Bir dizi gezi ve ziyaretlerde bulunmak üzere seçim bölgesi Bingöl’e gelen HDP Milletvekili Hişyar Özsoy, basın mensuplarıyla bir araya geldi. Gündeme dair soruları yanıtlayan Özsoy,“Biz dokunulmazlıklarımızın arkasına sığınarak siyaset yapmıyoruz” dedi.

 

HABER: ERGİN ABAY

Bazı temaslarda bulunmak üzere Bingöl’e gelen HDP Bingöl Milletvekili Hişyar Özsoy, HDP Parti Binası’nda basın toplantısı düzenledi. Toplantıda Bingöl’de yasaklanan bölgeler ve bölgede devam eden çatışmalar başta olmak üzere gündem ile ilgili açıklama yapan Özsoy, son zamanlarda gündeme gelen milletvekili fezlekeleri ile ilgili ise şu açıklamayı yaptı. “Fezlekeleri kaldırabilirler, kaldırmak isterlerse MHP’nin de desteğiyle mecliste sayısal çoğunluk var. Hepimizin fezlekelerini kaldırabilirler. Biz, HDP olarak meclise soru önergesi verdik, dokunulmazlıklarımızı kaldırabilirsiniz diye çünkü biz dokunulmazlıklarımızın arkasına sığınarak siyaset yapmıyoruz. Cesaretleri varsa bütün dokunulmazlıkları getirip kaldırsınlar. Bizim yaptığımız sadece düşünce ifade etmek, onların fezlekelerinde ise her türlü suç var. Buyursun getirsinler, 550 vekilin fezlekesini getirsinler kaldıralım. Dokunulmazlık sadece kürsü ile sınırlı olsun. Milletvekili olmak suç işlemeyi meşrulaştırmaz. Doksanıncı yıllarda vekillerin fezlekesini kaldırdılar ülke yirmi yıl geri gitti. Kaldırsınlar, bu durum Türkiye’deki Kürt sorununu, siyasal krizi, demokrasi sorununu derinleştirip kötüleştirmekten başka bir şey yapmaz”

 

“BİRÇOK SORU ÖNERGEMİZ KULLANDIĞIMIZ İFADELERDEN DOLAYI GERİ İADE EDİLİYOR”

Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne verilen çok sayıda önergelerin geri geldiğini illeri süren Özsoy, konuşmasını şöyle sürdürdü:  “Bizim devleti denetlememizdeki en önemli çalışma Soru önergesi. Maalesef Türkiye’de vekillerin denetim yapma hakkını neredeyse elinden almışlar. Ben bazen bana bilgi ver diyiyorum, vermezsem ne olur deniliyor. Anayasaya göre bana bilgi vermek durumundalar.  Ama bilgi verilmiyorum. Cumhurbaşkanı’nın anayasayı tanımadığı bir durumda bürokratlarda, ‘HDP benden bilgi istemiş vermiyorum’ diyebiliyor. Bu işlerin çivisi çıkmış durumda. Birçok soru önergemizde kullandığımız ifadelerden dolayı geri iade ediliyor. Mesele ben soru önergesi içinde öz yönetim dersem ya da devlet savaş politikalarını geri alsın dersem önergemi iade ediyorlar. Ancak benim dilimle konuşmalısın deniliyor”

 

ÖZSOY: “AK PARTİ 15 YIL UĞRAŞTI VE ORDUYU KIŞLAYA SOKTU”

