Ak Parti İl Başkanı Mehmet Hanefi Güler, son günlerde Suriyeli sığınmacılar hakkında yapılan kara propaganda ve algı operasyonlarıyla ilgili değerlendirmede bulundu.

Suriyelilere komşuluk hakkı, muhacir ensar ilişkisi üzerinden baktıklarını vurgulayan Ak Parti İl Başkanı Güler, yapılan algı operasyonlarının amacının, İslam Dünyası’ndan Türkiye’yi soyutlamak, Türkiye’nin başarıya doğru giden Suriye politikasını engellemek olduğunu belirtti.

Başkan Güler yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “Suriye olayını bilinçli olarak ısıtıp önümüze koyuyorlar. Bunun birçok nedeni var. Türkiye ve Recep Tayyip Erdoğan nerede mazlum varsa oranın sesine kulak veriyor, koşuyor ve hamilik yapıyor. Bu umudu yıkmak için Suriye olayını bilinçli olarak gündeme getiriyorlar. Bizim kültürümüzde ecdadımızdan gelen bir inanış var. Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu düşmanına teslim etmez. Peygamber Efendimiz (SAV) Mekke’den hicret ettiğinde Medine halkı mustazaf Müslümanlara kucak açtı. Ensar oldular. Mekke’den kaçanlara da Muhacir denildi. Biz İslam ümmeti içerisinde kocaman bir ülkeyiz. Yanı başımızda komşumuz olan Suriye’de savaş çıktı. Bizde Allah’ın rızasına nail olmak için kucak açtık.  Hatay’dan Silopi’ye kadar bizim Suriye ile bağımız var. Biz akraba topluluklarız. Suriye’de Türkmenlerle, Araplarla, Kürtlerle komşuluk bağımız var. Kültürümüzün bize vermiş olduğu ensar ve muhacir geleneğine binaen bu mazlumlara kucak açtık. Komşunda yangın çıkmış sen kapını kapat, seyirci kal, umursama bu anlayış bizim geleneğimizde kültürümüzde yoktur. Burada Dünya Türkiye’nin bu duruşunu alkışlaması lazım. Türkiye’nin ümmete olan bu hamiliğini Müslüman dünyanın görmesi, destek vermesi lazım. Suriyeliler bize geldiler de ne oldu? Suriyeliler dünyada ticareti çok iyi beceren bir toplumdur. Beşar Esad’ın babası Hafız Esad, Allah’ın laneti üzerine olsun, Suriye’yi bombaladı. Suriye’yi yerle bir etti. Katliamdan geçirdi. Suriye büyük bir göç verdi ve Dünya’ya yayıldılar. Mesleğim gereği yaptığım ziyaretlerde gördüğüm dünyanın birçok ülkesinde Büyük Suriyeli tüccarlar ve firmalar var. 5 milyar dolar bütçesi olan Suriyeliler gördüm. Asya’dan Afrika’ya kadar her ülkede ticaret yapıyorlar. Ortadoğu’nun tüm ülkelerinde Suriyeli tüccarlar vardır. Göç eden toplumların çocukları çok meşhur olurlar. Bu zulüm gören neslin çocukları 50 yıl 100 yıl sonra dünyanın patronluğuna oynarlar. Bu tarihle tespitlidir. Bu insanlar bizim ülkemize geldikten sonra ülkemize çok ciddi ticari bir ivme kazandırdılar. Suriyeli firmalar ihracat ile ülkeye döviz girdisi sağladı. Suriyelilerin kurduğu şirketler 1 milyon dolar ihracat yapıyor. 15 bine yakın istihdam sağlıyorlar. Bu pencereden kimse bakmıyor. Tamamen çarşıda pazarda 2-3 tane dilenciyi nazara verip sanki bütün Suriyeliler bunlardır diye algı yapıyorlar. Suriyelilerin hastanede sıra beklemediği, su, elektrik, doğalgaz faturası ödemediği, devletin Suriyelilere bedelsis 1200 lira burs verdiği, üniversitelere sınavsız girdikleri gibi bir sürü buna benden doğru bilinen yanlışlar var ve bu algıyı bazı kesimlerin bilerek topluma yaydıklarını gözlemliyoruz.

