MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Liderliğinde 12 Eylül 2021 Pazar günü saat 13:00’da 13 Şubat Spor Salonunda “Güçlü Siyaset, Güçlü Lider, Hedef Türkiye, Hedef 2023, Siyasette Yeni Dönem: Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve Stratejik Hedefler” temalı Erzincan Bölge İstişare toplantısı düzenlendi. MHP Genel Bşk Yrd Prof. Dr. Kamil Aydın’ın divan başkanlığını yaptığı istişare toplantısında MHP Milletvekili Yaşar Karadağ, MHP MYK üyesi Hemşehrimiz Doç. Dr. Muhammed KÖSE, ile diğer MYK üyeleri; Adem Yurdagül, Hasan Özarslan, İdris Aydın, Alper Erdem, Mustafa Bahadır Çiçek, MDK üyesi Taner Gökçek, Erzincan Belediye Başkanı Bekir Aksun ve Bayburt Belediye Başkanı Hüsnü Pekmezci divan üyeleri olarak görev aldılar. MHP Bölge istişare Toplantısı Ağrı, Ardahan, Artvin, Bayburt, Bingöl, Elazığ, Erzurum, Iğdır, Kars, Muş ve Tunceli İl başkanları, İlçe başkanları, Belediye Başkanları, Meclis üyeleri ve yönetim kurulu üyelerinin katılımlarıyla gerçekleşti.

Divan Başkanı MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Kamil Aydın, “Milletimizce malum olduğu üzere Cumhur İttifakı, Türkiye’nin ve Türk milletinin bekasını gözetmenin zaruri olduğu bir dönemin şartlarında şekillenmiştir” dedi. Aydın konuşmasında şu ifadeleri kullandı. “Beka olgusu bağlamında milli mutabakatı sürdürme ihtiyacı, bugün de bütün kuvvetiyle varlığını hissettirmektedir. Nitekim Türkiye’nin muhalifi olan şer odakları, ülkemizin bölgesel ve küresel hedeflerinden rahatsızlık duyduklarını her fırsatta ortaya koymaktadır. Bu perspektifle Cumhur İttifakı, öncelikle bölgesinde ve dünyada güçlü ve lider ülke Türkiye hedefi için kolları sıvamıştır. Milliyetçi Hareket Partisi, yukarıda anılan hedeflere katkı sunmak amacıyla siyasal çalışmalarını sürdürmektedir. Bu doğrultuda, TBMM’nin yeni yasama dönemi öncesinde, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Merkezimizin iradeleriyle ‘Güçlü Siyaset, Lider Türkiye, Hedef 2023 Siyasette Yeni Dönem: Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve Stratejik Hedefler’ konseptiyle 9 ilde bölge istişare toplantıları yapılmasına karar vermiştir
  12 Eylül’ün acısını 15 Temmuz’da denediler. Allah korusun bir gecede anahtar teslim bir ülkeyi başka bir ülkenin 51. Eyaleti yapmaya kalktılar.  Ne adına yaptılar bunu masum insanları kandırarak bunu din, diyanet kisvesi altına yaptılar. Ve sizin vergilerinizle toplanan ve alınan bu asil ordunun 2300 yıllık geleneği alan ordunun silahlarıyla yaptılar. Ama millet dedi ki aynı Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi bağımsızlık benim karakterimdir, egemenliği olmayan milletler köle olmaktan kurtulmazlar. Dolayısıyla ben egemenliğimden, bağımsızlığımdan, istiklalimden ve istikbalimden asla taviz vermem. Can veririm, ser veririm ama bu ülkede egemenliğimi asla kimseye teslim etmem. Bunu sizler tankların üstüne çıkarak, sokaklara çıkarak sizler söylediniz. O gün hesaplar bozuldu. Bu kadarını beklemiyordular. Ve genel başkanımız o gün dedi ki artık bu ittifak kaçınılmazdır. Millet önce istiklalim diyor, önce istikbalim diyor. Yıllardır MHP’nin söylediği gibi önce ülkem diyor. Önce milletim diyor. Sonra partim ve ben diyor.
  O gün kaçak güreşenler, hani karakolda başka mahkemede başka konuşan tipler misali yine münafıklıklarını yaptılar. Önce 'evet' der gibi durdular ama sonra vazgeçtiler çünkü onları oraya oturtan irade müsaade etmedi. O da yetmedi peşine türevlerini de ürettiler. Yeni partiler oluşturdular ve akabinde Genel Başkanımız yine bir vizyon ortaya koydu ve dedi ki 'Allah korusun bir daha 15 Temmuz gibi bir süreci yaşamaması için güçlü bir yönetim şekline girilmesi lazım.' Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi inanın güçlü bir ihtiyaçtan doğmuştur.
  1980 öncesi olduğu gibi istendiği zaman parayla satın alınıp, makamla ya da FETÖ'nün yaptığı gibi tehditle ve şantajla bir şekilde kontrol alınıp hükümetlerin devrilip, yeni hükümetlerin kurulmasına giden yapıya 'dur' demek için Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kuruldu. Genel Başkanımız buna 'Türk tipi başkanlık' sistemi diyor çünkü sadece bize özgü. Saray rejimiymiş, tek adamlıkmış şimdi ben size söylüyorum. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde ilk defa bu kadar büyük bir çoğunlukla bir iktidar seçimi oldu ve Sayın Cumhurbaşkanı Cumhur İttifakı'nın oylarıyla yüzde 52 oy aldı. 1980 sonrası yüzde 50 oranını aşan hiçbir seçim yok.
  İdlib’ten şehit haberleri geliyor, içimiz yanıyor. Ama Selahattin Demirtaş’a yaptıkları ağıt kadar bir şehidimiz için iki cümle sarf etmiyorlar. Ama kahveye davet ediyorlar. Sokaktaki çiftçiyi de provoke ediyorlar. Hatta bulamıyorlarsa taşımalı olarak otobüsle götürüyorlar. Erzincanlıyı Bayburt’a götürüyorlar, Sarıkamışlıyı Erzurum’a getiriyorlar, Erzurumluyu Erzincan’a götürüyorlar, Yozgatlıyı Sivas’a. Bağır diyorlar açız açız diye.
HDP ile birlikte ve şuan gizli birlikteliği ben paparazzi programlarına benzetiyorum. Hani sanatçılar içeride efendim birlikte beraber yiyorlar içiyorlar dışarı çıkarken biri başka arabaya koşuyor diğeri başka arabaya koşuyor. Mikrofonları görünce a bizim onlarla bir ilişkimiz yok, ben onu tanımam oda beni tanımaz. Yemez yok öyle bir şey. Yok içeride berabersiniz. Çadırda berabersiniz, seçimde berabersiniz. İstanbul’u beraber seçtiniz.”