Bingöl'ün Yayladere ilçesinde nesli tükenmekte olan Türk semenderi bulundu. ilçe merkezinde ikamet eden vatandaş, 3 gündür kapıda gördüğünü internetten araştırdığında nesli tükenmekte olan "Türk Semenderi" olduğunu öğrendiğini yetkililere ulaşıp gerekli bilgiyi vereceğini söyledi.

SEMENDERLER NEDİR ?

Semenderler, kertenkele biçimindeki kuyruklu amfibyumların tipik örneklerini sunmaktadırlar. Kuyruklu amfibyumların en önemli ailesi budur.

Semendergiller’in en ilginç özelliği, ikili, hatta üçlü bir hayat yaşamalarıdır. Suyun içinde dünyaya gelir ve solungaçlarını kaybedene kadar bir, iki ay bu ortamda kalırlar. Bundan sonra iki veya üç yıl karada yaşarlar. Artık adamakıllı erginleşmiş olacaklarından bu süreden sonra üremek ve uzun hayatlarının artanını yaşamak üzere tekrar suya dönerler. Büyük bir taraklı semender esaret hayatında yirmi yıl yaşamıştır.

Semendergiller ailesine giren kuyruklu amfibyumlar en kalabalık olarak Avrupa’da bulunurlar ve bu kıtada kırk milyon yıllık bir tarihçeleri vardır. En ilkel türlerin arasında, tabiat bilginlerinin, «Pleuro-delidae» diye ayrı bir aileye aldıkları çoğunlukla pürüzlü ve sert derili ve en çok suda yaşayan semenderler de yer alır.

En tipik türleri içine alan «Salamandra» grubu üyeleri, vakitlerinin çoğunu karada geçirirler. Bunlardan en iyi bilineni hatalı olarak «ateş semenderi» diye de isimlendirilen Avrupa benekli semenderi’dir (Salamandra maculosa). Tabiat bilginleri, ailenin tipik üyesi olarak gördükleri bu türe Salamandra da derler. Ailenin en ilkel üyeleri Doğu Himalayalar, Çin’in Yunan bölgesi ve Okinawa adası gibi bölgelerde bulunan Tylotritonı, adında Asya grubu türleridir.

Semenderler nerelerde bulunurlar: Triturus grubuna giren semendergiller, dünyanın kuzey yarısında yaygın haldedirler. Türlerinin sekiz kadarı Avrupa’da, yedisi de Birleşik Amerika’da yaşar. Asya’daki türleri sayıca fazladır. Aralarında «İspanyol semenderi» de bulunan üç Afrika semenderi yakın akrabadır.

Dev semender: Dev semender günümüzdeki amfibyum’ların en irisidir. Amerika iki solungaçlı semender’inkilere çok benzer. Yumurtaları diğerlerinkinden irice, fakat sayıca daha azdır. Yavruluk devresi uzun sürer. Solungaçlarını yumurtadan çıktıktan sonra üç yıl muhafaza eder ve ancak aradan bir yıl veya daha fazla zaman geçtikten sonra üremeye başlayabilir. Ergin dev semender’in uzunluğu bazen 160 santimi bulur. Oldukça çirkin bir yaratıktır.

Uzun ömürlü dev semender: Dev semenderler’i esaret hayatında üretmek çabaları parlak sonuç vermemiştir. Bununla beraber Amsterdam’daki bir çiftten altı yavru elde edilmiştir. Avrupa hayvanat bahçelerindeki dev semenderler’den uzun yıllar yaşayanları olmuştur.

Büyük taraklı semender: Büyük taraklı semender şubat sonlarında veya mart başlarında hendeklerle havuzların diplerinden ve kütüklerin ılık kovuklarıyle altlarından çıkmaya başlar. Ekim ayından beri buralarda kış donlarından emniyette olarak kış uykusunu uyumuş ve ancak kışın tek tük ılık günlerinde başını kısa bir süre için dışarı uzatmıştır. Üreyebilecek çağdaysa, nisanda flört ve çiftleşme için suya dönecektir.

Dişi taraklı semender 15 santim uzunluğunda veya biraz daha uzun olup erkeğinden biraz iridir. Gerek erkeğin, gerek dişinin sırt bölgelerinin rengi, lekeli bir morumsu siyah ile koyu kahverengi arasında oynar ve üzerinde bazen siyah benekler bulunur. Ergin erkeğin sırtındaki dişli çıkıntı veya tarak, kuyruğundaki aynı tip bir tarağa bağlı değildir. Bu etli çıkıntı, dişinin sırtında yoktur. Dişinin kuyruğunda erkeğinkinden ufak yüzgeçler veya yassılmış deri çıkıntıları göze çarpar.

Taraklı semender nasıl ürer: Erkekler ve dişiler genel olarak nisanda küçük göllerde ve sakin derelerde toplaşırlar. Erkek bu devrede heyecanlı görünüp devamlı kuyruğunu sallar ve bu hareketiyle dişinin yanındaki suları çırpındırır. Sonunda dişinin önüne koni biçiminde bir jelatinimsi madde bırakır. İçinde spermaların gizli bulunduğu bu paketi dişi döl yoluna çeker. Sperma’lar, dişinin döl yolunun tavanındaki parmağımsı ceplerde muhafaza olunurlar. Buradan vücudun içerlerine girerek yumurtaları döllerler.

Ağaç semenderleri: Ağaç semenderleri semendere tabiat bilginleri, Kaliforniya’daki rutubetli madenlerde çok rastlamışlardır. Yaklaşık olarak 15 santim uzunluğundaki bu kalın yapılı türün pürüzsüz bir kahverengi derisi vardır, yanlarında sarı noktalar göze çarpar, Aynı bölgelerdeki oluklar, hayvanın vücuduna kaburga görünüşü verir. Kafa, oldukça önde yer alan gözlerin arkasında belirli derece genişler.

Ağaç semenderi nasıl gelişir: Ağaç semenderi’nin ilk gelişme safhaları, yumurtayı örten şeffaf zarftan içeriye bakılarak görülebilir. Bacak haline gelecek yumrulardan önce öndekiler sonra arkadakiler bitmeye başlar. Yavru daha yumurtadan çıkmadan önce yok olacak olan solungaçlar, birkaç gün sonra yetişmeye başlar. Solungaçlar uzaya, yiyecek deposu yumurta sarısının üzerine kıvrılmış embriyon’u bile aşar. Bu geçici solungaçlar günlerden sonra kaybolmaya başlar ve minik hayvan, ıslak yumurta zarlarının içinde tam semender şeklini alırken tamamıyla yok olur. Ağaç semenderi, yumurtalarını bazen yere yumurtlarsa da, onları çok kere meşe ağaçlarının yerden 6 metre yüksekteki kovuklarına yerleştirir.

Kplan semender: Küt ağızlı semenderlerden olan kaplan semender, ortalama 15 santim kadar uzunluğundadır. Amerika’da, Meksiko şehri yakınlarındaki göllerde rastlanan ve «aksolotl» adı verilen yaratıkların, aslında kaplan semenderlerin yavrular; olduğu uzun zaman meçhul kalmıştır. Bu yavrular solungaçlarını kaybedip karalara çıkmakta ve akciğerleriyle solunum yapmaktadırlar. Ayrıca oksijeni emen nemli derileri akciğerlerin çalışmasına yardım etmektedir.