Bingöl'de basın mensupları ile bir araya gelen hemşehrimiz Cuma İçten, şuana kadar 63 ilde, il başkanlarının atandığını söyledi.  İçten, Eylül ayına kadar kongrelerini tamamlayıp, seçimlere girebilecek bir hak kazanmayı hedeflediklerini söyledi. 

 

“GENÇ İŞSİZ SAYISI DOĞUDA DAHA FAZLA”

Şuan Türkiye’de özellikle ekonomik anlamda çok ciddi sorunların olduğunu belirten içten, “Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu günden bugüne kadar işsizlik oranının en yüksek olduğu bir süreci birlikte yaşıyoruz. 5 milyonun üzerinde gencimiz maalesef işsiz. Bu genç işsiz sayısı da Doğu ve Güneydoğu illerinde maalesef batıya göre çok daha yüksek. İnsanlarımız çok ciddi anlamda zor durumda. Zaten sanayimiz yok. Farklı alanlarda da makro bir planlama yapılmadığı için yoksulluk maalesef devam ediyor. Bizim de AK Parti’den ayrılmamızın gerekçelerinden biri de, işte bu işsizlik sayısı, ekonomik problemlerdir” diye konuştu.

“BİNE YAKIN KİŞİ DEVLETTEN BİRDEN FAZLA MAAŞ ALIYOR”

Parti olarak yaptıkları çalışmada, 1000’e yakın insanın devletten birden fazla maaş aldığını tespit ettiklerini ifade eden İçten, şunları söyledi: “Bazı insanlar 4 maaş alıyor, bazı inanlar karı-koca eve 7 maaş götürüyor. Örnek vermek gerekirse, Hamza Yerlikaya’yı kamuoyu duyduğu için söylüyorum; şuan kendisi 4 maaş alıyor. Sadece Ankara’da değil, Diyarbakır’da da, Bingöl’de de manzara farklı değil. Akraba kayırmacılığına son verilmesi gerektiğine inanıyoruz. Gençlerimiz işsiz, ama bir yakını siyasetteyse, iktidardaysa, yazılıda az bir not alsanız bile, mülakatta sayın cumhurbaşkanının doğum tarihini bilmeniz mülakatı geçmeniz için yeterli bir sebep olmuş oluyor. Bu da haksızlık, zulümdür, bunu kabul etmiyoruz. Bundan dolayı da bir siyasi partiyle oluşuma girip çözüm üretmeye çalışıyoruz.”

“KÜRTLER SON 5 YILDIR TASFİYE EDİLMİŞ DURUMDA”

Türkiye’de şuanda ötekileştiren bir yapının var olduğunu belirten İçten, “Şuanda hükümette, bürokraside kimlerin yer aldığına, kaç tane Bingöllü veya Diyarbakırlı olduğuna bakmamız lazım. Son 5 yıllık süreçte Kürtler yok. Devletin en üst kademelerinde son 5 yıldır Kürtler tasfiye edilmiş durumda. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, bizimde daha önce içinde bulunduğumuz siyasi oluşumda, bizim anlattığımız gibi değil, Sayın Bahçeli’nin anlattığı gibi olmuş. Nedir bu? Mesela biz, partili cumhurbaşkanına karşıydık o dönemde. İnsanlara da kesinlikle partili cumhurbaşkanı olmayacak diyorduk ama ne zaman oldu, Sayın Devlet Bahçeli ile Sayın Cumhurbaşkanımız referandumu geçemeyeceklerini anladığı için ittifak yaptılar ve tırpanladılar. Bu tırpanlama sonucunda da partili cumhurbaşkanı oluştu. Partili Cumhurbaşkanı sistemi demokrasiye yapılan en büyük darbedir. Şuan meclis, seçilmiş milletvekilleri yasama faaliyetlerini yerine getiremiyorlar. Bu durum şuan cumhurbaşkanının, AK Partinin hoşuna gidebilir ama yarın farklı siyasi oluşumlar olduğu zaman buna en çok sahip çıkanlar, en çok şikayet eder hale gelecekler” dedi.

“ÇOKLU BARO SİSTEMİNE KARŞIYIZ”

Çoklu baro sistemine karşı olduklarını ifade eden İçten, “barolarla ilgili bakış açımız nettir. Çoklu baro sistemine karşıyız. Hakimleri, savcıları ve avukatları fişliyorlar. Yani siz bir siyasi ideolojiye sahip olan bir kümelenmeyi sağlayacaksınız, hakim ve savcı o kümelenmeye karşıysa ne yapacaksınız? Diyelim ki; solcu bir baroya bağlı olan bir avukat, sağcı bir hakimin karşısındaysa nasıl bir sonuç çıkacak. Veya iktidarın desteklediği bir baroya sahip olan avukatların yürüttüğü davalar hakimler ve savcılar tarafından ayrımcılık olarak görülecek mi? Baroların mevcut haliyle kalmasını doğru buluyoruz” dedi.

“LİDER ENDEKSLİ DEĞİLİZ”

“Biz lider endeksli değiliz. Biz Türkiye’yi, Bingöl’ü, Diyarbakır’ı, ülkemizi, değerlerimizi, bayrağımızı, vatanımızı, devletimizi Tayyip Erdoğan’dan daha fazla seviyoruz. Biz bu değerleri bir kişiden daha çok seviyoruz. Bizi şöyle eleştirebilirler, kurucu il başkanlığımızda yüze 70’den fazla farklı siyasi ideolojilere sahip insanlar veya ilk defa siyasete girenler olmasına rağmen, yüzde 30’luk gibi bir kesim, AK Parti kökenli siyasetçilerden oluşmaktadır. Buna rağmen, biz lider endeksli değil, tam aksine analiz eden, sorgulayan ve düşüncelerini rahatlıkla zikreden, içinde bütün etnik kökene sahip olduğu siyasi idareyiz. Nedir bu, Kürtler de var. Türkler de var. Araplar da var, Lazlar da var, Çerkezler de var, Ermenisi de var, 14 tane Alevi kardeşimiz var bizim içimizde. Kurucu kadro ve bunlardan biri genel başkan yardımcısı… Türkiye’yi özetleyen bir kadroyuz biz. Herkesi kucaklamaya çalışıyoruz, bunu yaparken de kendimizden ödün vermiyoruz. Değerlerimizden de ödün vermiyoruz. Eleştirirken çözüm yollarını sunuyoruz, eleştiriye de açığız. Eleştirildikçe düzelebildiğimize inanıyoruz.”