Siyonist işgal rejiminin Gazze'ye yönelik ağır bombardımanla dünyanın gözü önünde soykırım gerçekleştirmeye devam ediyor.

Filistinli Müslümanlara destek vermek maksadıyla dünyanın hemen her yerinde siyonist vahşete karşı gösterilen tepkiler de çığ gibi büyüyor.

Saldırıların başladığı 7 Ekim tarihinde itibaren Türkiye'nin birçok ilinde destek mitingleri düzenleyen HÜDA PAR, bugün Bingöl'de bir Aksa Tufanı'na Destek Mitingi düzenledi. Programa konuşmacı olarak katılan Peygamber Sevdalıları Vakfı Onursal Başkanı Göktaş, siyonist işgal rejiminin Gazze'deki barbar saldırılara karşı her kesimden ses çıkması gerektiğine vurgu yaptı.

Göktaş: HAMAS'ın olmadığı masada Filistin satılıyor demektir   

HÜDA PAR Bingöl İl Başkanlığı tarafından düzenlenen Aksa Tufanı'na destek programına katılan Peygamber Sevdalıları Vakfı Onursal Başkanı Mehmed Göktaş, Filis'in davasının HAMAS olmdan çözülemeyeceğini vurguladı.

Siyonist işgalcilerin devletlerinin uzun yıllar sürmediğine dikkat çeken Göktaş, "Kardeşlerim şurada söylediğimiz şeyler inanınız ki böyle duygusal, kahramanlık şeyleri değildir. Çünkü İsrailoğulları tarihte 75 seneden fazla Devlet olamamışlardır. Hele 2 bin 200 yıldan beri hiçbir zaman devlet olamamışlardı. Bakmayın bugünkü emperyalizmi yanına alarak ortaya çıktığına." dedi. 

Gazze'de yaşanan direnişe dikkat çeken Göktaş, "Kardeşlerim, İzzettin Kassam Tugayları çıkışı sıradan basit bir olay değildir. İnanın şu anda Allah'ın nuru önce Kabe'den önce, Medine-i Münevver'den önce Gazze'ye iniyor ve oradan bütün bir Avrupa'ya yayılıyor. Dünya şu anda hiç olmadığı kadar Allahu Teala'yı tanımamıştır. Allah'a yaklaştığı gibi yaklaşmamıştır. Yani zannetmeyin bugün dünya Avrupa'da ayağa kalkıyor sadece merhametinden dolayı değil Gazze'de olanlara bitenlere açıldığından dolayı değil Allah ile karşı karşıya geldiler. Çünkü İzzettin El Kas Tugayları, HAMAS ve oradaki yavrular, annelerimiz, çocuklar Dünyayı Allahu Teala ile tanıştırdı. İnanınız ki öylesine yaklaştılar hiçbir zaman tarih boyunca İslam'ı bu kadar sevmemişti, İslam'a bu kadar dikkat etmemişlerdi gün geçmiyor ki Avrupa'nın en ciddi insanları İslam üzerine konuşmasın İslam'ı sevmesin." ifadelerini kullandı.

"Gazze, dünyanın en özgür noktası"

Asıl esir olanın Gazze değil dünya olduğunu söyleyen Göktaş, "Vallahi öyle bir davet ki tarihin hiçbir döneminde, hiçbir Fetih dönemlerinde bile Müslümanlar İslam'ın sesini Kur'an'ın sesini Allah'ın nurunu böyle dünyanın dört bir tarafına yayamamışlardı. Ama şimdi yayıldı, nasıl yayıldı işte bu kardeşlerimizden dolayı orada öyle insanlar var ki, öyle çocuklar var ki Avrupa'daki filozofları bile onlar gibi konuşamıyor. Babaların kucaklarına aldıkları o şehit yavrularını Avrupa'nın hiçbir profesörü konuşamıyor. Şu anda Allah'ın nuru öyle bir yayılıyor ki 7 Ekim zannedildiği gibi sadece Gazze gibi küçük bir şehrin özgürlüğü değil, orası zaten özgür bir şehir, orası dünyanın en özgür noktası. Asıl dünya bugün kendisinin esir olduğunun farkına vardı.

