İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünden yapılan açıklamada, anız yakmanın toprağa büyük zararının olduğu belirtilerek, “Her yıl anız yakılan topraklar 10-12 yıl içinde verimliliğini kaybetmekte, her anız yakılmasında toprağın 4-5 santimetrekarelik üst katmanında yararlı mikroorganizmalar yok edilmektedir” denildi.

Açıklamada, “Bilindiği üzere birim alandan daha yüksek ürün almak üzere, tarımda makineleşmenin artması ve yeni ekili alanların geliştirilmesi suretiyle tarımsal faaliyetler her geçen gün hızlanmaktadır. Tarımsal gelişmeler ve makineleşme ile birlikte yaygınlaşan anız yakma işleminin yasaklanmasına rağmen bazı yerlerde, özellikle toprak işlemeyi kolaylaştırma böcek ve diğer zararlıları yok edip bitki hastalıklarını önleme, toprak verimini artırma gerekçeleri ile hasat sonunda tarlada kalan ürün artıklarının, yani anızların yakılması işleminin sürdürüldüğü görülmektedir. Oysa toprağın en önemli kısmını bitki artıklarının çürümesi sonucu meydana gelen organik maddeler teşkil etmektedir.

Anız yakmanın en büyük zararı toprağa olmaktadır. Her yıl anız yakılan topraklar 10-12 yıl içinde verimliliğini kaybetmekte, her anız yakılmasında toprağın 4-5 santimetrekarelik üst katmanında yararlı mikroorganizmalar yok edilmektedir.

Yakılan anızla birlikte çıkan duman hava kirliliğini arttırmakta ve yol kenarında yakılan anızlar da karayollarında görüş mesafesini kısaltmakta, kazalarına sebep olmaktadır. Yakılan anız ateşi, rüzgârın etkisi ile ormanlık alanlara ulaşarak yangınlara sebep olabilmektedir. Anız yakma, komşu tarlalardaki henüz hasat edilmemiş ürünlere, meyve ve bahçelere zarar vermektedir. Anız Yangınları; ürünün biçilmesi sırasında yere düşen ürün tanelerini yakmakta dolayısı ile bu ekosistemde yer alan hayvanların bu besinlerden mahrum kalmalarına yol açmakta, yakılan anız ateşi sonucu ahşap telefon direkleri de yanmaktadır. Ülkemiz için maddi ve manevi kayıplara neden olan anız yakma, kaybolan doğal kaynaklarla birlikte peyzaj yönünden de kötü görüntü sergilemekte ve telafisi mümkün olmayacak zararlar vermektedir” ifadelerine yer verildi.

Konu ile ilgili şu uyarılarda bulunuldu:

1-Çiftçilerimizce anız yakmanın gerekçesi olan daha iyi bir tohum yatağı hazırlama, modern tarım teknikleri kullanılarak yapılmalıdır.

2-Hububat hasatları biçerdöverle toprak yüzeyine yakın yapılmalıdır. Hububat başağın hemen altından biçildiğinde anız çok yüksek kalmakta ve mikroorganizmalar tarafından parçalanması, çürüyerek organik maddeye dönüşmesi daha zorlaşacaktır.

3- Hasat sonrası parçalanma ve çürümeyi kolaylaştırmak için, sapları parçalayıcı bir alet kullanarak, anız toprağa karıştırılmalıdır.

4-Anızların daha çabuk parçalanıp ayrışarak organik maddeye dönüşmesini sağlamak amacı ile kalan sapın yaklaşık 1'i oranında Azot dengeleme gübresi verilmelidir.

5-Ayrıca yabancı ot ve haşereleri yok etmek için anız yakılması yerine ilaçlı mücadele yapılmalıdır.

Bu duruma binaen, 2872 sayılı Çevre Kanununun 20nci maddenin (l) bendinde "anız yakanlara her dekar için 48,58 TL idari para cezası verilir. Anız yakma fiilinin orman ve sulak alanlara bitişik yerler ile meskûn mahallerde işlenmesi durumunda ceza beş kat artırılır." hükmü uygulanır.

İl Müdürlüğünden yapılan açıklamada İl Jandarma Komutanlığı, Kaymakamlıklar ve İlçe Belediyeleri aracılığıyla mahalle muhtarlıklarına gerekli ilan araçları ile anız yakılmaması konusunda vatandaşlarımızın bilgilendirilmesi, çevre ve orman tahribine yol açan anız yakma olaylarının önlenmesi konusunda gerekli hassasiyetin gösterilmesi konusunda talimatlar verilmiş olup, aksi yönde hareket edenler hakkında 2872 sayılı Çevre Kanunu gereğince idari yaptırım uygulanacağı bildirilmiştir.”