20 Yaşındaki oğlu Yunus Koşan’ın 8 Mart tarihinde evden ayrıldığını belirten Baba Niyazi Koşan, “8 Mart tarihinde çocuğumu kandırıp götürmüşler. Evden saat 07.00 civarında çıkmış ve Hatay’a gitmiş. Gece saat 01.00 civarında çocuğumun telefonunu kendime yönlendirdim. Telefon geldi, telefondakine Yunus olduğumu söyledim ve bana inanmadığını söyledi. Oğluma kaçmasında yardımcı olabileceğinden şüphelendim. Telefonu emniyet müdürlüğüne bildirdim. Telefon açan çocuğun kimliğini araştırdım. Hatay’lı olduğunu öğrendim. Onu da Emniyete bildirdim. Bu çocuk oğlumu Hatay’a, oradan da Yayladağ’a götürmüş. Yayladağı’ndan da Türkmen Dağı’na Esed rejimine karşı savaşa götürülmüş” dedi.
“BEN ÇOCUĞUMU İSTİYORUM”
Gittiği savaşta oğlunu ölmesi haline şehit olacağını ve cennete gideceği yönünde kandırıldığını iddia eden Baba Niyazi Koşan, “oğlumu savaşta ölürsen şehit olursun diye kandırmışlar. Ben çocuğumu istiyorum. Çocuğumun Türkmen Dağı’nda Yaman Köyü’nde olduğunu öğrendim. Büyüklerimden, Başbakanımdan Cumhurbaşkanımdan rica ediyorum, evladımdır. Allah rızası için çocuğumu geri getirin, çocuğum hala sağ…” diye konuştu.
“TÜRKMEN DAĞI’NA KADAR GİTTİM”
1 Ay önce evden kaçan ve Türkmen Dağı’na giden oğlunu geri almak için Türkmen Dağı’na kadar gittiğini söyleyen Niyazi Koşan, “Çocuğumu geri almak için Türkmen Dağı’na kadar gittim. Orada savaşan birkaç tane komutan ile görüştüm. Çocuğumun oraya geldiğini doğruladılar, Çocuğumun oraya neden katıldığını sormak için onu görmek istediğimi onlara söyledim. ‘Burası tehlikelidir, yasaktır’ diyerek görüştürmediler. Ben de bırakıp Bingöl’e döndüm. Her binanın altında bir medrese açmışlar, orada çocukların beynini yıkıyorlar ve gönderiyorlar. Bunları kapatsınlar” dedi.
Bir aydır çocuğunun geri dönmesini bekleyen Koşan ailesi, şimdi evlatlarının döneceği günü bekliyor.