MD PRESTİJ DERGİSİ ÖZEL RÖPORTAJ
1968 Yılında Bingöl’ün Kiğı İlçesinin Payamlı köyünde doğdum. On kardeşim olup, bir oğlum ve iki kızım var. İlkokulu 3. Sınıfa kadar köyde okudum. Daha sonra ailecek İstanbul’a göç ettik.
Hayata çok küçük yaşlarda başladım. Öğleye kadar okula gider, öğleden sonra pres atölyesinde çırak olarak çalışırdım. Akşamları kahvehanelerin önlerinde ayakkabı boyacılığı yapar, hafta sonları ise Beyoğlu ilçesinin Kasım Paşa Mahallesi futbol sahasında su satarak aileme katkı sağlardım. Çalışmayı ve faydalı olmayı seviyorum. Ayrıca çalışkan, azimli ve kararlı bir yapıya da sahibim.
İlerleyen yıllarda ticaret hayatına atıldım. Ticaretle beraber siyasete de bir ilgim olmuştur. Ticaret ve Siyaseti hep aynı anda sürdürdüm. Siyasete Muhsin YAZICIOĞLU ile başladım ve İstanbul Sultanbeyli İlçesinde BBP yönetiminde görev aldım. Devamında 10 yıl İstanbul 2. İl Başkanlığı yaptım. 2002 yılında İstanbul 1. Bölge Milletvekili adayı oldum. Genel Merkez de 2 dönem MKYK üyeliği yaptım. Rahmetli Muhsin YAZICIOĞLU’ nun vefatına kadar kendilerinin protokol başkanıydım. 2011 de Bingöl BBP 1. Sıra Milletvekili adayı oldum. Akabinde istişareler sonucunda Bingöl’de AK Parti’ye katıldım. Gönüllü olarak 5 yıl hizmet ettikten sonra ülke yararına olmadığını gördüğüm, AK Parti’nin bazı karalar ve uygulamalarından fikir ayrılığı sebebiyle istifa ettim.
Ak Parti eski Genel Başkanı ve 62. 63. 64. Hükümetin Başbakanı Prof. Dr. Sn. Ahmet DAVUTOĞLU’ nun kurmuş olduğu Gelecek Partisi’nin Genel Merkezinde Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler sorumlu Başkan Yardımcısı olarak vazife aldım. 1. Olağan Kongre de görevimi teslim ederek bazı sağlık sorunlarımdan dolayı bir yıl müsaade istemiş olsam da gönüllü olarak kendilerinden kopmamıştım. Şu an Genel Başkan Danışmanı ile Genel Merkez İdari ve Mali İşler Başkan Yardımcısı olarak görevime devam ediyorum.
Ortak paydamız hemşeri oluşumuzdur. Siyaset kurumu ayrıştırmak olmamalıdır ve bu düşünce ile bütün hemşerilerime eşit davrandım. Siyasi Partileri halka hizmet aracı olarak gördüm. Ancak vatanımıza, milletimize, devletimize, bayrağımıza saygı duyanlara saygı duymayı tercih ettim. Her fırsatta memleketim de oldum. İlçelerimizi birbirinden ayırmadım, bölgeciliği tasvip etmedim. Ortak paydamızı Bingöl olarak gördüm.
Ticari hedeflerime ulaştığımı düşünüyorum. Ticari başarılarımdan elde ettiğim tecrübeleri siyaset yoluyla çok sevdiğim memleketime de katkıya çevirmek istiyorum. Bingöl halkının Merkezi Hükümetlerden yeterli hizmeti alamadığını düşünüyorum. Şuan da Bingöl İli, İlçelerin ve Beldelerin de ağır sanayinin sanki kıraathaneler olduğunu görüyorum. Büyükşehirler de insanlar sabah evlerinden çalışmaya gider, Bingöl de ise insanlar sabahları evlerinden çıkar (işleri olmadığından dolayı) vakit geçirmek için kıraathanelere giderler.
