyasi gelişmeler barış için daha fazla mücadele etmemiz gerektiğine işaret ediyor. Çünkü bizler öldürülüyoruz, sürgün ediliyoruz, işkenceden geçiriliyoruz, tecavüze uğruyoruz. Çünkü bizler savaşlarda bedel ödeyenleriz. Biz Ortadoğu'nun yoksul, emekçi halkları olarak ırkçı/mezhepçi/milliyetçi savaşlarda ölüme yazgılı olmadığımızı, savaşlarda bedel ödeyenler olarak halkların i kardeşçe yaşayacağı, geleceğini özgürce belirleyeceği bir ülke, bir coğrafya, hatta bir I dünya yaratabileceğimizi biliyoruz. Tüm halkların eşit, özgür, insanca ve kardeşçe yaşayacağı bir dünyayı kendi ellerimizle kuracağız. Yurdun her yerinde saray darbesine ve savaşa karşı barışın barikatını kuracağız.”
ÖZSOY: BARIŞ SÜRECİNE SAHİP ÇIKALIM
Aydoğdu’nun yaptığı açıklamadan sonra konuşan ve barışa sahip çıkılması çağrısında bulunan HDP Bingöl Milletvekili Hişyar Özsoy, “Son bir aydır memleket yangın yerine dönmüş, 100’den fazla asker, polis, gerilla, sivil ve çocuklar yaşamını yitirmiştir. Yaşamını yitirenlerin ailelerine başsağlığı diliyoruz ve İnşaallah bu ölümlerin son bulmasını diliyoruz. 40 yıldan beridir süren bu çatışmaların en büyük mağdurlarından biri de Bingöl halkıdır. İçinde zerre insanlık olan hiç kimse bu durumdan memnun değildir. Mesele oy meselesini aşmıştır. Lanet olsun, bizim derdimiz seçim, milletvekilliği değil barış ve kardeşliktir. Bu savaşın hiçbir mantıklı gerekçesi yok, tamamen Erdoğan istedi diye oluyor. Bingöl halkı, Kürt halkı bu savaşa karşı çıksın. Barış için Erdoğan’ı ikna edelim. Barış sürecine sahip çıkalım. İnşaallah çatışan taraflar, bir an önce aklıselimle hareket eder ve çatışmayı sonlandırır. Zaman hamaset zamanı değil akan kanı durdurma zamanıdır. Bunun için hepimiz elimizden geleni yapmalıyız” dedi.
HDP - DBP İl Örgütleri - KESK - BARO – İHD’nin ortak olarak düzenlediği basın açıklaması, yapılan konuşmaların ardından olaysız bir şekilde sona erdi.