Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Ankara Şubesi ev sahipliğinde Grand Ankara Otel'de gerçekleştirilen toplantıya, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Genel Başkanı Abdurrahman Kaan ve  MÜSİAD Şube Başkanları katıldı.

 Yoğun katılımın sağlandığı toplantıya ilişkin yazılı açıklama yapan MÜSİAD Bingöl Şube Başkanı Ali Akbana, şu ifadeleri kullandı; “Dünyanın yepyeni bir parasal sisteme hazırlanması gerektiğini savunuyoruz. Para kavramı, 2019-2025 hattında çok ciddi paradigmal değişimlere maruz kalacak; bizler bunun hazırlığına şimdiden başlamalıyız." dedi.

Gelecek süreçte, sürdürülebilir etkin bir kalkınma için öncelikle bağımlılıkların doğru tespitinin yapılması gerektiğinin altını çizen Akbana, "Milli para birimiyle ticaretin artarak taraftar bulması, bir bakıma, her ülkenin ulusal ekonomilerini korumak adına, parasal tabanlarını bir başka ülkenin ulusal para biriminden uzaklaştırma çabalarıdır. Herkesin kendi derdiyle uğraşırken dünya ekonomi literatürünün değiştiğinin unutulmaması gerekir.  Dünya siyaseti ve ekonomisi anlamında zor bir süreç başlarken, Türkiye'nin siyasi ve ekonomik değişimini 2018'de, tüm zorluklara rağmen başlattı. Ekonominin en önemli makro paydaşlarından biri olarak yönümüzü kısa vadeli stratejiler yanında uzun vadeli politikalara da çevirmek zorundayız. Türkiye, bugün gelinen noktada büyük bir sosyal, iktisadi, kültürel ve yönetsel dönüşüm içindedir. Büyük dönüşümler, beraberinde büyük sorumluluklar ve sancılar da getirir. Bu, değişimin doğal bir sonucudur. Ekonomide dengelenme süreci, 'tüketim merkezli' ekonomiden, 'üretim odaklı' ekonomiye geçişe yoğunlaşılması adına, iyi değerlendirilmelidir"

"Türkiye ekonomisi üretim odaklı politikaları artırarak yola devam etmeli"

Akbana, kurumlar arası senkronizasyonun ve iletişimin hayati önem kazandığı bir virajda, MÜSİAD olarak çağrının, birlikte hareket etme yönünde olduğunu işaret ederek, "devlet yapılanmasındaki kurumsal ve yapısal dönüşümlere, toplumun her kesiminden kurum ve kuruluşun eşlik edebilmesi esastır. Dönüşüm sürecini sadece kamudan beklemek, yeterli değildir. Her sektörün kendi yol haritasını iyi belirlemesi ve üretim esaslı bir planlama içine girmesi gerekmektedir " dedi.

Türkiye'nin, yeni yönetim sisteminin dinamik yapısı sayesinde, hızlı bir kalkınma sürecine gireceğine olan inançlarının tam olduğunu dile getiren Akbana, "Büyüme süreci değil, kalkınma ve yatırım süreci başlatalım diyoruz. Çünkü iş dünyasının temsilcileri olarak bizlerin arzusu, kısa dönemli büyüme performansından ziyade, uzun dönemli, ortalama ve dengeli büyümeyi mümkün kılacak sürdürülebilir bir kalkınma sürecidir " değerlendirmesinde bulundu.