Bingöl de son yıllarda Merkezi Hükümet tarafından asfalt ve dikey binaya ağırlık verildiğini görüyoruz. Buna itirazım yok; ancak Bingöl’ün en büyük sorunu işsizlik olduğunu görüyorum. İstikrarlı bir şekilde İlinde, İlçesinde ve Beldelerinde iş dünyasına teşvik destekleriyle, fabrikalar açılmasını sağlayarak, hemşerilerimin evine aş girebilmesi için iş imkânı sağlanmalıdır.
Ekonomi ile ilgili görüşlerim de ise şu an Türkiye Ekonomisi roket hızında yükselip, paraşüt hızında çakıldığını görüyoruz. Bir gecede zenginlerin dolar kuru üzerinden zenginleştiğini, başka bir gecede orta ölçekli ve gariban halkın hızla fakirleşerek ekmeğe muhtaç olduklarını görüyoruz. Demem o ki ekonomi yönetiminde liyakatsiz insanlar tarafından istikrarı bozarak piyasaya güvensizlik pompalamaya devam ediyorlar. Bu hükümet döneminde, birden yükselişle dolar 18 TL’ nin, Euro 20 TL’ nin üzerinden ve Gram altın 1050TL’ nin üzerinden halk panikleyip daha yükseleceğini düşünerek satın alım yapıyor. Sayın Cumhurbaşkanı Nass’ı iki de bir işaret ederek faizleri aşağı indirip, doları ve altının yükseleceğinin sinyallerini veriyor. Ardından bankalar kapandıktan sonra bir akşam saati şöyle bir açıklama yapıyor ‘’ Dolar, Altını olanlar bozdurarak Türk lirasına çevirip banklara yatırınız. FAİZİN diğer bir adı mevduata yatırınız –yani faize yatırınız- Altı ay veya bir yıllık vadelere yatırınız. Faiz geliriniz yükselecek, dolar kurunun altında kalırsa arada ki farkı biz devlet olarak ödeyeceğiz’’ diyor. Faiz artırımı cümlesini kurmadılar; ancak bu yaptıkları faiz artırımının ta kendisidir. Peki, nereden ödenecek bu? Muhtemelen Hazine Bakanlığından ödeneceğini düşünüyorum. Yada Merkez Bankası para basacaktır. Aksine bir açıklama yapılmadı. Devletler para basar mı? Ancak yıllık büyüme oranı ile sınırlı tutarak para basar. Büyüme oranının üzerinde yüksek para basımı olduğu takdir de %60 lar da olduğu söylenen sokak enflasyonu daha da yükseleceğinden Türk parasının daha fazla değer kaybına yol açar.
Diğer bir konu ise hükümet faize karşı olduğunu ve son birkaç aydan beri Merkez Bankası aracılığıyla faiz indirimi kararları açıklandığını görüyoruz. 2021 Aralık ayı tarihi itibari ile Merkez Bankasının açıklamış olduğu faiz oranı yıllık %14 olarak belirlenmiştir; ancak devlet özel bankaları yıllık %14 faiz ile para satıp aynı bankalardan yıllık %25 faiz oranı ile para satın aldığını görüyoruz. Bu rakamları da halkın takdirine sunuyorum. Dolar ve altın rakamlarının hızlı iniş ve çıkışlarını şöyle özetleyebilirim; bir bozuk batarya hızlı dolar içindeki şarj erken boşalır. Değişim şart… Ekonomimizi şöyle özetleyebilirim; fırtınalı denizlerde pusulasız, kaptansız, motoru stop edilmiş, dalgalar arasında savrulup durduğunu görmekteyim. Türk halkı bunu hak etmiyor. Merkez Bankası Başkanı bir gazetenin köşe yazarlığını yapıyordu, Ekonomi Bakanı ekonomi mezunu bile değil. Liyakatsiz kadrolarla olacağı budur! Son yıllara baktığımız da Adalet, Milli Eğitim, TSK ve Ekonominin genleri ile oynanmış, temel taşların yerinden oynadığını görüyoruz. Liyakatli kadrolarımız ile devletimizin yönetimine talibiz. Devletimizi, milletimizi seviyoruz. İlk seçimde milletimizin takdir etmesi durumunda bu kötü gidişatı GELECEK PARTİSİ kadroları olarak düzelteceğiz. Son olarak her fırsatta doğduğum topraklara yani Bingöl’ e hizmet etme arzusunda olduğumu söylemek isterim.