Gazze'ye baktı, Filistinli yavrulara baktı Allah Allah onların hiçbir yerinde zincir yok, zincir kendi ellerinde kendini, kendi liderlerinin gıkı çıkaramıyor, ağzını açamıyor, ağzını açamıyor bugün Avrupa'nın liderleri ve İslam ülkelerinin liderleri. Biz bunu öğrendik, Gazze bize bunu öğretti.  Liderlerin ipi başkalarının elinde. Biz şimdi bunun farkına vardık öyle değil mi? Esir olan kimdir Allah aşkına, esir olan koskoca Almanya'nın devlet başkanına, Fransa'nın devlet başkanına Avrupa'nın Devlet Başkanlarına bakın hiç sesini çıkaramıyorlar. Gazze, Allah'ın böyle bir nuru ki bir anda her yeri kaplayıcı, her şeyi gösterdi Firavunların kim olduğunu, Nemrutların kim olduğunu Ebu Cehillerin kim olduğunu, şeytanın kim olduğunu gösterdi. Yani sadece Allah'ın nurunu değil ötekileri de tanıttı. Zaten dikkat edeniz İslam'ın en büyük özelliği sadece mü'minlerin yolunu değil aynı zamanda zalimlerin yolunu da gösteriyor."  şeklinde konuştu.

Filistin için kurulan masada HAMAS'ın olmaması Filistin'in satıldığı anlamına geldiğini vurgulayan Göktaş, "HAMAS'ın olmadığı bir yerde HAMAS'ın olmadığı bir masa kuruluyorsa bilin orada Filistin'i satıyorlar. İyi bilin ki orada şeytani bir pazarlık var." ifadelerini kullandı.

"Gazze'deki katliam sıradan bir katliam değil"

Göktaş konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Gazze'deki katliam sıradan bir katliam değil. Yeryüzünde çok çok daha büyük katliamlar oldu. İslam dünyasında, Irak'ta bir milyona yakın insan öldü, Suriye'de Müslüman öldü, Myanmar milyona yakın Müslümanlar öldü, burada daha 20 bine varmadı. Bu az görmek değil ama öyle anılıyoruz ki Allah u Teala Filistin'de olup biteni istedi ki bütün dünyanın gözleri önüne hepsinin gözünün içine soksun Ötekileri Nasıl olduysa Afganistan'daki Myanmar Katliamları o kadar dikkat ederseniz yani gündemimize alamadık milyona ulaşmasına rağmen. Ama bugün Allahu Teala bir emperyalizm yıkılsın onu istiyor. Emperyalizm Amerika'yı siyonizmi Avrupa'yı İngiltere zannetmeyin Müslümanlar bugün bir gün dış gelecekler Onların da atomu olacak Onların da korkunç füze füzeleri olacak Öylece yenecekler ben böyle bir şey olacağına inanmıyorum. İstemiyorum da böyle bir şey söz ister misiniz, bugün o silah bizim elimizde olsun da biz Telaviv'deki çocukları yerle bir edelim. Buna razı olur musunuz? İmanınız buna müsaade eder mi? Ama Allah u Teala'nın bir başka kanunu var, nedir? Hiçbir zaman Müslümanların gücü kafirlerden fazla olmamıştır. Bedir'de, Hendek'te de Mute'de de hiçbir yerde fazla olmamıştır. Sadece Huneyin savaşında Müslümanların sayısı fazlaymış, o savaşta da az kalsın yenileceklermiş. Demek ki Allah'u Tealanın bir kanunu vardır."

Afganistan'ı örnek göstererek Kassam Tugaylarının da işgal rejimine karşı galip geleceğini söyleyen Göktaş, "Amerika'yı Amerikan'ın kafirin Afganistan'dan çıkaran Müslümanlar atomla, füzeyle mi çıkarttı, neyle çıkartı. Aynı şekilde Allah'ın izniyle İzzettin El Kassam Tugaylarını göreceksiniz emperyalizmin kökünü temizleyecekler. Kardeşlerim biz ümit varız, ümit var olmaktan da öte diyoruz ki artık 7 Ekim'den sonra dünyanın kaderi değişmiştir.  Dünyadaki bütün haklılar vicdan sahipleri iman sahipleri, insaf sahipleri ayağa kalkmaya başladı. Yunanistan ayağa kalkıyor, Varşova ayağa kalkıyor Washington'daki insanlara ayağa kalkıyor, Londra ayağa kalkıyor, Paris ayağa kalkıyor hepsi ayağa kalkıyor. Fakat size acı bir şey söyleyeyim siz de biliyorsunuz bütün dünya ayağa kalkıyor ama Hazreti Muhammed Aleyhisselam'ın Mekke'si Hazreti Muhammed Aleyhisselam bir yaprak bile kıpırdamıyor. Allah aşkına ya Bu neyin nesi ya bu içimizi yakıyor ama inanıyoruz. Orada da korkunç bir patlama olacak içine biriktiriyor o baskıyı zalimlerin o kralların baskısını Müslümanlar şu anda yani dişlerini gıcırdatıyorlar." diye konuştu.

