‘’İşler nasıl?’’ dedim.

Pandemiden dolayı ‘’iyi değil’’ dedi.

Dedim ki; ‘’her gün girmediğiniz mahalle, çıkmadığınız cadde-sokak, önünde durmadığınız apartman kalmadı.’’

‘’Evet’’ dedi.

‘’Sizin her yaş, iş, düşünce grubundan müşteriniz var ve hepsi mutlaka taksiye binerken başlar konuşmaya, peki ne konuşurlar veya neyi sorarlar?’’  dedim.

“Bizim müşteri özelden genele, memleketten millete her şeyi konuşur, sorar.’’ dedi.

“En çok?”

“En çok, siyaseti ve yereli sorarlar, konuşurlar.’’ dedi.

“Peki, sizce Bingöl’ün en büyük sorunu nedir?’’ dedim.

‘’Ben demiyorum, halk diyor’’ dedi ve başladı.

Bingöl’ün yöneticileri ve siyasetçileri yetersizmiş, yol yordam bilmiyorlarmış.

Sorun çözmek yerine sudan sebepler üretiyorlarmış.

Çevrede olup bitenlerden ya habersiz ya da duyarsızlarmış.

Hafızaları iyi değilmiş.

Aslında halkın çok şey söylediğini ama ‘’ekmeğimizdeyiz, sıkıntı olmasın abi.” dedi.

Peki halk; siyasetçilerimiz ve yöneticilerimizin niçin yol yordam bilmediğini düşünüyormuş?

Tebessüm ederek, ‘’Ee abi yolların haline baksana, bir memleketin hiçbir yolu mu düzgün ve problemsiz olmaz hani yol medeniyetti?’’

Ve Taksici kardeşim şunu da hemen ekledi ‘’Doğru konuşmak gerekirse Belediye Başkanını genelde yol genişletme çalışmalarında görüyoruz, bir şeyler yapmaya çalışıyor ama…’’

Bende tebessüm ettim.

“Peki halk, siyasetçilerimiz ve yöneticilerimizin sorun çözmek yerine niçin sudan sebepler ürettiğini düşünüyormuş?”

Yine tebessüm ederek;  vatandaşın suyu kesilince vatandaş zorunlu olarak ilgili birimi arıyor ve derdini ifade etmek istiyor, ancak aldığı cevap evinizde su deposu var mı? Varsa daha büyüğünü yapın, yoksa evinize su deposu yapın diyorlarmış… Olabilir mi? Aslında bu da bir çözüm.  Her ne kadar bunu söylemek yetkililerin görevi olmasa da, belki de sadece kendi işini yapsa daha doğru olur diye düşünüyorum.

Çevreyle ilgili kısmı ise taksici kardeşimiz kendi tarzıyla ifade etti;

“Sokak aralarında biriken çöpleri, havada uçuşan poşetleri… ağaçlar bu poşet ve benzeri çöplerden adeta ziyaret ağacına dönüyor, her taraf şekil şukul.’’ dedi.

“Ama Allah için doğru konuşmak gerekirse denetimsizlik dışında diğer bütün suç vatandaşta. Abi günün her saatinde insanlar sokağa çöp bırakıyor, sonra sokak hayvanları, rüzgar bunları dağıtıyor. Bunu vatandaş demiyor ben diyorum.’’ dedi. Denetimler biraz artırılsın, cadde ve sokaklar dışında ara yerlere de girilsin ve temizlik yapılsın.

‘’Hafızaları niçin iyi değilmiş?’’

Vatandaş diyor ki; bizlere verdikleri sözleri koltuğa oturur oturmaz unutuyorlarmış demek ki hafızaları iyi değil ondan…

Sevgili taksici kardeşim ve Bingöllüler;

Bingöl’ü daha huzurlu ve yaşanılabilir bir kent haline getirmenin yolunu yalnızca siyasetçiler, yöneticiler değil, Bingöllüler olarak hepimiz bilmek zorundayız.

Biz halk olarak bize düşenleri doğru yaparak,

Bunun için de kiminle yola çıkacağımızı önceden bilmek zorundayız.

Yol arkadaşlığının kuralı yola çıkmadan önce bilinir ve belirlenir.

Yolda dizilen de, düzülen de düzelen de vatandaş değil, sürüdür.