Kültürel açıdan baktığımız zaman burada doğan, büyüyen her Suriyeli Türkçe’yi öğreniyor. Hem okuma hem de yazma dilini öğreniyorlar. Yarın ülkelerine döndükleri zaman Türkiye ile vasıtasız tercümansız her türlü ilişkilerini devam ettirecekler. Suriyeliler Arap dilini kullanıyor. Bu arapların Türkçe öğrenmesi ve Türkiye’yi diğer Arap milletlere anlatması ve Türkçe’yi arap milletlerine gidip konuşmaları bizi bir taraftan Suriye’yi Arap dünyasına bir vasıta edip bizi arap dünyası ile de tanıştırıyorlar. Bir Suriye göçü bizi Ortadoğu’daki tüm Körfez ve Arap ülkeleri ile entegre edip köprü vazifesi görüyor. Arap Dünyası tüketici bir toplumdur. Bunun yüzde 90’ını Avrupa’dan sağlıyorlar. Neden bizden almasınlar? Suriyeliler bunun için gelecek adına ciddi bir umuttur. Suriyelilerin Türkiye’de kalmaları sonucu evlerimiz kiralanıyor, ürettiğimiz ürünleri tüketiyorlar, alışveriş yapıyorlar, kazandıklarını ülkemizde harcıyorlar. Suriyeliler üzerinde algı ve kara propaganda yapanların hepsinin çıkış yerleri, mahraçları birdir. Tek ses tek yerden pompalanan bu algıların amacı; bizim Arap Dünyası ile aramıza nifak sokmak, İslam Dünyası’ndan Türkiye’yi soyutlamak, İslam dünyası ile aramıza duvar örmektir. Türkiye’nin Suriye’de uyguladığı politika mücadele yöntemi başarıya doğru gidiyor. Burada PYD zarar görecek, kominist marjinal örgütler zarar görecek, Türkiye’ye karşı olan örgütler zarar görecek. Bunu baltalamak için içeriden bir Suriye kazanı kaynatmaya başladılar. Türkiye’nin Suriye’deki mücadelesine sekte vurmak için Özgür Suriye Ordusu ile olan bağı zedelemek ve karışıklık çıkartmak için algı yapmaya başladılar. Herşeye rağmen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, ‘Ben Allah rızası için bunu yapmışım. Bunun mükafatını rabbimden istiyorum. Ben Ensar görevini yapmışım. Komşuluk görevimi yapmışım ve ben bu mücadeleden asla geri adım atmıyorum’ demiştir. Islah edilmesi gereken yerler varsa güvenlik güçlerimiz gereğini yaparlar. Suriyeliler sokaklarda la yüksel gezsin demiyoruz. Hesap sorulmasın demiyoruz. Elbetteki Suriyelilerin nizam içerisinde olması lazım. Suriyelilerin yaşadığı yerlerde kontrollerin güvenliğin, asayişin sağlanması lazım ama olayları Suriyelilerin üzerine yıkıp algı yaratıp karışıklık çıkarmak ve Türkiye’nin Suriye’deki başarısını engellemeye çalışmak, PYD, PKK’ya nefes aldırmak gibi hedefleri Suriye halkı üzerinden gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Biz bu tuzaklara gelmeyeceğiz. Biz bardağın dolu tarafına bakacağız. Mübarek Kurban Bayramı’nın arafesindeyiz. Biz kültürümüzden kopmadan, İslam Ümmetinin bize beslediği umutları yok etmeyeceğiz. Son nefesimize kadar kültürümüze, örfümüze, geleneğimize, mukaddesatımıza bağlı kalarak Ak Parti ile birlikte bu işin önünü açmak ve hizmet etmek için mücadelemizi sürdüreceğiz” şeklinde konuştu. (Haber Merkezi)