"Bu milletin imanının üzerine biraz kül toplanmış, biz onu üfleyeceğiz"

Konuşmasının devamında özelikle futbol camiasına çağrıda bulunan Göktaş, Filistin için ses çıkarmaları gerektiğine vurgu yaptı.

Gazze için ümitvar olduklarını belirten Göktaş, "Bu milletin imanının üzerine biraz kül toplanmış, biz onu üfleyeceğiz, Allah'ın izniyle o küllerin altından ateşler çıkacak göreceksiniz. Allah davasının Allah davasının eri olarak meydanlara gelecek yeter ki bir yerlerden uyandıralım, uyanmaları lazım. Ümidimizi kesmedik bu milletin hiçbirinden en günahkarından en dindarına kadar hiçbirinin üstünü silmedik ve bir gün bir gün uyanacaklarına inanıyoruz. Belki de Ebu Ubeyde'nin ortaya çıkmasıyla olacak bu." dedi.

Konuşmasında yazarlara ve televizyon sahiplerine de çağrı yapan Göktaş, "Ey gençler alın size kahramanlıksa kahramanlık, senaryo ise senaryo yazın bunları. Bunları yazın çizin romancılar, tiyatrocular. Artık bırakın kafirlerin Kafirler hikayelerini, romanlarını yazmayı artık Ey televizyoncular lütfen Allah aşkına ya Şurayı gösterin ama göstermiyor kim göstermiyor biliyor musunuz?  Zalimler bir tarafa Müslümanların parasıyla televizyon Müslümanca kanallarını olacak, filmleri olacak diyenler bunları hiç göstermemeye çalışıyorlar. Onların da yakasından tutun biz bu paraları biz bu paraları niye verdik size. İslam'ı kullanarak kazandığınız bu paraları ama Müslümanların mücadelesini hiçbir zaman vermiyorsunuz, bütün bunları bugün size şikayet ediyorum." ifadelerini kullandı.

"HAMAS'a dil uzattırmayın sakın"

Göktaş son olarak şunları kaydetti: "Kardeşlerim, HAMAS'a dil uzattırmayın sakın. Eğer birileri kafirler zaten terörist ilan etti. israil'e sesleniyoruz ulan şerefsiz aha sana bir meydan dolusu HAMAS hepimiz HAMAS'lıyız. Ve göreceksiniz Sadece Gazze'nin içinde değil Filistin'in tamamı HAMAS olacağı gibi Ürdün'de HAMAS olacak,  Mısır'da HAMAS olacak, Suriye, Lübnan HAMAS olacak. Yani israili çevreleyen ne kadar İslam ülkesinin yavruları varsa bugün ki olup bitenleri izleyen seyreden ne kadar yiğit yavrumuz varsa vallahi hepsi yarının Ebu Ubeyde'sidir, Muahmmed Deyf'idir ve hepsi birer HAMAS'lı olmaya başlamıştır."

Dinç "Bugün Gazze'ye uzatılan namlu Diyarbakır'a, Ankara'ya, İstanbul'a uzatılmıştır"

Mitingde konuşan HÜDA PAR Mersin Milletvekili Faruk Dinç, Filistin'de yaşanan katliama duyarsız kalınmanın haysiyetsizlik olduğunun altını çizdi. Filistin'de 7 Ekim sonra meydana gelenlerin yeni bir dünya düzenini oluşturduğunu hatırlattı.

Yardımların düzenli bir şekilde Gazze şehrine ulaştırılması gerektiğini belirten Dinç, Gazze'de elektrik ve ilacın bulunmadığını, ameliyatların anestezi olmadan yapıldığını kaydetti.

"Filistin'de mücadele edenler ile Filistin'i destekleyenlerin ortak bir özelliği var"

Konuşmasına "Selam insanlığın şerefi ve haysiyeti için mücadele eden Filistinli mücahidlere olsun." sözleri ile başlayan HÜDA PAR Mersin Milletvekili Faruk Dinç, "Ve selam bu mücahidleri yetiştiren annelere, babalara, liderlere olsun. Selam, bedenen burada olsa da ruhen, kalben Kudüs'te olan siz kardeşlerime olsun. Allah'ın selamı Bingöllü mücahid kardeşlerimin üzerine olsun. Evet kardeşlerim, size mücahid diyorum. Çünkü Filistin'de mücadele edenler ile Filistin'i destekleyenlerin ortak bir özelliği var. Bunlar özgürdürler, hürdürler. Filistin davasını savunmak için özgür olmak lazım. Ve

bugün Filistinli mücahidler bize de bir sorumluluk, vazife yüklemiştir. Ve her birimiz her an mücadele halindeyiz. Bugün bizler bu meydanlara gelerek aslında cihad ediyoruz. Çünkü onların bizden istediği 'meydanları boş bırakmayın' diyorlar. Ve bizler mallarımızla onlara destek vererek cihad edeceğiz. Ve onların mallarını boykot ederek cihad edeceğiz. Ve inşallah eğer o günde gelse göğüs göğüse de o cihadı da yapacağız." ifadelerini kullandı.