AK Parti’nin orduyu kışlaya soktuğunu bu durumun Türkiye için büyük bir kazanım olduğunu belirten Özsoy, konuşmasını şöyle sürdürdü: “AK Parti 15 yıl uğraştı orduyu kışlaya soktu. Ve bu Türkiye için bir kazanımdı;  Ordunun aktif olarak siyasete müdahil olmaması. 7 Haziran seçimlerinden sonra Erdoğan ile ordu arasında bir ittifak oldu. Tutuklu olan ordu mensuplarının hepsi berat ediliyor ve savaş bölgelerine gönderiliyor. Bu durumun olmasında Doğu Perinçek’in rolünün olduğunu düşünüyoruz. Ordu ile Erdoğan arasında bir savaş bloğu kurulmuş. Ve orduda AK Partili vekillerin deyişi ile pazarlıksız bir şey yapmıyor. Erdoğan ve ordu arasında en son yapılan pazarlık, Savunma Bakanlığı’nın,  Adalet Bakanlığı’na gönderilen bir tasarı var. Bu tasarıda aynen şöyle deniliyor.               ‘ Bundan sonra askerler yaptıkları uygulamadan sonra sivil mahkemelerde yargılanmayacaklar’  Bu tasarıyı AK Parti kabul etmiş durumda. Bu şu demektir, biz eskiye dönüyoruz. AK Parti’nin 15 yıl uğraştığı orduyu sivil siyaset dışına tuttuğunu, şimdi kendi eli ile orduya bırakıyor. Kürt sorununu askere havale etmiş” iddialarında bulundu.

 

“TOP YEKÛN OLARAK BU COĞRAFYAYI SAVAŞ COĞRAFYASI OLARAK GÖRÜYORLAR”

Bingöl’de bazı bölgelere getirilen yasaklar ile ilgili de konuşan Özsoy: “Savaş konsepti dediğimiz tamda böyle bir şey. Devlet böyle bir şey yok demiyor ama bu tam böyle bir şey. 6 ay insanlar yaylalara çıkamayacak. Bunların dışında Bingöl’de kale kollar yapıldı, sözleşmeli er alımı ve korucu alımları artmış. Top yekûn olarak bu coğrafyayı savaş coğrafyası olarak görüyorlar. Biz bekliyorduk, önce 1 hafta, sonra 1 ay ve şimdi de 6 ay yasak getirdiler. Bu da demek oluyor ki bu baharda kavga görüntü var. Hükümet biz olağan üstü hali kaldırdık dedi. Olağanüstü hal falan kalkmadı. Olağan üstü halde olmayan yüz günlük sokağa çıkma yasağı getirildi. Bu durum Anayasada yok yasada yok. Sokağa çıkma yasakları anayasa ile olur. Bir kaymakam 50 vekili kente sokmuyor bu bir darbedir. Meclis işlemiyor, yargı işlemiyor ve kurumlar işlemiyor” ifadeleri kullandı.

 

“KÜRTLER İLE STRATEJİK BİR BARIŞ VE İTTİFAK YAPILMALI”

Kürtler ile stratejik noktasında bir barış ve ittifak olması gerektiğini belirten Özsoy, konuşmasını şöyle sürdürdü:  “Bir savaş durumu çıktığı zaman devreye artık savaşın mantığı giriyor. Siyasetin mantığı farklıdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti Kürtleri hem şiddete teşvik ediyor. Hem de siyaseten başka seçeneklere yönlendiriyor. Yirmiden fazla belediye başkanı öz yönetim ifadesini kullandığı için cezaevinde, her bir vekil hakkında yaklaşık 50 fezleke açılmış, iki binden fazla Kürtlerin kurduğu partilerden dolayı cezaevine atarsan, on binlercesini gözaltına alırsan, Kürtleri nereye teşvik ediyorsunuz. Türkiye’nin bu dar boğazdan çıkmanın tek bir yolu var. Kürtler ile stratejik noktasında bir barış ve ittifak. Hem Suriye kürtleri ile hem Irak Kürtleri hem de Türkiye Kürtleri ile. Eğer bunu yapabilirlerse Türkiye orta doğuda yeni bir pozisyon alabilir. Eğer bunu yapamazsa Kürtleri başka seçeneklere yöneltir” dedi.

 

“UMUYORUM Kİ GÜVENLİK GÜÇLERİ BU KONUDA HASSAS DAVRANIRLAR”

Özsoy: “İnşallah nevroz kutlamaları hayırlara vesile olur. Bölge halkının geleceğe dair taleplerini umutlarını ifade edeceği bir alan olacak. Umuyoruz diliyoruz ki güvenlik güçleri bu konuda hassa davranırlar. Toplumu tedirgin etmezler.  Bingöl’de daha önce nevroz oldu ama hiçbir sorun olmadı. Güvenlik güçleri katılımcılara karışmadığı sürece hiçbir sorun olmuyor” dedi.

 

Editör: TE Bilisim