Bingöl Üniversite'si Bilgi ve Düşünce Kulübü tarafından “Ümmet Coğrafyasının Dünü Bugünü” konulu konferans yapıldı.

Bingöl Üniversitesi Konferans Salonunda gerçekleşen konferansa Özgür-Der Genel Sekreteri Arş. Yazar Musa Üzer konuşmacı olarak katıldı. Sunuculuğunu Mehmet Akça’nın yaptığı program, M. Zeki Özdemir ve Cemra Kaya’nın okudukları Kur’an-ı Kerim tilaveti ve mealinin ardından başladı. Devamında Musa Üzer konuşma yaptı. Üzer, giriş konuşmasında Hz. Peygamber’in, küfür bataklığı içinde olan ve hayatlarının her yerine ifsat bulaşmış bir toplumu nasıl ıslah ettiğine ve gerçekleştirilen bu devrimin mahiyetine değindi. Kitap nedir iman nedir bilmeyen bir Peygamberin, vahiyle yoğrularak, yaşadığı çağın ve sonraki nesillere aktarılabilecek büyük devrimin önemi ve hassasiyeti üzerinde duran Üzer akabinde ümmet coğrafyasının oluşum aşamalarından kısaca bahsetti. İslam Devleti’nin yaptığı fetihlere kronolojik olarak değinen Üzer, Müslümanların Bizans ve İran topraklarının da fethedilmesiyle birlikte İslam’ın güçlendiğini ve birçok yere yayıldığını belirtti. Ardından Müslümanların bu ilerleyişinden rahatsızlık duyan devletlerin İslam’ı yıkmaya, çökertmeye yönelik açtıkları savaşlardan bahsetti. 12-13 yy ‘da Müslümanlar üzerine düzenlenen haçlı seferleriyle birlikte Müslümanların büyük kayıp verdiklerini ve zulme uğradıklarını üzülerek belirten Musa Üzer, uzun yıllar boyunca Müslümanların toparlanamadığını vurguladı. Bu toparlanmanın kısmen 15-16 yy ‘da gerçekleştiğini belirten Üzer, batı emperyalizmi karşısında belirli bir güce ulaştığını ve bunun batı emperyalizmini ileri derecede rahatsız ettiğini belirtti. Buna karşı batının gelişim ve dönüşüm aşamasındaki en büyük hamlelerinin ise Fransız İhtilali ve Sanayi İnkılâbı ile birlikte geldiğini söyledi. Yapılan bu inkılâp ve ihtilalin batıyı dünya genelinde bir üst basamağa taşıdığını ve bu bağlamda batının da bu güçleri kullanarak Müslüman kimlikleri, İslam inancını yıkmaya çalıştıklarını vurguladı. Bu yolla Müslümanlığa ve dolayısıyla İslam’a, batı emperyalizmi tarafından büyük tahrifatlar yaşatıldığını vurgulayan Üzer, Ortadoğu topraklarındaki sömürgecilik faaliyetleri gerekse burada yaptıkları asimilasyon çalışmalarıyla istedikleri amaçlara ulaşma doğrultusunda yaptıkları büyük kıyımları ve zulümleri anlattı. Bu dönemlerde yapılan sömürgecilik faaliyetlerine ve zulümlere başkaldıran ve bugünlerde halen bizlerin öncü olarak kabul ettiğimiz; Cemaleddin Afgani, Muhammed Abduh, Ömer Muhtar, Hasan el-Benna, Seyyid Kutub gibi önemli isimlerin İslam davasını o günlerde sahiplenip emperyalistlere ve Siyonistlere karşı mücadele verdiğini belirtti.

Müslümanların yapılan zulümlere karşı sessiz kalmadığını, Afganistan’da, o dönemki Sovyet Rusya’da, Hindistan’da ve daha birçok yerde direniş hareketlerinin başladığını belirtti. Yaşadığımız dönemde ise yine emperyalistler ve sosyalistler tarafından Libya’da, Tunus’ta, Mısır’da, Cezayir’de, Irak’ta Suriye’de Müslümanlara yönelik birçok zulmün olduğunu, bizlerin yapılan bu zulümleri ve sayılan ülkelerdeki kardeşlerimizi unutmamız gerektiğini belirtti. Batı düşünce fikrinin bizlere vermiş olduğu bir düşünce olan, sınırları çizilmiş ülkelere hapsolmamız ve bu bağlamda Libya’da, Tunus’ta, Mısır’da, Cezayir’de, Irak’ta Suriye’de ve daha birçok ülkedeki Müslüman kardeşlerimizi unutmamızın çok yanlış bir algı olduğunu ve bunun Mümin şahsiyete yakışmayacağını belirtti. Ardından Üzer, bahsedilen ulusçuluk çıkmazını nasıl kırmamız gerektiğini ve ulusçuluk fikrinin yeniden nasıl ümmetçilik fikrine dönüştürebileceği hususunda dinleyicilere fikirler verdi.

Üzer, son olarak batı emperyalizminin ve dünyadaki tüm uşaklarının İslam toprakları üzerinde birçok kirli oyun çevirdiğini, İslam’ı tamamıyla bitirmeye çalıştıklarını belirtti. Bunu asırlardır yaptıkları kitli oyunlara, hilelere rağmen gerçekleştiremediklerini ifade eden Üzer, Müslümanların halen var olduğunu dolayısıyla bugünlerde böyle etkinlikler yapılabilmesinin göstergesi olarak batı emperyalizminin amaçlarına ulaşamadıklarını söyledi.

Program, öğrencilerden gelen karşılıklı soru ve cevaplarla sona erdi.

Editör: TE Bilisim