Bütün bildiklerinizi unutun ve söyle düşünün; 10 yaşında bir çocuk, ailesi dini değerlerini vermemiş, verememiş bu çocuk felsefe kitaplarıyla buluşmuş ve 5-6 ay gibi bir süre zarfında 250 felsefe kitabı okumuş. Bir videoyla tüm medyaya ve ister bilinçli, ister bilinçsiz deyin buna, zihniyetlerce paylaşılıp üzerine yorumlar yazılıp, çizilmiş. Kimileri kızmış çocuğa bilmiş bilmiş hareket yapıyor, dini değerleri yok sayıyor, o kadar küçük yaşlarda hafız olup hadis ezberleyen kardeşlerimiz, çocuklarımız gündem olmazken bu papağan gibi taklit yapan çocuk niye gündem oluyor diye kızmışlar. Kimisi de övmüş; Helal olsun 10 yaşında filozof, baksanıza gözlerine, saçlarına büyük ihtimalle bu çocuk çok farklı. Hatta anneler evlerinde çocuklarına;
“Bak 10 yaşında ne kadar kitap okuyor, ne kadar akıllı çocuk. Sende yaramazlık yap ancak.”  Diye çocuklarını azarlamış yada örnek göstermiş. Ama bu annelerimizin bilmedikleri ya da görmek istemedikleri bir şey var; “Atakan annesinden, annesinin konuştuklarından tamamen patlarcasına, ellerini yüzüne atıp kahrolurcasına utanıyor.”
 Çocuğunuz Atakan'a  benzeyip sizden utansa mı daha iyi , yoksa böyle yaramaz olup sizin gözlerinizin içine bakıp Annem derken mi daha iyi ?  Daha vahimi var;
Atakan Allah’ını, dini değerlerini, anne-baba sevgisini, arkadaş duygusunu yaşamadığı için ne Allah’ı tanıyıp kabul ediyor, nede aile ve arkadaş kavramını. Peki ne yapmamız gerekir ya da bu bir felaketse, bir oyunsa, bir projeyse, bir kozsa ki öyle, bu nasıl düzeltilmeli ? Çözüm basit;
 Allah'ı, Peygamberi, dini tanıtılması, aile sevgisi aşılanmalı, arkadaş ilişkileri kurulmalı, bunları öğrenip tattıktan sonra; ister felsefe, ister kimya, ister matematik, ister fizik ne öğrenirse öğrensin. Anneler çocuklarına örnek göstersin, Televizyonlarda bol bol demeçler verip, engin bilgilerini bize sunsun. Ama bu şekilde ne kendisine nede insanlığa bi fayda getirmez, getiremez. 
Satırlarıma son verirken şu istek ve temenniyi bekliyorum siz değerli okurlarım ve Tüm Müslüman kardeşlerimden;
Atakan’lara ihtiyacımız varsa , Allah’ını, peygamberini bilen elimizin altındaki Atakanlarımızın kıymetini bilip onları yetiştirelim. Hem kendilerine hem ülkelerine faydası olacak Atakanlar. Önce kendimizi sonra onları eğitip, değerlerine sahip çıkmasını öğretelim. Bakın yanı başımızda genç kızlarımız intihar edip, intihara kalkışıyor bunlara gerek aile, gerek halk, gerek yöneticilerle engel olalım. Şunu unutmayalım;
Bir futbol aktivitesinin sokağa döktüğü halk ne zaman gençlerimizin canına kıymasıyla sokağa dökülür, bir Gündoğdu kavşağındaki tabelanın boyunun mesele olduğu kadar şu gençlerin işsiz gezmesi sorun olursa öyle inanıyorum çok şeyler değişecektir.

Kalın Sağlıcakla...