2003 yılında meydana gelen 6.4 büyüklüğündeki Bingöl depreminde 176 kişinin hayatını kaybettiğini hatırlatan Tiryaki, “2003 Bingöl depremi, sadece yer altındaki fayların değil, sorumsuzlukların da ortaya çıkardığı bir felaketti. Aradan 22 yıl geçmesine rağmen, Bingöl hâlâ depreme karşı dirençli bir şehir haline getirilmemiştir” dedi.
Açıklamasında yapı güvenliği ve kentsel dönüşüm süreçlerine dikkat çeken Tiryaki, şu soruları gündeme getirdi:
“Okullar, hastaneler, kamu binaları ve konutlar depreme ne kadar dayanıklı? Yapı denetimleri yeterince şeffaf mı? Kentsel dönüşüm planları adaletli ve halk odaklı mı? Maalesef bu soruların net ve güven veren cevapları yok.”
Depreme karşı hazırlığın bir tercih değil, vatandaşın temel hakkı olduğunu vurgulayan Tiryaki, şu çağrıda bulundu:
“Buradan tüm yetkililere sesleniyoruz: Bingöl’ün deprem kuşağında olduğunu artık görmezden gelmeyin. Bilim insanlarının uyarılarını dikkate alın. Riskli yapı envanteri çıkarın ve halkı bilgilendirin. Kentsel dönüşümü rantsal değil, insani temelde ele alın. Eğitim kurumlarından sağlık tesislerine kadar her binayı denetleyin. Önlem almak, felaketin ardından yapılan anma törenlerinden daha değerlidir.”