"… Bizler siyonizmin işlediği katliamlara, soykırımlara alışmayacağız"

Dinç, "Kıymetli kardeşlerim, bizim bu meydanlara çıkışımızın bir amacı vardır. Biz bu meydanlara çıkışımız öyle gaz almak için değildir. Bizler bu meydanlara çıkarak cihad şuurumuzu artırıyoruz. Bizler bu meydanlara çıkarak siyonizmin ne kadar kötü ırkçılık olduğunu tüm dünyaya duyurmak istiyoruz. Ve inşallah bizler siyonizmin işlediği katliamlara, soykırımlara alışmayacağız. Onların o çocukları katledişine alışmayacağız. Kadınları, sivilleri katledilişlerine asla ama asla alışmayacağımız. Bunları göstermek için bu meydanlara akın ediyoruz." dedi.

"Kıymetli kardeşlerim, 65 gündür Gazze'de bir soykırım var. Gazze'de bir insanlık suçu işleniyor. Havadan, karadan, denizden çocuklar katlediliyor, kadınlar katlediliyor, hastaneler hedef alınıyor ve bu soykırıma karşı iki yüzlü batı da destek veriyor." diyen Dinç sözlerini şöyle sürdürdü:

"İslam ülkeleri de zillet içerisinde debeleniyorlar. Bugün Gazze'de ilaç yok. Kemik kırıkları için kullanılacak fiksatörler yok, cerrahi malzemeler yok. Çocuklar ameliyat olduğu zaman uyuşturucu madde, anestezi dediğimiz ilaçlar yok ve uyuşturmadan ameliyatlar yapılıyor. Ve binlerce kardeşimiz şehid, on binlerce kardeşimiz yaralıdır. Ve biz bu soykırıma asla sessiz kalmayacağız. Ve bugün bu soykırıma sessiz kalmak bu soykırımı işlemekten daha büyük vahşettir. Değerli kardeşlerim, bu kulakları sağır eden bu çocukların sesiniz duymayanlara yazıklar olsun. Zangır zangır dudakları ve ayakları titreyen bu çocukları görüpte harekete geçmeyenlere yazıklar olsun. 65 gündür işlenen bu soykırıma imkânları olupta sessiz kalanlar tarafsız değiller, bunlar haysiyetsizdirler, bunlar satılıktırlar."

"Bu Siyonistlerin sonu da firavun gibi olacak"

Siyonist işgalcilerin sürekli olarak çocukları katlettiğini ve kendilerini soykırımdan geçiren firavuna özendiklerini anımsatan Dinç, "Acaba neden çocuklara saldırıyorlar? Firavun da kendi sonunu getiren çocuklardan korkuyor ve o çocukları katlediyordu. Bu siyonistlerin sonu da firavun gibi olacak. Çünkü onlar zayıf olan çocuklarımızı katlederek güçlülerimizin direncini kırmaya çalışıyorlar. Çocuklarımızı öldürerek, katlederek aslında geleceğimizi hedef alıyorlar. Ama firavunda aynısını yaptı. Bugün de artık bu firevunlara karşı çıkacak yeni Musalar (Hz. Musa (a.s.)) çıkmış. Zamanın Musa'sı olan Ebu Ubeyde'ye selam olsun. Zamanın Musa'sı olan İzzettin El Kassam'a selam olsun. Ve bugün siyonizmin putunu yerle yeksan eden Ebu Ubeyde'ye selam olsun." şeklinde konuştu.

