Bingöl Adaklı ilçesi Yeldeğirmeni Köyü'nde yaklaşık 115 yıldır ayakta bulunan Hacı Yusuf Harputî Efendinin türbesinin duvarı Kahramanmaraş'ın 7.7 şidetindeki depreminde büyük hasara uğradı. 

1939 Erzincan, 1949 Karlıova,

1975 lice, 2003 Bingöl, 2020 Kaynarpınar, 2020 Elazığ ve 2021 Kiğı depreminde hasar görmeyen 115 yıllık Hacı Yusuf Harputî Efendinin türbesinin duvarı Kahramanmaraş'ın 7.7 şidetindeki depreminde büyük hasara uğradı. 

HACI YUSUF HARPUTÎ KİMDİR? 

On dokuzuncu yüzyılda Anadolu'da yetişmiş olan velilerden biridir. Ba­basının adı Muhammed Efendi'dir. Neseb yönünden Peygamber Efendimiz'e dayandığı söylenir. Şeyh Yusuf Harpûtî veya Hacı Yusuf Harpûtî diye meşhur olmuştur. Şeyh Yusuf Harpûtî Hazretleri 1238 (m.1822) yılında Bingöl iline bağlı Kiğı ilçesinin Zermek (Yeldeğirmeni) köyünde doğdu. Tahsilini Erzurum'da tamamladı. Zamanında, okunması adet olan ilimlerin tamamını okuyarak icazet aldı. Yusuf Harpûtî Hazretleri daha sonra tasavvufa yöneldi. Baba ve dedele­rinin de mensubu olduğu Nakşibendiyye tarikatına girdi. Erzurum'dan Harput'a giderek arkadaşı Mahmud-ı Sâni ile birlikte Şeyh Ali Septî Hazretleri'nin sohbetlerine devam etti. Bu sırada Harput halkı kendisini çok sevdikleri için "Harpûtî" Harputlu diye anmaya başladılar. Kısa sürede ilerleyip sülûkünü tamamlayarak mürşidi tarafından kendi köyüne irşadda bulunmak üzere gönde­rildi. Köyünde önce bir irfan ve irşad ocağı açtı. Oğlu Şeyh Hacı Muhammed Efendi, "İmam Efendi" lakabıyla meşhur olup Osman Bedreddin Efendi ve Şeyh Abdullah Efendi onun isimleri hiçbir zaman unutulamayacak talebelerindendirler. Bu arada meşhur "İmâdiye'l-İslâm" adlı eserini yazdı. Oğlu Muhammed Efendi ile birlikte Hacca gitti. Bu yolculuk sırasında da onun derslerini ihmal etmeyip yetişmesini sağladı. Dönüşte oğluna hilafet vere­rek irşad için onu Erzurum'a gönderdi. Yusuf Harpûtî Hazretleri 1326 (m.1908) yılında doğum yeri olan Bin­göl'ün Kiğı ilçesine bağlı Zermek (Yeldeğirmeni) köyünde vefat etti. Köyün­de kendi konağının bahçesinin bir kenarında defnedildi. Bu bahçenin bir kenarında da cami vardır. Sonradan kabrinin üzerine oğulları tarafından türbe yaptırıldı. Bugün kabri sevenleri tarafından ziyaret edilmektedir. Yusuf Harpûtî Hazretleri'nin "İmâdiye'l-İslâm" adlı eserinin kendi el ­yazması orijinali de halen elde mevcut bulunmaktadır. Yusuf Harpûtî Hazretleri'nin dört oğlu vardır. Bunlardan birinci oğlu, kendisinde sülûkünu tamamladıktan sonra irşad için Erzurum'a gönderilmiş, uzun süre hizmetten sonra, babası Yusuf Harpûtî Hazretleri'nin kabrini ziyarete gelirken Murad Suyu'nda boğulmuş, naaşı Kiğı ilçesine getirilerek Kiğı Camii'nin bahçesinde defnedilmiştir. İkinci oğlu Necib Efendi, Erzurum'da han, hamam ve işyeri sahibi bir zengin olmuş, servetini cömertçe fakirlerle paylaşmasını bilmiştir. Üçüncü oğlu Hacı Hafız Ziya Bey Erzurum milletvekili olmuştur. Kabri Eyüp Kabristanı’ndadır. Dördüncü oğlu Mustafa Efendi tahsilini Kiğı ve Erzurum'da yaptı. Kiğı kaymakamlığında bulundu. Yusuf Harpûtî Hazretleri'ne ait olduğu söylenen bir şiir aşağıdadır:

Düşmüşem bir nâr-ı aşka, tâ kıyamet yanarım,

Şem'a pervaneye karşı ağlayuben dönerim.

İçmişem aşkın serabın, nûş edüben kanarım.

Bülbülem, güldür muradım, intizarım yâ Rasûl!

Bülbül güle, ben Allah'a âşık oldum yanarım.

Yüce Allah sırrını mukaddes ve mübarek kılsın.

Editör: MD MEDYA GROUP_