HABER: YAKUP BEKLEN
Adaklı ilçesinin tarihi bilinmemekle birlikte çok eski yıllara dayandığını söylemek mümkün. Adaklı Merkez Cami yanında bulunan tapınak ve Çeşme görenleri şaşırtıyor. İlçedeki ilk insan topluluklarının yerleşim tarihleri bilinmemekle birlikte, tarihi eserlerin varlığı ve durumları yerleşimin Kiğı İlçesiyle beraber başladığı kanaati uyandırmakla bu da yaklaşık M.O. 3000 yıllarına uzanmaktadır.
MEŞHUR ÇEŞMENİN BİLİNMEYEN YÖNLERİ
Adaklı denilince akla ilk olarak ilçe merkezinde bulunan tarihi Çeşme geliyor. Yıllardır sadece görünen kısmı ile duyurulan ve eski bir yapıdan ibaret olduğu sanılan bu çeşmenin aslında eşi benzerini bulmak zor. Üç gözü bulunan çeşmenin geldiği kaynağı kimse bilmiyor. İlçede yaşayan vatandaşlardan aldığımız bilgiye göre, ilçeye gelen Ermenilerin “Biz buraya yerleştiğimizde bunlar vardı.” denildiği aktarılıyor. Çeşmenin yan tarafında gizli bir kapı bulunuyor. Bu kapıdan içeri girildiğinde çeşmenin arkasında bir oda ve Bu odanın soğuk hava deposu olduğu belirtiliyor. Çeşmenin ciddi bir restorasyon çalışması ile turizme kazandırılabilir.
ADAKLI’DA BİLİNMEYEN TAPINAK
Adaklı ilçesinde ilçe halkı dışında bu Tapınak daha önce hiç duyulmadı. Tapınak, tarihi çeşmeye yapışık vaziyette. Çeşme suyu bu Tapınağın altından geliyor. Tapınağın girişinde bulunan bir işarette At üzerinde bir adam görülüyor. Adam elinde mızrak ile atın üstündeyken, altından da bir yılan geçiyor. Vatandaşlar buranın Ermenilerden duydukları kadarıyla tapınak olarak kullanıldığını belirttiler. O zamanlarda Başrahip bu tapınakta yeni doğan çocuklar için dua ettirip, bu çeşmede yıkattığı söyleniliyor. İlçe merkezinde 2 ayrı yerde daha kilisenin olduğu ama zamanla korunmadığı için yıkıldığı sadece buranın ayakta kaldığı biliniyor. Buranın ise tapınak olarak kullanıldığı düşünülüyor. O yıllarda ilçede az sayıda kalan Ermenilere “Burayı siz mi yaptınız” dediklerinde “Hayır, biz geldiğimizde bunlar vardı” dedikleri aktarılıyor. Eskiden Tapınağın içinde resimler, yazılar olduğunu söyleyen vatandaşlar, zamanla hepsinin tahrip edildiğini, tapınağın camii deposu olarak kullanıldığını belirttiler.