"Artık yeni düzen gerekiyor"

Siyonistlerin saldırılarının başladığı 7 Ekim tarihinden sonra yeni bir dünya düzeninin gerektiğinin altını çizen Dinç, "Bugün Filistinli mücahidler 'ya zafer ya şehadet, ya zafer ya şehadet' diyerek siyonstlerin putlarını yerle yeksan ettiler. Uluslararası hukukmuş, Birleşmiş Milletler'miş, insan haklarıymış, çocuk haklarıymış, kadın haklarıymış tüm sahtekârların maskelerini bugün düşürdüler. Kıymetli kardeşlerim, artık biz israil yerine işgalci israil diyoruz. Ya bugünden sonra artık 7 Ekim den sonra yeni bir dünya düzeni gerekiyor. Artık Birlemişmiş Milletlere güven yok, artık uluslararası hukuka güven yok. Artık yeni düzen gerekiyor. Filistin'deki mücahidler tüm sahtekârların maskesini düşürdü. Artık bugünden sonra işgalci israil dediğimiz gibi sahtekâr ABD, İngiltere, Fransa, Almanya diyeceğiz. Çünkü bütün sahtekârları Filistinli mücahidler tüm çıplaklığıyla ortaya koydu kardeşlerim. Kıymetli kardeşlerim, artık yeni bir sürece giriyoruz. Kudüs'teki mücahidler yeni bir süreç bizim için başlattı. Bugün işgalci israil arkasına en güçlü devletler almış ve en güçlü küresel medya da onun elinde. Ancak bu güçlü devletlerin hakları Filistin'in yanındadır. Artık bugünden sonra Filistin'in haklı mücadelesi, haklı mücadele güneşi batıda da doğmuştur." diye konuştu.

"Şeytanyahu Netanyahu için istifa sesleri yükseliyor"

Milletvekili Dinç mitinde konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Evet kardeşlerim, Filistin'de 65 gündür üzerlerine bombalar yapmasına rağmen Filistin halkı HAMAS'ın yanındadır. Hatta ateşkes sürecinde Mısır'da olan Filistinliler Gazze'ye geldiler, burayı terk etmiyorlar. Ve her zaman HAMAS'ın yanındadırlar. Oysa Telaviv'de Şeytanyahu Netanyahu için istifa sesleri yükseliyor. Filistinli halk akidesine sahip çıkmak gibi Filistin davasına sahip çıkıyorlar kardeşlerim. Evet, Filistin davası sadece Filistinlilerin değildir. Filistinli davası Türklerin, Kürdlerin, siz Zazaların davasıdır. Çünkü ceddimiz Selahaddin-i Eyyubi'nin çocuklarıyız. Selahaddin-i Eyyubi, ömrü boyunca Kudüs merkezli bir yaşam ortaya koydu. Ve şunu da söyleyeyim kardeşlerim, bunların derdi sadece Gazze değil bunlar sadece Gazze'ye saldırmıyor, bunlar Beytülhalim'e, Tulkarim'e, Han Yunus'a, Bat-ı Şeria'ya saldırıyorlar. Her yerde Filistinli kardeşlerimizi katlediyorlar. Mesele sadece Gazze değil, mesele Arz-ı Mev'ut'tur ve Arz-ı Mev'ut dedikleri Kürdlerin bölgesini kapsıyor kardeşlerim. Bundan dolayı da bizim meselemizdir. Ve bugün Gazze'ye uzatılan namlu Bingöl'e uzatılmıştır. Bugün Gazze'ye uzatılan namlu Diyarbakır'a Ankara'ya, İstanbul'a uzatılmıştır."

Dinç, "Aynı şekilde onlar 1915'te 2 bin kilometre uzaklıktaki Çanakkale'ye gelip bizimle omuz omuza savaştılar. Ve orada şuan Gazze şehidi, Kudüs şehidi diye sembolik olan kabirleri var kardeşlerim. Bugün biz Gazze'den bize ne diyemeyiz. Bugünde onların yanında olacağız ve yarın eğer siyonistler buraya gelse o gün de onlarla mücadele edeceğiz. Ve o gün de diyeceğiz ki geçmişte de bunlarla mücadele ettik ve şimdide bunlarla mücadele edeceğiz diyeceğiz kardeşlerim. Kıymetli kardeşlerim, çağrımızı da buradan yapalım tüm dünyaya. Her şeyden önce diyoruz ki bu mesel 7 Ekim merkezli okunmaması lazım. Bu mesele 1917'den 106 yıl önce İngilizlerin Filistin'i işgal etmesinden sonra başlıyor. Aynı şekilde 75 yıl önce terör şebekesi israil'in orada işlediği soykırım, işlediği katliam, orada izlediği yayılmacı politikadan beri başlayan bir kıyamdır. Sadece İslam ülkeleri değil vicdanlı ülkelerinde desteği ile acil bir şekilde Gazzeli kardeşlerimize yardım gitmesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.

