Hür Dava Partisi Genç ilçe Başkanı İdris Ağırbaş ve beraberindeki heyet, Genç İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne nezaket ziyaretinde bulunarak HÜDA PAR tarafından hazırlanan ''Milli Eğitim Müfredatı İnceleme Raporunu' ilçe Milli Eğitim Müdürüne takdim etti.

Hür Dava Partisi (HÜDA PAR)  Genç İlçe Başkanı İdris Ağırbaş ve beraberindeki partililer, Genç İlçe Milli Eğitim Müdürü Ahmet Değirmenci’yi makamında ziyaret ettiler. HÜDA PAR heyetini karşılayan İlçe Milli Eğitim Müdürü Ahmet Değirmenci, Hür Dava Partisi'nin çalışmalarını önemsediklerini belirterek, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Takdim etikleri raporla ilgili açıklamada bulunan İdris Ağırbaş, “Ülkemizin en önemli meselelerinden biri olan eğitim meselesi, herkesin kafa yorduğu çareler aradığı bir sorun olarak tazeliğini daima korumaktadır. Alınan kararlar ve sürekli değişen uygulamalarla adeta bir yaz-boz tahtasına dönen Milli Eğitim’de başörtüsü ve imam-Hatipler konusunda atılan bir takım adımlar olumlu karşılanırken, başörtüsü meselesinin hala yasal bir güvenceye bağlanmamış olması ise kaygı verici bir durum olarak önümüzde durmaktadır” dedi.

‘PARTI OLARAK 2015-2016 MİLLİ EĞİTİM MÜFREDATI İNCELEME RAPORUNU HAZIRLADIK’

Hür Dava Partisi olarak 2015-2016 Eğitim-Öğretim yılının Milli Eğitim Müfredatı İnceleme Raporunu hazırladıklarını ve bu raporu en üst kademeden başlayıp ilçe Milli Eğitim Müdürlüklerine kadar tüm Paydaşlara bu çalışmayı takdim etiklerini ifade eden Ağırbaş, “Bu çalışmamız, eğitim müfredatındaki toplumun inançlarıyla, değerleriyle örtüşmeyen; toplumu yozlaşmaya doğru sürükleyen, aynı topraklar üzerinde farklı ırk ve kavimlerin yaşadığı göz ardı edilerek toplumu milliyetçiliğe zorlayan kimi metin, cümle, kavram ve fotoğrafların tespiti yapılarak önümüzdeki eğitim-öğretim dönemi için yanlışların telafi edilip önerilerin dikkate alınmasına yöneliktir. Çalışmanın hazırlanması aşamasında birinci sınıftan on ikici sınıfa kadar Milli Eğitim Bakanlığı tarafından okullarda ders kitabı olarak okutulan kitaplar tek tek incelenerek sorunlar tespit edilmiştir. Yüz binlerce öğretmenin ve milyonlarca öğrencinin dahil olmasıyla yürütülen eğitim-öğretim sürecinin ne kadar geniş kapsamlı olduğu düşünüldüğünde, bazı sorunların yaşanılması elbette ki kaçınılmaz hale gelmektedir. Bu çalışmamızda ki amaç bu sorunların olabildiğince asgari düzeye inmesi için katkı sağlamaktır. Bu çalışma bir takım siyasi çevreleri yıpratmaya dönük olmayıp hiçbir siyasi kaygı gözetilmeksizin sadece eğitim kalitesini daha üst seviyelere taşımak amacıyla hazırlanmıştır” diye konuştu.

‘DERS KİTAPLARI ÇOCUKLARIN YOL REHBERİDİR’

‘Ders kitapları, çocukların gelecekte hayatın teslim edileceği çocuğun yol rehberidir’ diyen Ağırbaş, “İnsan aklı ikilik kabul etmez, çelişki kaldırmaz. Bir çocuğa Allah düşmanları “örnek insan”, “kurtuluş önderi” diye okutulurken, ona bunu dikta eden bilgiler aşılanırken, onun dünya görüşü bunun özerinde şekillendirirken onun “dinine-inancına bağlı” biri olarak yetiştirilmek istendiği iddia edilemez. Eğitim programı, bu kadar bir çelişki içinde iken halk çocuğunu okullara güvenle teslim edemez” ifadelerini kullandı.

‘EĞİTİM İDEOLOJİ DAYATMALARDAN ARINDIRILMALI’

Ağırbaş, konuşmasının devamında şunları söyledi: “Eğitim, Kemalist ideolojin dayatmalarına ve raporda yer alan diğer sorunlardan arındırılmış, Batı’ya özenti uğruna ahlaki, manevi ve geleneksel değerlerimizden taviz vermeyen bir eğitim sistemine kavuşmak en büyük temennimizdir. Toplum, çocuklarının eğitiminde kendi kültür ve inancının yer almasını, eğitimin içeriğinin bilimsel veriler ışığında dolu dolu olmasını ve sağlam temeller üzerine kurulmuş bir yapıya dönüşmesini arzu etmektedir.”

‘ATILAN ADIMLAR OLUMLU AMA YETERLİ DEĞİL’

Son yıllarda andımızın kaldırılması, İmam-Hatip Okullarının açılması ve çoğalması, seçmeli dersler olarak din ve dil derslerinin konulması her ne kadar bu yanlışların bir kısmını düzeltmeye yönelik ise de bu yeterli değildir siteminde bulunan Ağırbaş, “ Zira bazı düzeltmelere rağmen birçok yanlış bile bile tekrar edilmektedir. Bu yanlışlar devam ediliyorken, eğitim sisteminin sağlam temeller üzerine bina edilmeyip yaz-boz tahtasına dönüştürülmesi, nesillerimizin geleceği açısından tam bir felakettir. Çünkü yanlış temeller üzerine ne kadar sağlam bir bina inşa ederseniz edin o, bina yıkılmaya mahkûmdur. Bundan hareketle yapılması gereken ilk şey, mevzuat ve ders müfredatlarındaki ötekileştiren, toplumun inanç ve değerleriyle uyuşmayan kavramların çıkartılmasıdır. Sonuç olarak toplum inanç ve kültürüyle barışık, manevi içerikle desteklenmiş modern bir eğitim sistemi ve müfredatına acilen ihtiyaç vardır. Bu ihtiyacın karşılanması için gerekli çaba ve gayretin yürütülmesi gerekmektedir. Şunu belirtmek isteriz ki; Hâlbuki bilimsel araştırmalara göre toplumsal, sosyolojik ve psikolojik sapmalar, bu ikilinin uyuşmamasının sonucudur. Halkın inancıyla ve değer yargılarıyla barışık sistemler halkıyla barışıktırlar. Aksi halde yapay gülümsemeler başarı getirmez. Eğitim kalitemizin en kısa sürede/kâmil manada dolu ve verimli bir seviyeye ulaşmasını ümit ederken bu çalışmamızın da bu konuda bir katkı sağlamasını diliyoruz” dedi.

Editör: TE Bilisim