Saadet Partisi Bingöl İl Başkanı Muhammed Fatih Tiryaki, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, kamuoyunun doğru bilgiye ulaşmasının ancak özgür basının güvence altına alınmasıyla mümkün olacağını belirtti.
Tiryaki, gazetecilerin mesleki sorumluluklarını yerine getirdiği için hedef haline getirilmesini eleştirerek, “Bugün ülkemizde gazetecilik yapmak ne yazık ki yargılanma gerekçesi sayılabiliyor. Oysa basın, halk adına iktidarları denetleyen anayasal bir güçtür. Basını susturarak, hakikati saklayamazsınız. Haber yapan cezalandırılırsa, yalan konuşan ödüllendirilmiş olur” ifadelerini kullandı.
Açıklamasında yerel basının yaşadığı ekonomik sorunlara da değinen Tiryaki, Bingöl gibi illerde yerel medyanın yalnızca haber üretmekle kalmayıp toplumsal bilinç ve birlik sağlama işlevi gördüğünü vurguladı. Tiryaki, “Reklam ve ilan kaynaklarının siyasi gerekçelerle kısıtlandığı, eleştirel duruş sergileyen gazetecilerin dışlandığı bir ortamda yerel medya ayakta kalamaz. Bu da yerelin sesinin tamamen kesilmesi anlamına gelir” dedi.
Basında tarafsız ve eleştirel duruşun sistemli bir biçimde dışlandığını ileri süren Tiryaki, şunları kaydetti:
“Bugün medyada ödüllendirilen şey habercilik değil, biat kültürüdür. Gazetecilerden taraf olmaları, belli çizgilerin dışına çıkmamaları bekleniyor. Oysa basının görevi iktidar adına değil, halk adına konuşmaktır. Basın mensubu bir siyasi kimliğin değil, toplumsal vicdanın temsilcisidir.”
Türkiye’de ifade özgürlüğü alanında yaşanan gerilemelere de değinen Tiryaki, “Fikir özgürlüğüne kelepçe vurmak isteyenler, bu milletin ufkunu karartmak isteyenlerdir. Farklı düşünceler bu ülkenin zenginliğidir. Her eleştiri bir tehdit değil, bir uyarıdır. Özgür bir toplum, ancak özgür fikirlerle var olabilir. Basın bu özgürlüğün taşıyıcısıdır” ifadelerine yer verdi.
Açıklamasının sonunda, mesleğini onurla ve dürüstlükle sürdüren tüm basın mensuplarına teşekkür eden Tiryaki, “Bugün kalemini satmayan, gerçeği çarpıtmadan aktaran, toplumu manipüle etmeyen her gazeteciye minnettarız. 3 Mayıs, yalnızca bir sembol değil; bir mücadele günüdür. Saadet Partisi olarak biz, susturulmak istenen her doğru sözün arkasında durmaya, hakikati savunan her basın emekçisinin yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.