"Bizim limanlarımızdan yiyecekmiş, içecekmiş ve yakıtın gitmesine asla ama asla razı değiliz"

Türkiye'nin harekete geçmesi gerektiğini hatırlatan Dinç, "İncirlik ve Kürecik üssü siyonistlerin destekçisi olan ABD'nin bu üslerinin bir an öce kapatılması lazım. Hava alanları, deniz limanları bu alçaklara acil bir şekilde kapatılması lazım. Orada kardeşlerimiz katlediliyorken, ilaçsız kalırken, susuz kalırken, bizim limanlarımızdan yiyecekmiş, içecekmiş ve yakıtın gitmesine asla ama asla razı değiliz. Biran önce bu ayıba bir son verilmelidir. Ve diyoruz ki hiçbir şekilde terör şebekesiyle bir ticaret ilişkisi olmaması lazım. Bizim ülkemizde olup siyonistlere destek verenler biran önce vatandaşlıktan çıkarılmalı ve bunlar tespit edilmeli, yargılanmalı mal varlığına da el konulmalı. Vatandaşlarımıza çağrımız şudur, Filistinli yetkililer bizden şunu istiyor. Meydanları terk etmeyin diyorlar, mallarınızla bize destekçi olun, siyonistlerin mallarını boykot edin diyorlar. Ve kıymetli kardeşlerim, ne onları destekleyen firmaların ve ne de onların mallarını ticaret ve esnaflık yapan kardeşlerim nede onların mallarını alsın ve ne de satsın. Ve Filistin'e komşu ülkelerine çağrımız şudur. Ey Ürdün ey Lübnan ey Suriye ey Mısır sınırlara akın edin. Bir yolunu bulun bu kardeşlerimize yardım ulaştıralım." dedi.

Dinç, "siyonistlere de çağırımız şudur. Filistin toprakları Filistinlilerindir. Oradan size vatan olmaz. Nereden gelmişseniz defolup geldiğiniz yere gidin. Vallahi Vallahi siz o Filistinlilerin, çocuklarının hepsini yok etseniz de biz burada tek bir kişi de kalsak sizinle cihad etmeye, sizinle mücadele etmeye asla ama asla pes etmeyeceğiz. Son olarak da İslam ülkelerine çağırımız şudur, bu terör şebekesiyle askeri ve siyasi ekonomik ilişkilerini kesin. Bunlar terör devletleridir. Terör devletiyle ticaret olmaz, terör devletinin cumhurbaşkanı olmaz. Terör devleti ile hiçbir ilişkisi kurulmaz. Ve hiçbir şey yapamıyorsanız en azından elçilerinizi oradan geri çekin diyoruz. Bu duyguyla hepinizi sevgi, saygı ve muhabbetle Allah'a emanet ediyorum. Rabbim cihad şuurumuzu daha da artırsın diyorum." şeklinde konuştu.

Bingöl İl Genel Meclisi Başkanı Nihat Doğu'ya Ziyaretler Sürüyor Bingöl İl Genel Meclisi Başkanı Nihat Doğu'ya Ziyaretler Sürüyor

HAMAS yetkililerinden Ebu Hasan: Gazze'de Mescid-i Aksa'nın özgürlüğü için savaşıyoruz

HÜDA PAR Bingöl İl Başkanlığı tarafından düzenlenen Aksa Tufanı'na destek mitinginde konuşan HAMAS Yetkililerinden Macid Ebu Hasan, Kassam mücahitlerinin Gazze'de İslam ümmetinin geleceği için savaştığına dikkat çekti.

Saldırıların başladığı 7 Ekim tarihinde itibaren Türkiye'nin birçok ilinde destek mitingleri düzenleyen HÜDA PAR, bugün Bingöl'de bir Aksa Tufanı'na Destek Mitingi düzenliyor.

Mitinge katılan HAMAS yetkililerinden Macid Ebu Hasan, Aksa Tufanı'nın nedenleri ve Kassam Tugaylarının mücadelelerini anlattı.

Ebu Macid, "Öncelikle şu meydanı dolduran kardeşlerime ve buraya bizleri davet eden HÜDA PAR'a teşekkür ediyorum. Sizin şu meydanı doldurmanız ve binlerin bir araya gelmesi şuna delalet etmektedir. İslam ümmeti tek bir millettir ve Müslümanlar kardeştir. Gazze'de şu an çocuklar, kadınlar, yaşlılar öldürülüyor, gençler öldürülüyor, kanlar dökülüyor. Şu an Gazze'de insanların başına camiler, hastaneler ve okullar yıkılıyor. Bunların Filistin halkının başına gelmesinin sebebi Filistin halkının kendi toprakları üzerinde hür bir şekilde yaşamak istemesi, dinlerini ve hürriyetlerini tarihi mekânlarında yaşamak istediği için tüm bunlar başlarına gelmektedir. Bizim Filistinli halkımız 75 yıldır siyonistlerin işgalleri altındadır. Kardeşlerim şu an vakit gelmiştir artık onlardan hürriyetimizi alma vakti gelmiştir." dedi.

"Biz, Filistin'de ya toprak üstünde hür yaşayacağız ya da toprak altına şehit olarak gireceğiz"

Aksa Tufa'nın nedenlerine dikkat çeken Ebu Macid, "Aksa Tufanı'nın sebeplerinden bir tanesi şudur, bütün dünyaya şunu söylemek içindir; Biz topraklarımızdan vazgeçmeyeceğiz ve topraklarımızda zilletle yaşamayacağız. Yine Aksa Tufanı'nın sebeplerinden bir tanesi şudur: biz dünyaya şunu ilan etmek istiyoruz; biz ya Filistin toprakları üzerinde hürler olarak yaşayacak veya Filistin toprakları altında şehidlerden olacağız. Aksa Tufanı'nın sebeplerinden biri de şunu Müslümanlara ve gayri Müslimlere duyurmak içindir. Bizler Mescid-i Aksa'nın yıkılmasına izin vermeyeceğiz. Onların siyonistlerin kiliselerinin Mescid-i Aksa'nın üzerinde inşa edilmesine izin vermeyeceğiz. Düşmanlarımız şunu yapmaktadırlar. Kendilerine göre öyle bir plan edinmişler. Filistin'de Mescid-i Aksa'yı yakıp kendi kiliselerini inşa etmek istiyorlar. Bizim Gazze'de şehitlerimiz şunu söylüyorlar. Bizler şehit düşmeliyiz ki Mescidi Aksa hür olsun; üzerinde izzetle şerefle yaşayalım. Aksa Tufanı'nın sebeplerinden biri de şudur: israil işgalci siyonistlerinin zindanın olan yaklaşık 5 bin kardeşimiz ve bacılarımıza inşallah sizin hürriyetiniz geliyor ve yakındır demek içindir. Yine Aksa Tufanı'nın sebeplerinde biri o kişiler ki o devletler ki hani siyonistlerle normalleşmeye gidiyorlardı ya onlara şunu söylüyor sizin bu necis ve pis olan normalleşmenizi bitirecektir." dedi.

"Bizler sağ elimizde Kur'an ve sol elimizde silah olacak şekilde Filistin'i özgürleştireceğiz"

Ebu Macid konuşmasına şöyle devam etti:

"Bizler, 7 Ekim sabahı onlara havadan, karadan ve denizden saldırdık onlara, 'ey siyonistler sizin Filistin toprakları üzerinde yeriniz yoktur.' mesajını verdik. 7 Ekim'deki siyonistlere operasyon düzenleyen  mücahidlerin sayısı bin 200 kişiyidi. Bunların 100'ü Kur'an hafızıydı. Bizler onlara şunu söylemek istedik. Bizler sağ elimizde Kur'an ve sol elimizde silah olacak şekilde Filistin'i özgürleştireceğiz. 7 Ekim'in sabahında sizin kardeşleriniz, sizin çocuklarınız, sizin torunlarınız israile öyle bir darbe vurdu ki, onların yenilmez dediği tugayı paramparça etti. Yaklaşık 2 saat içerisinde o yenilmez tugaydan 1400 askeri gebertti. 7 Ekim'in sabahında mücahitler yaklaşık 250 siyonist askeri esir aldı. Bunların 4 tanesi komutan 1 tanesi ise siyonist generaldir."

Kassam Mücahitlerin Mascid-i Aksa'nın hürriyeti için savaştıklarına dikkat çeken Ebu Macid, "İzzettin El Kassam Mücahitleri, şu sözü verdiler: Bizler Mescid-i Aksa'yı hürriyetine kavuşturacağız. Bunun mehri kanımız olacak, çocuklarımız olacak, kızlarımız, hanımlarımız olacak bu yolda hepsini şehit olarak vereceğiz. Biz buna inanıyoruz ki; büyük bedeller ödeyeceğiz, fakat islam dini ve mescidi aksanın özgürlüğü için her türlü bedel azdır. Gazze'de çok az sayıdaki mücahitler, şu anda dünyaya karşı ve uluslararası güçlere karşı savaşıyor. Bizler, ayette olduğu gibi 'nice az topluluklar, nice çok topluluğu yenmiştir' diyoruz. Gazze'de şu an Bedir Savaşı ve Ahzab Savaşı yaşıyoruz. Nasıl Allah sahabe savaşlarda sahabenin yanındaysa bizlerde şu an Gazze'deki kardeşlerimiz ile beraberdir." ifadelerini kullandı.

Bu Macid son olarak, şu ifadeleri kullandı: "Ey Bingöllü kardeşlerim, İnşallah burada toplandığınız gibi yakında Mescid-i Aksa'da da toplanıp birlikte namaz kılacağız. İnşallah sizler de Kassam mücahitleri ile beraber Aksa'da yan yana geleceksiniz."

Programda bir selama konuşması yapan HÜDA PAR Bingöl İl Başkanı Refik Alpaya da şunları söyledi:

Kudüs ve Mescidi Aksa sevdalısı değerli kardeşlerim ve bacılarım.

AKSA TUFANINA DESTEK MİTİNGİ’mize hoş geldiniz safalar getirdiniz. Allah sizlerden razı olsun.

Kardeşlerim! Malumunuz, siyonist terör örgütü İsrail dünya emperyalistlerinin büyük bir kısmının da desteğini alarak, 75 yıldır Filistin topraklarında bir işgal ve soykırım politikası uygulamaktadır. Kudüs ve Mescid-i Aksa dâhil olmak üzere Filistin topraklarının tümünü kontrollerine almak ve zorunlu tehcir ile insansızlaştırmak için Filistin halkını vatanlarından çıkartmaya çalışıyor. Buna karşı çıkan Filistin Halkına da katliam ve soykırım uyguluyor. Şu ana kadar 10 milyon Filistin’liyi topraklarından sürmüş onbinlercesini de şehid etmiştir.

Zindanlarında ise binlerce kadın ve erkek Filistin’liyi yıllardır esir tutmaktadır.

Topraklarında kalan ve direniş gösteren 2.4 Milyon kadar Filistin’li yi 340 Kilometrekarelik Gazze şeridine sıkıştırmış, muhasara ve kuşatma altına almıştır. İşgali genişletmek için neredeyse her gün buranın da bir kısmını yıkıp yerine mahalleler inşa etmekte ve siyonistleri yerleştirmektedir. 

Dünyanın seyirci kaldığı bu işgale karşı, HAMAS öncülüğünde, çoğunlukla şehid çocuklarından müteşekkil bir silahlı güç oluşturulmuş ve artık kendi başlarının çaresine bakmaya çalışarak, dünyanın desteklediği İsrail ordusuna karşı şanlı bir direniş başlatmıştır. Bu direniş grupları Gazze’ye bir nefes aldırmak için 7 Ekim’de siyonist terör örgütü israilin birçok askeri üs ve yerleşim yerlerine Aksa Tufanı Operasyonu ile sarsıcı bir darbe indirmiş, birçok siyonist teröristi etkisiz hale getirmiş ve bir kısmını da esir almıştır.

İşte o günden bu yana siyonist terör örgütü israil, yerle bir olan, itibarını geri düzeltebilmek için, hiçbir ahlaki sınır tanımadan bütün gücüyle Gazze’ye saldırıyor, Gazze’de soykırım uyguluyor, adeta Gazze’yi mezbahaneye dönüştürüyor. Bebek, çocuk, kadın, erkek, yaşlı, yaralı demeden her yeri bombalıyor. Okul, Hastane, cami demeden her yeri yakıp yıkıyor ve dünya bu vahşete seyirci kalıyor.

Değerli kardeşlerim! İslam Ülkelerinin Hükümet ve Yöneticilerine şu çağrıda bulunuyoruz;

Nehirden Denize kadar Filistin’dir. Filistin toprakları üzerinde adı İsrail olan bir yer yoktur ve böyle bir durumu asla kabul etmiyoruz. Filistin Halkının tek meşru temsilcisi HAMAS ve siyonist terör örgütü israile karşı cihad eden Direniş Hareketleridir. Filistin’in geleceğine dair yapılacak her görüşme için muhatap bu Direniş hareketleridir. HAMAS ve Direniş Hareketlerinin onaylamadığı hiçbir ve karar ve teklif kabul edilmemelidir.

Değerli Kardeşlerim;

siyonist terör örgütü israilin mallarına boykota devam edelim. Boykotu küçümsemeyelim. Değerli Alimlerimizin hepsi de boykotun önemine ve gerekliliğine dikkat çekerek siyonist terör örgütü israilin mallarını almanın ve tüketmenin caiz olmadığına dair önemli açıklamalarda bulundular. Alimlerimizin çağsına kulak verelim.

Değerli, kardeşlerim ve bacılarım tekrar Mitingimize hoş geldiniz Allah sizden razı olsun."

Program yapılan duayla sona erdi.

Editör: MD MEDYA GROUP_